Mullaoğlu, tutuklama kararında gerekçe olarak bilirkişi raporu, MASAK raporu ve HTS kayıtlarının gösterildiğini ancak bu belgelerin ne soruşturma dosyasında ne de iddianamede yer aldığını ifade etti. Söz konusu evrakların gerçekte mevcut olmadığını savunan Mullaoğlu, tutuklamanın delilden yoksun olduğunu ileri sürdü.
Açıklamada, iddianamenin 495. sayfasının son paragrafına dikkat çekilerek, “birikmiş hakedişlerin ödenmesine ilişkin para alındığı” iddiasının savcılık tarafından da kabul edilmediği vurgulandı. İlgili bölümde, müştekinin tüm hakedişlerini düzenli olarak aldığı anlaşıldığından, bu iddiaya itibar edilmediğinin açıkça belirtildiği kaydedildi.
Mullaoğlu, savcılığın dahi gerçekleştiğine ihtimal vermediği, delil bulunmayan ve hayali bir iddia üzerinden Zeydan Karalar’ın tutuklandığını öne sürerek, bunun ciddi bir hukuk skandalı olduğunu dile getirdi.
Açıklamasında kamuoyuna çağrıda bulunan Mullaoğlu, “Kendine ‘insanım’ diyen herkesin bu zulme ve hukuk ihlallerine karşı çıkması gerekir” ifadelerini kullandı.
“Yeter artık. Yok yere insanlar hapiste tutuluyor. Derhal bu zulümlere son verilmeli” diyen Mullaoğlu, tutuklama kararına sert tepki gösterdi.