İktidarın Hedefindeki Parti: CHP

Hacı Hüseyin Kılınç

1-İstanbul Valisinin ve İçişleri Bakanı'nın açıklamaları kanunsuz emir mahiyetindedir. Ortada işlenen bir suç yoktur. Kanunsuz emir vererek suç işleyen bu ikilidir. Asliye Hukuk Mahkemesi İstanbul İl Yönetimi'nin başına bir geçici heyet atamış ve bu heyet Pazartesi günü İl Binasına gideceğini açıklamıştır. Gençlik kolları ise tüm partilileri İl Binasına davet etmiştir. Bu mesele ne İstanbul Valisini ne de İçişleri Bakanını ilgilendirir.

2-Mahkeme kararının yerine getirilmesi kararın infazı ile ilgili bir meseledir. Bunun şartları mevzuatla düzenlenmiştir. Daha mahkeme kararının infazına ilişkin bir problem ortada yokken İstanbul Valisi durumdan vazife çıkarmış ve İl Binasını ve çevresini polis ablukası altına aldırmıştır. Dokunulmazlığı olan milletvekilleri bile bu ablukayı aşamamış polisle karşı karşıya gelmiştir. Şu anlattıklarımızdan hukuk adına çıkacak ilk sonuç İstanbul Valiliği üzerine vazife olmayan bir işe soyunmuş, kolluğa hukuksuz emirler vermiş ve İstanbul'un bazı ilçelerinde toplantı ve gösterileri yasaklamıştır.

3-İktidar CHP'nin içindeki meselelere yargı eliyle dahil olmanın ötesine, kolluğu kullanarak dahil olma aşamasına geçmiştir. Bu yeni bir durumdur. Özgür Özel iktidarın yargı hamlelerini kitlesel eylemliliklerle karşılıyor ve sokağın gücüne başvuruyordu. Bu eylemlerde büyük kalabalıklar toplanıyor ve her hangi bir nümayiş olmadan dağılınıyordu. Eylemlilikler iktidarı yaptıklarından caydıramasa da kitleleri diri tutuyor ve dikkat çekiyordu. Görülen o ki iktidar yargı kararının infazını beklemeksizin bu duruma son vermeye ve açık işgal aşamasına geçmiştir.

4-Bu CHY'ye ve Özgür Özel'e verilen bir gözdağıdır. İlk göz dağı AKM önünde bir aparatın saldırısı ile verilmişti. Erdoğan tarafından 'Ankara siyasetine dön çağrısı' ile tayin edilen sınırlarda siyaset yapma uyarıları yapılan Özel'e şimdi kolluk marifetiyle bir tebligat çıkartılmıştır. Özel bu saldırıya eğer direnişle yanıt verirse muhtemeldir ki iktidar başka bir faza geçecektir. Mecliste bekleyen tezkere genel kurula indirilecek ve Özel'in dokunulmazlığına son verilecektir. İktidar karşısında eylemli, canlı ve hareketli bir muhalefet istemiyor. Demirtaş'ın Kobani eylemleri nedeniyle başına gelenler Özel'in de başına gelebilir.

5-CHP alışık olmadığı bir durumla karşı karşıya. Ya iktidarın kanunsuz emri karşısında direnecek ya da arka kapı müzakereleri ile uygun bir çıkış yolu bularak geri adım atacak ya da kayyımcılar olarak bilinen geçici heyet biraz arları kalmışsa görevi kabul etmeyecek veya tansiyonu düşürerek bir orta yol bulunacak. Ama şundan emin olabiliriz iktidar artık CHP eylemlerine bugüne kadar gösterdiği toleransı artık göstermeyecek. İktidar gittiği yoldan geri dönme aşamasını geride bıraktı. Vazgeçtiğinde korku salmaya dayalı gücünün kağıttan bir kaplan olduğunun anlaşılmasından ve doğuracağı sonuçlardan ürküyor. Aynı yolda yürür ise gidilecek yol bir felakete çıkacaktır ve bunun altında ilk evvel kendileri kalacaktır.

6-CHP umut olmaya devam edecekse direnmeye devam edecektir. Geri bastığı taktirde kendi tabanına ve etrafında dizilen büyük halk yığınlarına yabancılaşacak. Ancak bu direnişin kitlesel eylem çizgisi esas alınarak ve her tür provokasyon hesap edilerek devam ettirilmesi gerekiyor. İktidar toplum içinde bir azınlığa düşmüş ve yönetme kabiliyetini kaybetmiştir. Baskı ve zora başvurarak ve kanunsuz emirlerle yönetmek iktidarların gücünü değil güçsüzlüğünü, azametini değil zavallılaştığını gösterir. CHP'ye düşen bir adım geri basmadan, doğrudan halk kitlelerini muhatap alarak, şimdiye kadar olduğu gibi sadece tutuklu belediye başkanlarını sahiplenen bir çizgiden çıkarak, bizzat halk kitlelerinin yaşadıkları derin yoksullaşmayı yani sosyal meseleyi temel gündemi yaparak, eylem kapasitelerini yükseltmelerine yardımcı olan bir çizgiye yerleşmek ve tüm demokrasi güçlerine bir çağrı çıkartarak bir demokrasi cephesi kurulmasına öncülük yapmak olmalıdır. Bu gidişatı durdurmanın başka bir formülasyonu yoktur.