Adana’nın Turgut Özal Bulvarı’nda yaşanan o şaşkınlık verici görüntü…
Elektrik kablolarının bir işçi çizmesi içine sokularak korunmaya çalışılması, belki bir kişinin aceleyle bulduğu sözde “çözüm”dü. Fakat asıl mesele, bu manzarayı görünce hepimizin içinden aynı cümlenin geçmesiydi:
“Bu kadar da olmaz!”
Nitekim olmadı.
Haberimizin yayına girmesinin ardından yetkililer hızla harekete geçti, çizme kaldırıldı, yerine sokak lambası direği dikildi. Tehlike ortadan kalktı. Bu gelişme hem sevindirdi hem de bir kez daha gösterdi ki gazetecilik yalnızca yazmak değil, hayat kurtarmaktır.
Bir haber bazen hayatla ölüm arasındaki köprüdür.
İzmir’de Yaşanan Acı Ders
Geçen yıl İzmir’de yaşanan o yürek burkan olay hâlâ hafızalarımızda.
Yağmurla dolan bir su birikintisine adım atan iki genç, suyun içinde gizli kalan elektrik akımına kapılarak hayatlarını kaybetmişti.
Gencecik fidanların bir ihmal yüzünden toprağa düşmesi, bize hep şu soruyu sorduruyor:
“Bu ölümler kader miydi, yoksa göz göre göre gelen bir ihmalkârlık mı?”
Bu sorunun cevabını hepimiz biliyoruz.
Elektrik gibi ölümcül bir tehlike, küçücük bir hatayı bile affetmez.
İzmir’deki gençler de, Adana’da Turgut Özal Bulvarı’ndan geçen binlerce insan da bu gerçeğin tam ortasında duruyor.
Bir Çizme, Bir Uyarı, Bir Uyanış
Bulvarın ortasında gelişi güzel duran o sarı çizme belki bir nesneydi, ama aslında bir işaret fişeğiydi. “Burada işler yolunda gitmiyor” diyen sessiz bir çığlık gibiydi.
Ve duyuldu.
Kamuoyu sahip çıktı, belediye ekipleri gereğini yaptı, tehlike kaldırıldı.
İşte bu yüzden bu müdahale kıymetli.
“Olmuşla ölmüşe çare yok” derler ama bazen bir haber, bir köşe yazısı, bir objektif bile geleceğe çare olur. Bugün olduğu gibi.
Asıl Mesele Eğitim ve Bilinç
Bugün sevinçliyiz, çünkü tehlike kaldırıldı.
Ama yarın ne olacak?
Başka bir sokakta, başka bir ilçede, benzer bir ihmal dolaşıyor olabilir.
İşte tam burada durup büyük resmi görmemiz gerekiyor.
Kamuda çalışan teknik personelin, sadece işinin ehli olması yetmez; insan güvenliği konusunda bilinçli, sorumluluk sahibi ve sürekli eğitimli olması şarttır.
Bu ülkede elektrik kabloları çizme içinde korunmaya çalışılmamalı.
Bu ülkede su birikintilerine basan insanlar akıma kapılmamalı.
Bu ülkede “önce insan” sözü sadece tabelalarda yazmamalı; her kurumun, her yöneticinin, her çalışanın zihnine kazınmalı.
Bir Haberle Değişen Kader
Küçüksaat.com’da yayımlanan haberimizin ardından yapılan hızlı müdahale, aslında şunu kanıtladı:
Toplumsal duyarlılık doğurur, duyarlılık çözüm doğurur.
Şimdi herkes memnun.
Çünkü bir ihmal düzeltilmiş, bir tehlikenin önü alınmış, belki de bir hayat kurtarılmıştır.
Bu şehirde yaşayan biri olarak, bu şehir için kalem oynatan biri olarak bizim tek dileğimiz şudur:
Bir daha hiçbir çizme, hiçbir su birikintisi, hiçbir kablo bize acı göstermesin.
Önce insan güvenliği…
Gerisi elbet tamam olur.