CHP’li Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, geçtiğimiz cumartesi gecesi yayımlanan televizyon programının ardından gazeteci Barış Yarkadaş’a bir mektup gönderdi. Karalar, mektubunda hem kişisel durumuna hem de hukuki süreçte yaşanan adaletsizliklere dikkat çekti.
Programda bazı basın mensuplarının “AKP ne yaparsa yapsın mübah, CHP ne yaparsa yapsın günahtır” sözleri üzerine kaleme aldığı mektubunda Karalar, masumiyet ilkesinin ayaklar altına alındığını savundu. “Silivri’de yatan çok sayıda belediye başkanı ve bürokrat var. Gelen avukatların ifadelerine göre gerçekten boşuna yatan çok insan var” diyen Karalar, örnek vermemeyi tercih ettiğini ancak bu durumun büyük bir haksızlık olduğunu dile getirdi.
İddianamelerin bile yazılmadığı bir süreçte insanların suçlu ilan edilmesini eleştiren Karalar, “Henüz bunların hiçbiri olmamışken yatanları suçlu görmek kimseye yakışmaz. Türkiye Cumhuriyeti yasaları da bunu söylüyor. Anayasamızda yazılı olan ‘suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar kimsenin suçlu sayılamayacağı’ hükmü göz ardı ediliyor” ifadelerini kullandı.
Mesleki geçmişinden de söz eden Karalar, özel sektörde ve kamu kurumlarında yöneticilik yaptığını, belediye başkanlığı görevinde kamu zararına bir iş yapmadığını tüm kamuoyunun bildiğini ifade etti. Avukatları aracılığıyla gönderdiği tahliye dilekçesine eklenen uzman görüşlerine de mektubunda yer veren Karalar, Prof. Dr. Adem Sözüer’in, “suç oluşmaz, tutuklama olmaz” dediğini, Adli Bilişim Uzmanı Tuncay Beşikçi’nin HTS verilerinin birlikte olunduğunu kanıtlamayacağını söylediğini aktardı. Ayrıca, yeminli mali müşavirin “Seyhan Belediyesi kayıtları tutarlı, olağandışı bir durum tespit etmedik” dediğini belirtti.
“Gel gör ki ben cezaevindeyim” diyen Zeydan Karalar, aleyhindeki tek delilin, etkin pişmanlıktan yararlanmak isteyen bir müfettişin iddiaları olduğunu belirterek, “Sadece bu beyanlara itibar edilmesi, beni tutuklamaları zulümdür, bunun adı kötülüktür” dedi. Karalar, yaşananların Murat Çalık’a yapılanları andırdığını da mektubuna ekledi.
“Tüm sesler susup, herkes vicdanı ile baş başa kaldığında insanlar bu ağırlığı kaldıramayacak. Ama eminim ki o zamana kadar hayatlar karartılacak” sözleriyle mektubunu bitiren Karalar, adalet çağrısını bir kez daha yineledi.