Karaisalı’daki tavuk çiftliği yatırımlarına yönelik mağduriyetleri haberleştirmemizin ardından, Valilik, Kaymakamlık ve Karaisalı Belediyesi tarafından organize edildiği belirtilen bir toplantı üzerinden kamuoyuna “yeni” bir metin servis edildi. Ancak hem içerik hem zamanlama açısından bu açıklama yeni soruları da beraberinde getirdi.
1 Temmuz’da Yapılan toplantının ana metni haberimizin detayında bulunuyor. Ancak güncel metin bazı ithamlarda bulunuyor; ki biz bunun Adana Valiliğinin imzasıyla çıktığını ön görmüyoruz!
Eğer bu toplantı 1 Temmuz’da gerçekleşmişse, neden 15 gün sonra, bugün yazılmış gibi kamuoyu, yanıltmaya çalışılıyor?
Dahası, açıklama doğrudan basın ofisimize gönderilmemiş, yerel medya üzerinden “el altından” yayılmıştır. Bu durum, Karaisalı Belediyesi’nin hâlâ bilinçli bir sessizlik içinde olduğunu ve doğrudan kamuoyuna hesap vermekten kaçındığını gösteriyor.
Basını “Sipariş” Diye Suçlamak, Sorumsuzluktur
Açıklamada en dikkat çekici ve en rahatsız edici ifadelerden biri, “rant hırsı bürümüş bazı büyük şirketlerin sipariş haberler yaptırması” yönündeki çirkin ithamdır.
Öncelikle kamuoyuna şu soruyu sormak gerekiyor:
“O hâlde gözünü rant bürümüş şirketler kimlerdir? Neden isim verilmemekte, bekleyen 31 proje sahibine “gözünü hırs bürümüş”suçlaması yapılmaktadır?”
Bu iddia, hem gazeteciliği karalamaya hem de kamuoyunun bilgi alma hakkını engellemeye yönelik manipülasyon girişimidir. Ayrıca bireysel yatırımcılar bu “bazı şirketler” ifadesinin dışında kalıyorsa, 31 yeni başvuru sahibi içindeki bireysel yatırımcılar tespit edilmiyor!
Asıl Soru: 31 Başvuru Neden Bekletiliyor?
Toplantıda verilen bilgiye göre belediyeye şu ana kadar 31 yeni çiftlik başvurusu yapılmış. Ancak bu başvuruların neden bekletildiği, neden bir imzaya takıldığı ve bu vatandaşlara hangi gerekçeyle net yanıt verilmediği yine açıklanmıyor! Karaisalı Belediye Başkanı Bekir Şimşek’in tutumu açıkça hem hukuken hem de vicdanen sorgulanmalıdır.
Ruhsatsız Faaliyetlerin Sorumluluğu Kimde?
Açıklamada yer alan en çarpıcı itiraflardan biri, Karaisalı’da 178 adet tavuk çiftliği bulunduğu, fakat yalnızca 13’ünün ruhsatlı, 69’unun yapı kullanım iznine sahip olduğu gerçeğidir. Yani 96’dan fazla çiftlik yıllardır ruhsatsız ve denetimsiz şekilde faaliyet göstermektedir.
Peki bunlardan kaç tanesi Karaisalı Belediye Başkanı Bekir Şimşek dönemine aittir. Belki de müfettişler buna karar vermelidir!
Bu açık bir yerel yönetim görev ihmali ve denetim kusurudur. Karaisalı Belediyesi şimdiye kadar bu çiftlikleri neden görmezden gelmiştir? Eğer “çevre kirliliği, halk sağlığı, su krizi” gibi gerekçelerle karşı çıkılıyorsa, neden bu kaçak çiftlikler yıllarca durdurulmamıştır? Veya önlemler alınmamıştır?
Kamuoyunun sorması gereken soru nettir:
“Yatırım yapmak isteyen yeni başvuru sahiplerine engel koyarken, yıllarca kaçak çalışmasına göz yumduğunuz çiftliklere neden müdahale etmediniz?”
Açıklamada bir diğer dikkat çeken detay ise, ASKİ’nin tavuk çiftliklerine içme suyu sağladığını, sonra da bu durumu kriz olarak kamuoyuna sunduğunu ifade edilmesidir. ASKİ, bu çiftliklere içme suyu vererek fiilen bu yapıları onaylamıştır. Ardından bu su kullanımını “tehdit unsuru” olarak sunmak, ancak idari tutarsızlıkla açıklanabilir.
Bu durum aynı zamanda şunu gösteriyor: “Kendi teknik ve hukuki kararlarının arkasında duramayan bir kamu yapısı ile karşı karşıyayız.”
Sonuç: Algı Operasyonu Değil, Cevap Bekleyen Sorular Var
Biz bu sürecin başından beri kamu yararını gözeterek, yatırımcının sesi olarak şu soruları sorduk:
1. Tüm izinlerini tamamlayan yatırımcılar neden hâlâ bir imzaya takılıyor?
2. 31 başvuru sahibinin hal ve hukuki süreçleri neden askıya alındı?
3. Kaçak çalıştığı tespit edilen onlarca çiftlik hakkında yıllardır neden işlem yapılmadı?
4. “Sipariş haber” gibi suçlayıcı ifadelerle basını karalayarak mı çözüm üretilecek?
5. Yatırımcının hakkı mı korunuyor, yoksa kamusal algı mı yönetiliyor?
Küçüksaat olarak tekrar çağrımızı yineliyoruz:
Karaisalı Belediyesi başta olmak üzere, Adana Valiliği, Karaisalı Kaymakamlığı, MHP Adana İl Başkanlığı, AK Parti Adana İl Başkanlığı ve Adana Büyükşehir Belediye Meclisi bu süreçte sessiz kalmamalıdır. İdari sorumluluklarını yerine getirmeleri, hukuki süreçleri şeffaflaştırmaları ve yatırımcı mağduriyetini ortadan kaldırmaları gerekmektedir.
Unutulmamalı:
Gerçek sorular cevap ister, suçlama değil.
Küçüksaat özel haberi – Takipteyiz.