Güney Kore’nin Pusan Ulusal Üniversitesi tarafından yapılan araştırma, Adana ve Mersin’in 2030 yılına kadar içme suyu kaynaklarının kritik seviyeye düşebileceğini ortaya koydu. Bilim insanlarının “Sıfır Günü Kuraklığı” olarak adlandırdığı bu senaryo, musluklardan suyun akmadığı ve içme suyu rezervlerinin tamamen tükendiği günü ifade ediyor.
Prof. Dr. Christian Franzke, Akdeniz havzasının iklim değişikliğinden en çok etkilenecek bölgeler arasında olduğunu vurgulayarak, doğru su yönetiminin yeni barajlardan çok daha etkili bir çözüm olacağını söyledi.
Uzmanlar, Adana’nın iklim değişikliğine karşı direnç kazanabilmesi için yeraltı su kaynaklarının korunması, sürdürülebilir sulama sistemlerinin yaygınlaştırılması, yağmur suyu hasadı ve gri su geri dönüşümü projeleri ile kent genelinde su tasarrufu bilincinin artırılması gerektiğini belirtiyor.
Türkiye Su Enstitüsü Politika Geliştirme Koordinatörü Dr. Tuğba Evrim Maden, küresel su tüketiminin nüfus artış hızının iki katına çıktığını hatırlatarak, 2050’de yaklaşık 5 milyar insanın su stresiyle mücadele edeceğini söyledi ve şu uyarıda bulundu: “Yarı kurak bölgelerde yer alan Adana gibi şehirlerde suyun her damlası stratejik bir değere sahip. İklim değişikliğinin etkileriyle birlikte, suyun yönetimi artık bir hayatta kalma meselesi haline geldi.”