1. HABERLER

  2. GÜNDEM

  3. Dağ köylerine uzanan sıcak eller
Dağ köylerine uzanan sıcak eller

Dağ köylerine uzanan sıcak eller

ESKADE Eğitime Sosyal Katkı Derneği, bu kez Pozantı’nın uzak bir köyüne uzandı. 

A+A-

Daha önceki çalışmaları arasında Tarsus ve Adana’nın Feke, Saimbeyli, Yüreğir, Seyhan ilçelerinde merkezden uzak köy okullarına kütüphane donanımı, matematik eğitimi gibi katkı sağlayan dernek Pozantı’ya ait bir dağ köyü okuluna yardım eli uzattı.

Pozantı’da yapılan bu ortak proje kapsamındaki hizmet dağıtımı esnasında konuşan ESKADE Derneği Başkanı Şaziment Demirkıran, “Kendi imkanlarımız ve üyelerimizin desteği ile tüm ihtiyacı olanlara ayrımcılık yapmadan ulaşmaya çalışıyoruz. Sosyal imkanlardan yoksun ve öğrenmeye hevesli toplumlar önceliğimizdir. Sadece öğrencilere burs vermekle kalmıyor farklı yerlerden gelen destekleri değerlendiriyoruz.  Bu bağlamda, yirmi yıldır tek başına yaptığı çalışmaları son beş yıldır Türkiye genelinde yaygınlaştırarak ‘İyilik Örüyorum’ adı altında platform haline dönüştüren Ferda Yertut  ve Adana Temsilcisi Esin Hanımın kendi imkanlarıyla veya bağışlarla gelen yünlerle ördükleri bere ve atkıları Aşçıbekirli Köyü çocuklarımıza vermek için Pozantı’ya geldik. 

İyiliğe aracı olmak da iyiliğe dahil
Araçla ulaşamadığımız Aşçıbekirli Köyü çocukları için yetkililer ile Belemedik’te buluştuk. Eğitim odaklı hizmet veren derneğimiz öğrenmeye hevesli çocuklara kitap yardımı yaparken, üşümesinler diye İyilik Örüyorum Platformu’nun el emeği göz nuru çalışmalarını bursiyerlerimiz ve üyelerimizle birlikte dağıtma zevkini yaşadık.

Öncelikle okuyan ihtiyaç sahibi gençlerimize burs verebilmemizi sağlayan dernek üyelerimize,  Aşçıbekirli Köyü çocukları için destek veren Ferda Yertut ve Esin Hanıma, Fotodost ekibi adına Yeliz Hanıma, derneğimiz gönüllü üyelerine ve başta lojistik destek olmak üzere katkı koyan Adana Büyükşehir Belediyesine teşekkür ediyorum.” diyerek sözlerini tamamlayan Sayın Demirkıran’a bu güzel yardımlaşmaya bizi de dahil ettiği için teşekkür ederken Belemedik’te grubu karşılayan yetkililer arasındaki Tarihçi Dr. Oğuz Kalafat Hocamızın verdiği tarihi ve yerel bilgiler için de ayrıca teşekkür ederiz. 

Gurur ve hüznü birlikte yaşadık
Sayın Kalafat gezi grubuna şu bilgileri verdi. “Toros Tünelleri  Almanlar'la birlikte 1892 yılında yapımı başlanan 1909 yılında yapımı biten güney kuzey hatlarını birbirine bağlayan Toros Dağları’nın içinden geçen çok uzun hatların olduğu sonunda da birisi Pozantı diğeri Varda Köprüsü arası olan demir yolu. Almanlar bu tren yolunu döşemek ve tünelleri açmak için buraya yerleşmişler. Bu gördüğünüz taş evler Toros Tünelleri denilen bu bölge toplanma alanı olarak kullanılmış. Balkan savaşlarından sonra bu alan kapatılıyor, Kuttul Amare Savaşında esir aldığımız 13.500 İngiliz ve dört bin civarı Fransız esir buraya getiriliyor, bu esirlere kamp yeri oluyor. (Birinci Dünya Savaşı’nda gizli anlaşmalarla paylaşım yapıldı. Irak Bölgesini İngilizler, Suriye Fransızlar paylaştılar. Kut-ül Amere’yi almak için harekat başlattılar. Halil Paşa komutasındaki askerlerimiz zafer kazanır ve çok fazla asker esir alınır.)
Kurtuluş Savaşı’nda da Fransızlar'a Mondros ateşkes anlaşmasıyla Toros Tünelleri Çiftehan, Ulukışşa mevkiine kadar teslim ediliyor. Burada Türk müfrezelerine çok kötü davranıyorlar. 6 Türk Kuva-i Milliyecimizi bağlayarak açlık ve suzuzluktan öldürüyorlar. 

Burası Kültürel Miras olarak da Türkiye’nin en önemli rotalarından bir tanesi
Gördüğünüz gibi tabiat harikası bir yer. Çok değerli bir kültür mirası olması yanında en iyi motosiklet ve yürüyüş rotalardan da biri.

Burada ceylanlar, geyikler, dağ keçileri gibi bir çok yaban hayvanının karşınıza çıkması çok yüksek. Adana valiliği burayı canlandırmak istiyor çalışmalarını o yönde yapıyor. Demir yoluyla birlikte su yolu ve uçurumlarla birlikte çok özel bir alan, bir çok tarihi diziye de plato görevi görüyor.” 

42 gönüllü insan ellerinin sıcaklına eşlik eden kalplerinin sıcaklığıyla, getirdikleri muhtelif hediyelerini köy insanlarına dağıtıp o bölgede yaşayan hayvanlara da yem takviyesi yaptıktan sonra Belemedik’te piknik yaparak etkinlik gününü tamamladılar.

Son olarak Şaziment Hanımın Oğuz Hocanın bilgilendirmesinden sonra söylediği sözleri aktarmak isteriz. “Geçmişini bilmeyen geleceğine sahip çıkamaz, geldiğimiz yerler sadece ağaç doğa güzel vakit geçirme yerleri değil. Şehitlerimizin kanıyla sulanmış, acılar çekilmiş ve bizlere emanet edilmiş yerlerdir. Ülkemizin her karışını bu bilinçle dolaşır ve sahip çıkarsak atalarımızın ruhu da huzur bulur.”

Aycan Duru AKGÜL

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.