Yahudileşme Eğilimi

Vedat Kahyalar

Müslüman, kutsal kitabı olan Kuran-ı Kerim'le ilişkisiyle belli olur.

Kitabın sadece cismine saygı gösterip, güzel paketleyenler, içeriğini merak etmeden okuyanlar, okutanlar, ezberleyenler yahudileşme eğilimi gösterenler arasında sayılabilir.

Burada kast edilen yahudilik, nefisleri, hırsları uğruna değiştirilen kutsiyeti bozulan bir defolu dindir.
Oysa kutsal kitaplar; içeriğini anlama gayretinde olup, hayatımıza hakim kılmak için indirilmişti.

Dinde üstünlüğü; iman ilkelerinden ve salih amellerden değil, ırk, soy, mensup olunan örgütte zannedenler, yahudileşme tuzağına düşmüşlerdir.

Devlet yönetiminde; adâlet, liyakat, istişare yerine, zulüm, torpil, nepotizm uygulamalarını hakim kılmak yahudileşmeye adım atmaktır.

Kapitalizmi hayatına hakim kılmak, peygamberin " vehn" dediği mal biriktirme hastalığı, israf, gösteriş, faiz, kolay para kazanma usulleri... Yahudileşmenin giriş kapısından çoktan girilip, mesafe alındığı anlamına gelir.

Dinin olmazsa olmazı; "samimiyet" yerini, gösterişe bırakmışsa, dünyevi çıkarlar için dinin içini boşaltmak, ve dini  kullanmak, Yahudileşme yolculuğunda epeyi mesafe almaktır.

Zekat, sadaka, bağış  gibi mâli ibadetleri reklam amaçlı duyuranlar...

Kazancının kaynağıyla fazla ilgilenmeyenler. Kazanmaya odaklanmış,  helal-haram hassasiyetini yitirmiş olanlar.

Bunlar yahudileşmeyi fazla içselleştirmiş olanlardır.

Bir toplum nasıl bu kadar bozuldu da adeta tahrif edilmiş yahudiliğe evrildi ?

Halk, yanlışa tepki göstermeyip, "neme lazım, bana ne ya!" demeyi normal görmeye başladığı zaman.
Elbette ki birdenbire olmadı. Ülkedeki eğitim sistemi, bize uymayan, çoğu başka ülkelerden alınan yasalar, siyasetin yapılış biçimi ve rol modellerin davranışları halkı bilinçli olarak dejenere edip bozdu. Halk ne zaman bencilliği bırakıp ses çıkartmayı, yanlışa alet olmamayı, "bu doğru değil, adil değil, ben bunu kendime ve ülkeme yakıştıramıyorum" demeyi başarırsa doğruya evrilme başlayabilecektir.

FİLİSTİN ANKETİ
Filistin'de halen sürmekte olan aşağılık bir soykırım gerçekleşiyor! Ölçüsüz, orantısız güç kullanımı var! Kerbelâ'yı çağrıştıran bir vicdansızlığı sergileniyor.
MetroPOLL Araştırma şirketi, 10-16 Ekim tarihleri arasında seçmenlere "Hamas-İsrail Savaşı'nda hükümetten beklentiniz aşağıdakilerden en çok hangisine uymaktadır?" sorusunu yöneltti;
- Halkın %34.5'u, bu işe hiç karışmayalım diyor.
- Sadece, arabulucu olalım diyenler:  %26
- Filistini destekleyelim ama Hamas'a uzak duralım diyenler %18
- Hamas'ı destekleyelim %11
- İsrail'i destekleyelim %3
- Hiç ilgilenmiyorum diyen de %7
Bu orantısız soykırımın bir tarafında İsrail ve batının dev emperyalist ülkeleri var. Diğer tarafta ise yapayalnız bırakılmış, cılız kışlalardan öteye gitmeyen, sözde desteklenen Hamas var. Bizim ülkemizde de Hamas'a destek %11 de kalmış.

Bu neyin göstergesi? Bu toplum nasıl bu kadar duyarsız hale geldi ? Bu sekülerleşme eğilimi tam da yukarıda saydığımız yahudileşme eğiliminin yoldaki işaretleri değilse nedir?

Siyonist yahudiler, Allah'ın kitabı tevratı, nefislerine, ihtiyaçlarına göre yüzyıllar içinde defalarca değiştirmişler ve sonuçta ortaya; adaleti, merhameti, hikmeti, ahlakı olmayan bir ateist yapı oluşmuştur. Günümüz ateistlerini tenzih ederim. Onların insan haklarına, ötekine ve çevreye saygılı çoğunlukla ilkeli, etik bir yaşamları var ki siyonistlerle asla kıyaslanamaz.

Müslümanlık iddiasında olanların mevcut görüntüleri ve davranış envanterlerindeki yanlışlar, doğrularından fazla görünmektedir. Makalemizi Kuran'dan bir ayetle bitirelim: Ey iman edenler, iman ediniz!
Yeniden, yine, yine...