Ey Piro! Senle aramız iyi olmadı. Çünkü bir türlü kurtulamadığın 'bürokratik siyaset' tarzı memleketi düzlüğe çıkaramazdı. Ama sana yapılan haksızlıklara da insanın gönlü razı olmuyor.
Çocukluğunda atalarından çok ihanet öyküsü dinlediğin halde anlaşılan nasihatlere fazla kulak vermemişsin. Halbuki doğduğun coğrafya insanın önünde fazla seçenek bırakmayan bir yerdi. Orada insan ya hain düşkün biri olurdu ya da ataları gibi yücelir ve kahraman olurdu. Her şeyi sert olduğu için ortası yoktu.
Ama sen etrafına gerçek dostları, hasbileri değil her devrin adamlarını doldurdun. Kıblesi her saat, her vakit değişenleri yanında topladın. Onların gerçek uzmanlığı bu alandaydı. Güç sahibi değiştikçe onlarda değişirdi. İnsan tavlama konusunda uzmandılar. Yüzlerinde binbir surat, binbir maske vardı. Seni Adana'dan tavlamaya gidenleri, evini su yolu yapanları da biliyoruz. Şimdi ilk taşı sana onlar atıyorlar.
Piro! Buralarda güçten düşeni tutmazlar, adam yerine koymazlar ve ilk hançeri eline en yakınındakiler alır. O nedenle bu kadar haini yanında tutmanın kefaretini ödüyorsun. Keşke atalarına daha çok kulak verseydin.