Türkiye’nin en önemli gastronomi merkezlerinden Adana, dünya çapında tanınırlığını perçinleyecek kritik bir kararın eşiğinde. Kebabı, şalgamı, içli köftesi, mumbarı ve taş kadayıfıyla ünlü kent, UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağı’na “Gastronomi Şehri” olarak dahil edilmek üzere yaptığı başvurunun nihai sonucunu yarın Özbekistan’ın Semerkant kentinde öğrenmeye hazırlanıyor.
Yaklaşık bir yıl süren kapsamlı hazırlık süreci, Adana Valiliği koordinasyonunda yürütüldü. Fransa’nın başkenti Paris’te yapılan ön değerlendirmeyi başarıyla geçen Adana, Semerkant’tan gelecek güzel haberle UNESCO’nun gastronomi alanındaki yaratıcı şehirleri arasına katılmayı hedefliyor.
Adana Valisi Yavuz Selim Köşger, kentin gastronomi alanında Türkiye’nin en güçlü şehirlerinden biri olduğunu vurguladı. 500’ün üzerindeki tescilli lezzetiyle Adana’nın Türk mutfağının vazgeçilmez bir parçası olduğunu ifade eden Köşger, sürecin olumlu ilerlediğini belirterek şu ifadeleri kullandı: “Uluslararası bir süreç yürütüyoruz. Kültür ve Turizm Bakanlığımız süreci yakından takip ediyor. Bir olumsuzluk beklemiyoruz ama ilan edilene kadar heyecanla bekleyeceğiz. Adana bu unvanı hak eden bir şehir.”
Köşger, “Gastronomi Şehri” unvanının alınmasıyla birlikte Adana’nın dünya genelinde daha fazla tanınacağını, kentin turizm potansiyelinin artacağını da vurguladı: “Adana, UNESCO’dan gastronomi şehri unvanı almasa bile bu alanda ülke çapında bir marka. Ancak bu unvanla birlikte kentin tanınırlığı uluslararası ölçekte daha da artacak. Turizmden ekonomiye, yerel üreticiden esnafa kadar tüm kesimlere katkı sağlayacak.”
Adanalı işletmeciler de yarın açıklanacak kararı büyük bir heyecanla bekliyor. Kentin köklü restoranlarından birinin sahibi Cihangir Korkmaz, Adana lezzetlerinin zaten dünya çapında bilindiğini ancak bu unvanla birlikte ziyaretçi sayısında ciddi bir artış olacağını söyledi: “Adana’ya zaten yemek için geliniyordu, bundan sonra inanılmaz bir artış olacağını düşünüyorum. Yurt dışından gastronomi turlarıyla gelen ziyaretçiler şehrimizin lezzetlerini yerinde tatmak isteyecek.”
Bir diğer işletmeci Onur Akbaş ise Adana’nın “7 gün 24 saat yemek kültürü yaşayan bir şehir” olduğunu belirterek, unvanın geç bile alındığını dile getirdi: “Bu şehirde günün her saati kebap pişer, şalgam içilir, tatlı yenir. UNESCO unvanı Adana’nın zaten hak ettiği bir taç olacak.”
Gözler Semerkant’ta
Adana, 30 Ekim’de Özbekistan’ın Semerkant kentinde yapılacak toplantıda açıklanacak karar öncesi adeta nefesini tuttu. Kentteki kurumlar, işletmeler ve vatandaşlar, UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağı’na “Gastronomi Şehri” olarak dahil olma umuduyla büyük bir heyecan içinde bekliyor.