1. HABERLER

  2. YAŞAM

  3. Adana'nın ilk Kadın Savcısı atanıyor
Adana'nın ilk Kadın Savcısı atanıyor

Adana'nın ilk Kadın Savcısı atanıyor

İki kadının şahitliğini bir erkeğin şahitliğine eşit tutan anlayışı, kadının savcı ve hakim olduğu anlayışa dönüştüren sisteme vefa borcumuz vardır.

A+A-

Osmanlı döneminde kadınların okuması sevap, yazmalar ise günahtır. Bu cahilane tutum,  "Oku ve Anla" diye başlayan Kuran'ın emirlerin gereği olamaz.

 Bu tutum, kadını önemsiz ve değersiz sayan ve İslamiyet ile Kuran emirlerini kendi çıkarlarına kullanan bir anlayışın ürünüdür. 

Cumhuriyet ile birlikte ülkemize yakılan sosyal ve kültürel ateş, kadınlarımızın da aydınlanmasına neden olmuştur. Kadınlar, başta öğretmen olmak üzere, sağlık, sanat, edebiyat alanlarında biz de varız demeye başlamışlardır. 

125612a8-4984-46e7-92a7-1f5338363e78.jpg

MÜRÜVVET HANIM İLE İLK RÖPORTAJ
Kadını tarlada, çocuk bakımında, çamaşır, bulaşık ve ev hizmetlerinde görmeye alışık olan Adana halkı bir sabah adliyede kadın bir savcıyla karşılaşır.

Daha düne kadar adalet sisteminde ancak iki kadının şahitliği bir erkeğin şahitliğine eşit tutulurken, şimdi bir kadının, "savcı" sıfatıyla adalet dağıtması olacak iş miydi? 
Evet olacak işti ve cumhuriyet böyle bir işin mimarıydı. 

Türksözü Gazetesi (*) konuya ilgisiz kalmaz, adliyeye bir muhabir gönderir.

Adana Tarihinin ilk kadın savcısı ile yapılan röportaj 5 Nisan 1932 tarihinde yayınlanır. 
"Cumhuriyet Müddei Umumisi Muavini (Cumhuriyet Savcı Yardımcısı) Mürüvvet Hanım, beni nazikane bir surette kabul ederek sorduğum suallere epeyce tereddüt ettikten sonra kısa cevaplar vermekle yetindi: 
"Hangi Fakülteden mezun oldunuz?"
"1929 senesinde Ankara Hukuk Fakültesinden."
"Nerede ve hangi memuriyetlerde bulundunuz. Hakimlik mesleğine ne zamandan beri başlamış bulunuyorsunuz?"
"Evvelce okulda öğretmen idim.

Hukuktan mezun olduktan sonra, Ankara Maarif Emanetinde Mümeyyiz olarak çalıştım. Ve geçen Temmuzda da Talimname gereğince adliyenin çeşitli bölümlerinde staj gördüm.

Hakim olarak göreve ilk kez Adana'da başlıyorum."

1-032.jpg

ERKEKLER KISKANDI MI?
"Memuriyetiniz esnasında erkek meslektaşlarınızın üzerinizde bıraktığı intiba, meslek ve vazife sahasında size karşı olan cepheleri? mesela kıskançlık gösteriyorlar mı? yaradılışları icabı kendilerinde bir tefevvuk (üstünlük) görüyorlar mı?" 
"Kıskançlık veya üstünlük belirtileri gibi hiç bir şey göremiyorum.

İşte gördüğünüz gibi beraberce çok güzel çalışıyoruz."
"Burada hangi şubede çalışıyorsunuz?"
"Şimdilik muameleli evrak ile hazırlık tahkikatına bakmaktayım. Duruşmaya çıkmıyorum. Belki de yarın, obür gün  mahkemelere çıkarım."
"Adana'yı nasıl buldunuz?"
"Adana'yı tahmin ettiğimin ötesinde çok güzel buldum ve son derece beğendim..." 
Bu sırada odaya, dilekçesini havale ettirmek üzere bir hanımla, elinde bir tomar kağıt bulunan katip efendi girdi. Mürüvvet hanımı daha fazla suallerle taciz etmemek üzere izin istiyerek ayrıldım..." 
Röportajı yapan F.N olarak imzasını atmış. 
Bir sabah uyandığımızda sistem değişebilir, ama kafalar aynı hızla değişmeyebilir. Sistemin Cumhuriyet ama kafalar hala Osmanlı'nın kalıntıları olduğu bir dönemde kadınların savcılık makamına kadar yükselmiş olmaları, aydınlanmanın bir erdemidir. 

Bu gün hangi meslekten olursa olsun her insanın, kendisini kulluktan kurtarıp özgür bir birey yapan sisteme borcu vardır. En azından sisteme sahip çıkarak minnetimizi gösterebiliriz. 
 Sonraki Bölüm: Adana'nın İlk Kadın Avukatı Şukufe Hanım ve baktığı dava. 

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum