Sadullah Kısacık: 2026 yılı, 2025’ten daha zor geçecek

DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Adana Milletvekili Sadullah Kısacık, TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada 2026 bütçesinin faiz, vergi ve ceza yüküyle toplumun yaşam standartlarını daha da düşüreceğini söyledi.

Sadullah Kısacık, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda 2026 yılı bütçesi üzerine yaptığı konuşmada, Türkiye ekonomisinin her yıl daha ağır bir tabloyla karşı karşıya kaldığını ifade etti. Kısacık, son yıllarda hazırlanan bütçelerin vatandaşın refahını artırmak yerine borç, faiz ve vergi yükünü büyüttüğünü savundu.

Kısacık, “Her yıl hayat standartlarımız düşüyor, yaşam maliyetlerimiz artıyor, borçlarımız çoğalıyor. Gelen yıl, giden yılı aratıyor. 2023 yılı 2024’ten daha zor oldu, 2024 yılı 2025’ten daha zor geçti. Bu bütçe de gösteriyor ki 2026 yılı, 2025’ten daha zor bir yıl olacak” dedi.

“Vergiler ve cezalar faize yetmiyor”

2026 bütçesinde faize ayrılan 2 trilyon 742 milyar liralık kaynağa dikkat çeken Kısacık, bu tutarın ülke ekonomisi açısından son derece ağır bir yük oluşturduğunu söyledi. Bütçe kalemlerini tek tek inceleyerek konuşan Kısacık, faizin hangi gelirlerle karşılanmaya çalışıldığını rakamlarla anlattı.

Kısacık, “Türkiye’de 255 bin işletme var. Bu işletmeler gece gündüz çalışarak 1 trilyon 741 milyar lira kurumlar vergisi ödeyecek. Yetiyor mu? Yetmiyor. Faizi ödemek için hâlâ 1 trilyon liraya daha ihtiyaç var” ifadelerini kullandı.

Kurumlar vergisine ek olarak maliye cezaları, özel iletişim vergisi ve trafik cezalarının da faizi karşılamaya yetmediğini belirten Kısacık, “2026 yılında maliye cezalarından 205 milyar lira, özel iletişim vergisinden 59 milyar lira, trafik cezalarından ise yaklaşık 130 milyar lira gelir öngörülüyor. Tüm bu vergileri ve cezaları topladığınızda bile faiz ödemesi için 700 milyar lira açık kalıyor” dedi.

Bu tabloyu sert sözlerle eleştiren Kısacık, “Kurumlar vergisini topla, yetmez. Cezaları artır, yetmez. Vatandaşın cebine radar koy, yine yetmez. Bu bütçe faiz bütçesi değil de nedir? Bir ülke ancak bu kadar sömürülür” ifadelerini kullandı.

“Ali Babacan döneminden sonra ekonomide ilerleme yok”

Konuşmasında geçmiş dönemlerle karşılaştırma yapan Kısacık, Ali Babacan’ın ekonomi yönetiminde olduğu yıllara dikkat çekti. 2002–2013 döneminde faizin ve enflasyonun düştüğünü, alım gücünün arttığını hatırlatan Kısacık, bu dönemin ardından ekonomide ilerleme sağlanamadığını savundu.

Kısacık, “Ali Babacan’ın ekonomi yönetiminde olduğu dönemde Türkiye bir başarı hikâyesi yazdı. Faiz düştü, enflasyon düştü, Avrupa Birliği ile müzakereler başladı, yabancı sermaye Türkiye’ye geldi. Ama o dönemden sonra iktidar ekonomide taş üstüne taş koymadı” dedi.

Türkiye’nin bugün geldiği noktayı TÜİK verileri üzerinden değerlendiren Kısacık, “Kişi başına düşen gelirde Avrupa’da 27. sıradayız. Reel gelir ve yönetişim skorlarında eksideyiz. Eller gidiyor Mersin’e, Türkiye gidiyor tersine” sözleriyle mevcut ekonomik gidişatı eleştirdi.

“Bu bütçe toplumun değil faizin bütçesi”

Konuşmasının sonunda 2026 bütçesinin vatandaşın refahını değil, faiz ödemelerini öncelediğini vurgulayan Kısacık, bütçenin bu haliyle yoksulluğu derinleştireceğini savundu. Kısacık, üretimi, istihdamı ve alım gücünü artıran bir bütçe anlayışına ihtiyaç olduğunu belirterek, mevcut bütçenin bu beklentileri karşılamaktan uzak olduğunu ifade etti.

GÜNDEM Haberleri

Veteriner hekim camiası, Nihat Köse’yi vefatının 40’ıncı gününde dualarla andı
Adana’nın eski ve köklü sağlık kuruluşu Özel Ortadoğu Hastanesi iflas mı etti?
Kıbrıs Gazisi son yolculuğuna uğurlandı
Adanalı öğretmen, Global Teacher Prize’ta Türkiye’yi finale taşıdı
Ersin Tatar Adana’da: KKTC’nin geleceği Türkiye ile güçlenecek