Adana Ulu Camii’nin Sessiz Emektarı Hüseyin ACAR Hakka Yürümüş
ÇOK ÜZÜLDÜM
Adana Ulu Camii’nin avlusunda, kalabalığın içinde sessizce işini yapan; güler yüzü, edebi ve mütevazı duruşuyla herkesin gönlünde yer edinen Hüseyin ACAR’ın vefat haberini derin bir hüzünle öğrendim.
ESKİMEYEN DOSTUMDU
Onu, 1980’li yıllarda; genç yaşta yitirdiğimiz efsane Dış Tabibi Vecihi TÜMSA vesilesiyle tanımıştım. Aradan geçen kırk yıla rağmen değişmeyen bir vakar, bozulmayan bir insanlık… Ulu Camii tuvaletinin bakım, temizlik ve işletmesini yıllarca büyük bir sorumluluk ve onurla yürüttü. Görünmeyen ama çok kıymetli bir hizmetin sahibiydi.
ORHAN RAMAZANOĞLU’DAN TEBERİKTİ
Merhum Hüseyin ACAR; merhum Orhan RAMAZANOĞLU gibi, ilim ve irfan rahlesinden geçmiş bir babanın evladıydı. Babasından aldığı terbiye, hâl ve tavrına yansımış; az konuşup çok iş yapanlardan olmuştu.
SAYGILI’DAN SONRA
Türkiye Kızılay Genel Sekreteri Ramazan SAYGILI’yı konuk aldıktan sonra, hasret gidermek için uğramak istemiştim. Ne yazık ki Yunus’un o iç burkan dizeleriyle öğrendim gerçeği:
“Bir garip ölmüş diyeler,
Üç günden sonra duyalar,
Soğuk su ile yutalar,
Şöyle garip bencileyin…”
20 GÜN ÖNCE
Meğer yirmi küsur gün önce hakka yürümüş… Sessiz yaşamış, sessizce gitmişti.
BAŞSAĞLIĞI
Merhuma Allah’tan rahmet;
Ailesine, hısım akrabalarına, sevenlerine ve Ulu Camii cemaatine başsağlığı ve sabırlar diliyorum.
Mekânın cennet olsun Hüseyin Acar…
Yüksel MERT seni unutmayacak.