Adana’da, Camiler ve Din Görevlileri Haftası ile Mevlid-i Nebi Haftası dolayısıyla, “Doğumunun 1.500. Yılında Âlemlere Rahmet Hz. Muhammed” temasıyla düzenlenen “Hz. Peygamber, Cami ve Namaz” konulu konferans, Ramazanoğlu Camii Konferans Salonu’nda yoğun bir katılımla gerçekleştirildi.
Kur’an-ı Kerim ziyafetiyle başlayan programın açış ve selamlama konuşmasını İl Müftüsü Mehmet Taşcı yaptı.İl Müftüsü Mehmet Taşcı konuşmasında şunları söyledi: “Mevlid-i Nebi Haftası ve Camiler ve Din Görevlileri Haftası vesilesiyle bir araya gelmiş bulunuyoruz. Bu haftalar, Peygamber Efendimizin (s.a.s.) örnek hayatını, camiyle olan güçlü bağını ve namaza verdiği önemi yeniden hatırlamamıza vesile olmaktadır. Cami, Müslümanların birliğinin, beraberliğinin ve kardeşliğinin diri tutulduğu nadide mekândır. Peygamber Efendimiz (s.a.s.), Medine’ye hicret eder etmez ilk iş olarak bir mescit inşa etmiş ve namazı toplumun kalbi hâline getirmiştir. Camiler huzurun merkezidir, şehirlerin kalbidir. Mabetsiz şehirler ruhsuzdur, kalpsizdir. Camiler şehirlerin kalbi, din görevlileri ise o kalbin doktorudur. Programımıza katılan tüm misafirlerimize, destek veren kurumlarımıza ve emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi.Adana Valisi Yavuz Selim Köşger ise konferansta gerçekleştirdiği konuşmada “Bugün, Peygamber Efendimizin (s.a.v.) dünyayı teşriflerinin 1500. yıl dönümü vesilesiyle bir aradayız. Bu milletin gönlünde Peygamber Efendimizin (s.a.v.) ayrı bir yeri var. Mevlid-i Nebi’yi ayrı olarak kutlayan nadir milletlerden birisiyiz biz” diyerek, din görevlilerinin Camiler ve Din Görevlileri Haftası’nı tebrik etti.Konferansa konuşmacı olarak katılan Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Ağırman, “Hz. Peygamber, Cami ve Namaz” konulu konferansında önemli değerlendirmelerde bulundu ve din görevlilerine altın nasihatler verdi: “Cami, sadece ibadet edilen bir mekân değil; aynı zamanda ilmin, kardeşliğin ve dayanışmanın merkezidir. Peygamber Efendimiz (s.a.s.), mescidi hayatın tam merkezine yerleştirmiş; orada ibadet etmiş, eğitim vermiş ve ümmet bilincini inşa etmiştir. Namaz ise müminin Rabbine olan bağlılığını her gün yeniden tazelediği bir kulluk bilincidir. Efendimiz (s.a.s.) namazı ‘gözümün nuru’ olarak nitelendirmiş, hiçbir şart altında onu terk etmemiştir. Bugün bizler de camilerimizi sadece ibadet yeri değil, gönül birliği mekânı olarak görmeli; namazı hayatımızın merkezi hâline getirmeliyiz. Din görevlilerine özellikle şunu hatırlatmak isterim: Sizler, cemaatin manevi rehberisiniz. Samimiyetle, adaletle, sabırla ve sevgiyle görev yapmalısınız. İnsanlara sadece dini bilgi aktarmakla kalmayın, Peygamberimizin örnek ahlakını yaşatın. Böylece camilerimiz hakikaten nurdan birer mekân hâline gelir” dedi.
Programda ayrıca “2025 Yılı Camiler ve Din Görevlileri” konulu sinevizyon gösterimi gerçekleştirildi.Program sonunda vatandaşlara, Türkiye Diyanet Vakfı Adana Şubesi tarafından mobil ikram aracında gül şerbeti ve su ikramında bulunuldu.
Program, toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.