Seçimler, demokrasinin vazgeçilmez kurumudur. Kabul. Ama, devletin sosyal, siyasal, ekonomik ve kültürel bir anlayılşı olur, seçimler bu anlayışı en iyi icra edeni seçmek için yapılır.
Yani demokratik ülkelerde, seçilen, ben seçildim diye kendini her şeyin sahibi zannetmez.
Ülkemizde kim hangi göreve seçilirse seçilsin, kendini o kurumun sahibi zannediyor.
Seçilince Apartman yöneticisi kendini koca sitenin;
Muhtar mahallenin, Belediye başkanı şehrin sahibi zannediyor kendini.
Dolayısıyla başbakan veya cumhurbaşkanının kendini bu ülkenin komple sahibi olduğunu zannetmesine şaşmamak gerekir.
Seçilmiş olmak; kişinin kendi kafasına göre davranma hakkı vermez.
Bu yüzde demokrasisi gelişmiş ülkelerde seçimler bir bayram havasında geçer, bizi gibi demokrasicilik oynayan ülkelerde ise seçimler bir savaş havasındadır.
Bundan tam 80 yıl önce Seyhan'da (Adana'nın adı o zamanlar Seyhan idi) Sadece Belediye Meclis üyeleri seçilecek.
Duyuru aynen şu:
"Belediye İntihap Encümeni Riyasetinden"
17 Mayıs 1939 günü Belediye Meclis Üyeleri Seçilecektir, şimdi YSK yetkisine haiz bir komisyon oluşturulmuştur. Komisyon başkanlığı adayları belirlemiştir. Ve şöyle bir duyuru yapmıştır:
1 - Belediye intihabına (Seçimine) Mayıs'ın 17 Çarşamba günü saat 09.00'da başlanacak ve intihap (seçim) aynı gün saat 18.00'de nihayet bulacaktır.
2 - İntihap sadece bir yerde yapılacağından ve sandık belediyenin altındaki mezat salonuna konulacağından bütün seçmenlerin 17 Mayıs Çarşamba günü reylerini vermek üzere intihap yerine gelmemelri ilan olunur..." (Türksözü gazetesi. 15.05.1939- 10550-13/18)
Ha, kimlerin seçileceğini Seyhan Valisi ve CHP Seyhan İl Yönetim Kurulu Başkanı olan R. Çevik yarın açıklayacaktır.