DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı, Parti Sözcüsü ve Adana Milletvekili Sadullah Kısacık, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 2026 Yılı Bütçesi üzerine değerlendirmelerde bulundu. Kısacık, bütçenin temel amacından saptığını savunarak, kalkınma ve sosyal refah yerine faiz ödemelerini önceleyen bir yapı ortaya konduğunu ifade etti.

Bütçenin ülke kaynaklarını üretime, istihdama ve yoksullukla mücadeleye yönlendirmesi gerektiğini dile getiren Kısacık, son yıllarda hazırlanan bütçelerde bu anlayışın terk edildiğini söyledi. Bakanlık bütçelerinin büyük bölümünün faiz giderlerine ayrıldığını belirten Kısacık, ortaya çıkan tablonun bir kalkınma bütçesi olmadığını kaydetti.

2026 bütçesinde yer alan 2 trilyon 742 milyar liralık faiz yüküne dikkat çeken Kısacık, bu kaynağın önemli bir bölümünün yurt içinde kalmadığını, uluslararası yatırım fonları aracılığıyla yurt dışına aktarıldığını öne sürdü. Türkiye’deki yüksek faiz oranlarının yabancı sermaye için cazip bir kazanç alanı oluşturduğunu ifade eden Kısacık, bu durumun ülke ekonomisi açısından ciddi riskler barındırdığını söyledi.

Konuşmasında Japonya örneğine de değinen Kısacık, bazı ülkelerde faiz oranlarının yüzde 1’in altında seyrettiğini, buna karşın Türkiye’de faiz oranlarının çok daha yüksek seviyelerde olduğunu belirtti. Bu farkın, yabancı yatırımcıların kısa sürede yüksek kazanç elde etmesine imkân tanıdığını dile getirdi.

Yüksek faiz politikasının bedelini vatandaşın ödediğini savunan Kısacık, özellikle kadınların, emeklilerin ve dar gelirli kesimlerin artan hayat pahalılığı karşısında zorlandığını ifade etti. Gıda fiyatları ve temel ihtiyaç harcamalarındaki artışın toplumun geniş kesimlerini olumsuz etkilediğini söyledi.

Vergi politikalarına da değinen Kısacık, küçük esnaf, KOBİ’ler ve ücretli çalışanlar üzerindeki vergi yükünün hafifletilmesi gerektiğini belirtti. Kayıt dışı ekonomi ve büyük ölçekli vergi kaçaklarıyla daha etkin mücadele edilmesi çağrısında bulunan Kısacık, vergi adaletinin sağlanmasının ekonomik istikrar için zorunlu olduğunu vurguladı.

Kısacık, bütçe anlayışının değişmediği sürece gelir dağılımındaki adaletsizliğin derinleşeceğini ve toplumsal refahın sağlanamayacağını ifade ederek, hükümeti ekonomi politikalarını yeniden gözden geçirmeye davet etti.