1. HABERLER

  2. SİYASET

  3. CHP Kongresi: Liderinin götürdüğü yere git…
CHP Kongresi: Liderinin götürdüğü yere git…

CHP Kongresi: Liderinin götürdüğü yere git…

CHP, 6 Ok'tan uzaklaştıkça halktan kopuyor, Türkiye'nin umudu olmaktan uzaklaşıyor.

A+A-

"... Bu kavga asla bir İnönü - Ecevit Kavgası değildir... Mücadelenin kişi ve zümre mücadelesi olmadığını, halka inmiş ve yaklaşmış olanlarla, her gün halktan uzaklaşanların mücadelesi olduğunu bir kez daha açıkça ilan eder..."

Emin Bilen Tümer

 

1972 yılının kongresi...

Mili Şef İsmet İsmet İnönü, Atatürk'ten sonra CHP'nin başında.

Adının söylenmesinin bile tabu olduğu yıllar.

1938 yılından beri ciddi olarak karşısına bir aday çıkmamış, çıkarılmamış, - ya da çıkmasına izin verilmemiş...

Yapılacak olan Genel Kongrede genç Bülent Ecevit, İnönü'ye karşı aday...

Bu nedenle il kongreleri hareketli geçiyor.

O dönemde CHP Kongreleri siyasi tarihimizin en hareketli dönemleridir. Devrim niteliği taşıyan değişimler yaşanırdı CHP Kongrelerinde... 6 Ok'un ilkeleri ışığında halkın gözü kulağı bu kongrelerdeydi. Hatta, diğer partililer en az CHP'liler kadar ilgiliydi. Çünkü CHP, Türkiye'nin partisi idi.

Adana'da Efsane Genel Başkan İsmet İnönü'ye karşı bir İl Başkanı'nın çıkacağı bile tahmin edilemiyor. Ama CHP, fikirlerin ve projelerin tartışıldığı ve daima ilkelerin kazandığı kongreler geçirmektedir. Kişiler değil, yerelde şehirlerin ve genelde ülkelerin çıkarları ön plandadır.

0992ab76-86cc-4b8b-b9da-f63f6effcd3b.jpg

KİŞİLER DEĞİL HALKA YAKIN OLANLAR...

İnönü'ye karşı olanlar, neredeyse düşman olarak ilan edilirler. Ancak Merkez İlçe Yönetim Kurulu Başkanı Emin Bilen Tümer Kongreden 2 gün önce bir bildiri yayınlar:

"... Bu kavga asla bir İnönü - Ecevit Kavgası değildir... Mücadelenin kişi ve zümre mücadelesi olmadığını, halka inmiş ve yaklaşmış olanlarla, her gün halktan uzaklaşanların mücadelesi olduğunu bir kez daha açıkça ilan eder..."

Ecevit'in görüşlerini yansıtan bu bildiriye hemen ertesi günü, CHP İl Yönetim Kurulu zehir zemberek bir bildiri ile cevap verir:

 

LİDERE KARŞI OLMAK BÖLÜCÜLÜKTÜR (!)

"Bu vazife yarışı seçiminde partimizin her zamankinden daha tesanüt (Karşılıklı yardımlaşma) içinde girecektir. Ortada CHP'li olmak O'na ve O'nun felsefesine inanmak vardır. Bölücülük ve grupçuluğu kabul etmeyen ve bunu şiddetle reddeden İl Yönetim Kurulumuz, aksi düşüncede olan sapık görüşleri, her zaman olduğu gibi bu gün de nefretle reddetmektedir..."

Elbette ki devamı var.

"...  İl Yönetim Kurulumuz, Milletçe ve partice bölücü hareketlerin ve görüşlerin daima karşısında olmuştur ve olmaya devam edecektir. Parti içi tesanütü ve disiplini bozmaya matuf her hareketi önlemek için önemle gayret sarf etmiştir. Birlik ve beraberlik değişmek genel prensibimizdir...."

Devam edip gidiyor ama burada duralım.

Daha o zamandan, Genel Başkanın koltuğunun sağlama alınması birlik ve beraberliğin ön koşulu olarak görülmeye başlayan partililer varmış. Ondan sonraki süreç gösterdi ki, aslolan Genel Başkanın Koltuğu değil, ülkenin ihtiyacı olan çözümlerin hayata geçirilmesidir.

 

Nitekim Bülent Ecevit'e yakınlığı ile bilinen Av. Emin Bilen Tümer, İl Başkanlığına adaylığını koyduğu için İnönü düşmanı olarak yaftalanır. Tümer bir açıklama yaparak:

"İl Başkanlığına adaylığımı koymuş bulunuyorum. Ortanın solunda halka dönük ve halk içerisinde yapılacak bir politikanın CHP'sini Adana'da başarılı kılacağıma inanmaktayım. Halk ile ilişkilerini kesmiş bulunan bir kısım politikacının sayın genel başkanımızın ismini istismar ettiklerini esefle müşahede etmekteyim. "Biz İnönücüyüz karşımızdakiler İnönü düşmanıdır" diye yapılan politika çirkin politikadır. İsmet İnönü'ye gönülden bağlıyım..."

f17e6c0e-b1fc-4c1c-ba68-56d50c27a933.jpg

KAZANMANIN SIRRI

Sayın Tümer'in açıklamasında şu düşünce gizliydi, "Partiye ve Genel Başkana itibar kazandırmanın yolu, Halk ile bütünleşmekten geçer...."

Sonucu sözü uzatmadan söyleyeyim.

Emin Bilen Tümer İl Başkanı seçilir. Hemen Hemen bütün Türkiye'de CHP kongrelerinde bu süreç yaşanır. Ardından yapılan ilk genel seçimde CHP seçimlerde büyük bir başarıya imza atar.

O seçimleri kazanmanın sırrı, altında Emin Bilen Tümer'in imzası olan bildirgede ilan edilen görüştür:

 

"... Bu kavga asla bir İnönü - Ecevit Kavgası değildir... Mücadelenin kişi ve zümre mücadelesi olmadığını, halka inmiş ve yaklaşmış olanlarla, her gün halktan uzaklaşanların mücadelesi olduğunu bir kez daha açıkça ilan eder..."

Anlayacağınız şudur, CHP'de sorun kişilerde değil sistemdedir, ilkelerdedir. CHP son 16 kongrede ilkeleri değil, isimleri tartışmıştır.

İlkeler, çözümler konuşulmamış, kişiler konuşulmuş ve kişilerin kongresi gerçekleşmiştir.

81547630-4f32-4edf-8d45-5339a4a3a13a.jpg

KİŞİLER KAZANDI CHP KAYBETTİ

Kişiler Kongresi adını verdiğim Adana İl Kongresinde halkın heyecanı yoktu. Genel başkan yardımcılarının konuşmalarına baktığım zaman, yerel yönetimleri CHP'nin almasını da doğru değerlendirmediklerini gördüm.

Hala şunu kavrayamamışlar: Yerelde CHP kazanmadı, AK Parti kaybetti.

Sadece AK parti'nin kazanması, CHP'yi iktidar yapmaya yetmez.

CHP'nin de halka inmesi lazım.

Kongreleri Kılıçdaroğlu kazandıkça önce CHP, sonra da Türkiye kaybediyor.

Bkz: Kılıçdaroğlu'nun seçim karnesi...

*

1 - Bir kaç önemsiz not: Asfaltları yama yaptığını şehrin her tarafına astığı reklam afişleri ile donatarak duyuran Büyükşehir Belediyesi'nin, "İktidara bir adım" adını verdiği kongreyi neden duyurmadığını merak etmiyorum.

 

(*) İlgi duyanlara, Sayın Turgay Develi'nin " CHP' ye bundan daha büyük bir saldırı nasıl yapılabilirdi?" başlıklı yazısını okumalarını öneriyorum.

Kaynaklar:

07 Ocak 1972 / 08 Ocak 192 / 9 Ocak 1972 ve 10 Ocak 1972 Tarihli Yeni Adana Gazeteleri.

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.