1. HABERLER

  2. GÜNDEM

  3. Belediye; farkı yaratan, erki kimin kullandığı değil, ne için kullandığı
Belediye; farkı yaratan, erki kimin kullandığı değil, ne için kullandığı

Belediye; farkı yaratan, erki kimin kullandığı değil, ne için kullandığı

Turgay Develi yazdı

A+A-

Kentler talan edilirken kullanılan en etkili yöntemlerden birisi cins tashihi uygulamasıdır. Bu işlemi, tapuda kayıtlı bir taşınmazın niteliğinin değiştirilmesi ve başka bir tapu kütüğüne tescilinin yapılması olarak özetleyebiliriz.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı üzerinden özellikle İstanbul'daki uygulamalar dikkati daha çok çekse de bu yöntemin asıl müdavimleri kent yöneticileridir.

Kadir Sev'in geçen hafta Sol'da yayınmlanan, "Belediyeler, bütçe kaynaklarının yetersizliği yüzünden, kentlerinin sorunlarını çözebilmek adına, ellerinde ne kadar taşınmaz varsa satıyorlar. Belki de bilinçli olarak bu yola itiliyorlar. Böylelikle, kent topraklarının elden çıkarılmasına meşruiyet, haklılık kazandırılıyor." ifadelerini kullandığı yazısında anlattıkları da bu işlemle başlar.

Bu işlem, kamu varlıklarının talanına dayanan kapkaç ekonomisinin bel kemiğini oluşturur. Ülke çapında binlercesi yaşansa da, benim de tanıklığımla gerçekleşen birisi eski diğeri yeni iki örnekten bahsetmek istiyorum.

İlk örnekte Adana Büyükşehir Belediyesi, tapu üzerinde kamu yararı şerhi bulunması nedeniyle başka bir amaç için kullanılması mümkün olmayan 43 bin metrekarelik bir arsayı, Arsa Ofisi Genel Müdürlüğü'nden 'kamu yararına kullanma’ talebi ile alıyor. Belediye, arsa tapusunun üzerine geçmesinin ardından, arsanın kamu yararına kullanılacak vasfı taşımadığını ileri sürerek şerhi kaldırtıyor. Tapudaki 'Kamu yararı' şerhini kaldırtan belediye, ardından da arsanın cinsini değiştirip satışa çıkartıyor. Sonuç olarak bu arsa, kuruluş tarihi satış ihalesinden sadece birkaç gün önce olan ve aslında belge eksiği nedeniyle ihale dışı tutulması gereken bir kooperatifin tek katılımcı olduğu ihale ile 'satılıyor’.

Bu açıkça şaibeli satış, (eksik belge ile resmi işlem yapılması nedeniyle) yok hükmünde olması gerekirken, ne o belediye başkanından sonra iş başına gelen başkanlar tarafından, ne de evrakta sahtecilik olduğuna ilişkin gazete haberlerine karşın bir savcı tarafından soruşturulmadı.

Arsanın akıbetini merak eden varsa, koca bir şehrin sakinlerinin aklıyla dalga geçercesine, o arsayı alan kooperatife daha sonra Belediye Başkanının eşinin üye olduğunu, bu üyelik işleminin ardından kooperatifin kendini fesh ettiğini ve arsanın da Belediye başkanının eşinin üzerinde kaldığını söyleyerek meraklarını gidermiş olayım.

Belirtmeme gerek bile yok ama tabii ki tüm bu anlattıklarım belgeli.

Üzerinden 20 yıldan fazla zaman geçmesine rağmen bu olayı hatırlamama neden olan ise CHP Adana Milletvekilleri Ayhan Barut ile Dr. Müzeyyen Şevkin'in TBMM gündemine de taşıdıkları, Adana'daki bir başka kamu (RTÜK) arazisi üzerinden yaşanan tartışmalar.

İki arsanın hikayesi arasında müthiş benzerlikler var;

En başa iki arsanın da üzerlerindeki kamu şerhleri kaldırılarak özel mülkiyete geçirilmesini yazacak olursak, ikinci sırayı her iki arsanın işlemlerinin de aynı belediyede yirmi yıl geçmesine rağmen aynı işi yapan aynı bürokratlarca yapılmasını yazmamız gerek.

Her ikisi arsanın da üzerinde kamu yararı şerhi bulunmasına rağmen, aynı belediye ve aynı bürokratlar tarafından ikisinin üzerindeki şerhlerin kaldırılmasında farklı yöntemlerin kullanılmasının nedeni ise siyasi iradenin üslup farkı, fazlası değil.

Bu, birinci olayda, söz konusu arazinin belediye başkanının eşinin üzerine geçmesiyle sonuçlanırken, ikincisinde ise çivi çakılması olanaksız bir küçük arsaya 31 milyon lira verip satın alan yatırımcının cins tashihi arzu/talebinin yerine getirilmesiyle sonuçlanıyor.

CHP Genel Başkanı’nın yolsuz işlemlerle ilgili iktidarın bürokratlarını haklı olarak uyardığı bugünlerde, kendi partisinin belediyesinde yaşanan bu olaylar devasa bir ironi olarak ortada duruyor.

Sonuç itibariyle değişmeyen şey; farkı yaratan, iktidar erkini kimin kullandığı değil, ne için, kimin için kullanıldığı.

Gerisi, lafügüzaf...
 

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.