Tahsin Filinta Adana Hikayeleri - 3

Mehmet Akdoğan

FAZLA DEĞİL; PARAMIZ KADAR ...

Tahsin Filinta olmak için Tahsin Filinta gibi yaşamak gerekir.

O Adana'nın sosyal ve kültürel karakter yapısını kendi bünyesinde taşır.

Çevresindeki insani problemlere ilgisiz kalmaz.

Bir problemle karşılaştığında, gücü yeterse şahsi, gücü yetmezse kurumlar vasıtasıyla el uzatır.

İş yoğunluğu olmasına rağmen sosyal faaliyetlerin merkezindedir.

Adanaspor'da yönetim kadrosundadır.

başkan falan değil ama zaten o sıfatların da peşinde değildir.

Adanaspor, Adana'nın güzide bir takımıdır.

Kurulduğu yıllarda desteğe ihtiyaç vardır ve tahsin Filinta yollara düşer.

O ağa senin bu ağa benim kapılarını aşındırır.

İlk gittiği de Sabancılardır...  Onlara:

"Ağa, siz artık Adanalısınız, doğduğunuz yer değil, doyduğunuz yer...Burada da bir kulüp var. Şehrimizi dünyaya tanıtmak için ortaya çıktı... Bir omuz... "

Sabancılar, futbolcuların formalarının göğsünde "BOSSA" yazılması karşılığında 10.000 Tl verirler.

Bu azımsanmayacak bir destektir ama yeterli değil.

Filinta Sabancılardan yanından ayrılır, soluğu, o zamanlar Karabucaklar diye bilinen fabrikaya Hasan Basri Karabucak'ın yanına gider.

Basri Karabucak zamanıda Jokey Kulübü başkanlığı da yapmıştır.

Tahsin Filinta Abimiz - biraz da piyasayı kızıştırmak amacıyla- Karabucak'a anlatmaya başlar:

"Basri Ağa, Sabancılara gittik, Adanaspor'un ihtiyaçlarını anlattık. İkiletmediler. Futbolcuların formaları üzerine BOSSA yazılması karşılığında 10.000 lira verdiler. Sizin Ağa olarak onlardan neyiniz eksik? Değil mi? Sizin de bir şey yapmanız ağalığınıza yakışır..."

Basri Karabucak:

"Çok haklısın" der "Bizim neyimiz eksik?"

Heman yanındaki kasayı açar ve içinden 2.000 lirayı çıkarıp Filintaya uzatır:

"Buyur" der. Filinta paraya bakar:

"Be ne Ağam?"

"Sen de  yanlız kalecinin formasına yazdır..."

Tahsin Filinta şaşkınlık içindeyken, Karabucak konuşmaya devam eder.

"Millet Ağa görsün, onlar  11 futbolcu için 10.000 lira vermişler... Ben bir kaleci için 2.000 lira veriyorum..."

 

İşte herkes matematikten aynı şeyi anlamayabilir.

Ekonomi istatistiklerini iktidar başka okur, muhalefet başka...

E, tabi havuza akan çeşme ile havuzu boşaltan çeşme arasındaki dengeyi asla bilemediğimiz için, bu havuz asla dolmayacaktır.

Aynı havuz probleminde farklı sonuçlar çıkaranlar, bu ülkenin farklı makamlarına oturunca,herkesin aynı sorundan farklı sonuçlar çıkarması gayet olağandır...

Başka hikayede görüşmek üzere Basri Karabucak Ağa’yı rahmetle anıyoruz ..Tahsin Filinta’ya sevgilerimizle...