
"E-İmza Çetesi" davasının kritik ismi, Adanalı Mıhyeddin Yakışır tahliye!
Sahte diplomalar ve e-devlet üzerinden işlemler yaptığı iddia edilen çetenin yargılandığı davada, tutuklu sanıklar tahliye edildi; aralarında çete lideri olduğu iddia edilen Adanalı Mıhyeddin Yakışır'da bulunuyor.
Türkiye’nin e-devlet sistemini hackleyerek sahte diploma ve sertifika düzenledikleri iddiasıyla yargılanan E-İmza Çetesi davasında kritik gelişmeler yaşandı. Ankara 23. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada, dosyanın bir numaralı şüphelisi olduğu öne sürülen Ziya Kadiroğlu ile birlikte tutuklu Mıhyeddin Yakışır, Taner Dağhan, Gökay Celal Gülen ve Yalçın Maraşlı tahliye edildi.
Davanın kritik ismi olarak dikkat çeken Mıhyeddin Yakışır'ın Adana Seyhan'da ikamet ettiği ve çete lideri olduğu, cebinde taşıdığı e-imza ile kendisini narkotik başkomseri gibi gösterdiği iddia edilmişti.
Çetenin Yöntemi
İddiaya göre çete, kamu kurumlarının yöneticilerinin elektronik imzalarını kopyalayarak sahte diploma ve sertifika düzenledi. Bu sayede e-devlet sistemine girilen belgeler, sanki kişilerin dört yıl üniversite okumuş gibi gösteriyordu. Böylelikle sahte diplomalarla KPSS ve diğer kamu sınavlarına girilerek memur olunabilecekti. Ayrıca Ankara İl Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce yapılan teknik inceleme ve analizler sonucunda; yasa dışı yollarla sahte üretilen e-imzalar ile 33 kişiye sürücü belgesi ve 72 kişiye mesleki eğitim sertifikası da verildi.
Sanık ve Müşteki Beyanları
Tutuksuz sanık Mehmet Akif Y., “Olayla bir ilgim yoktur. Hiç kimseden sınav notumun değiştirilmesini talep etmedim, kimin değiştirdiğini de bilmiyorum” dedi.
Osman Kürşad Mert, Atatürk Üniversitesi İnşaat Mühendisliği’nde adına yasa dışı mezuniyet kaydıyla ilgisi olmadığını belirterek, “Kimseden talepte bulunmadım” ifadelerini kullandı.
Nizam P., “Hakkımdaki suçlamayı kabul etmiyorum. Yasa dışı mezuniyet kaydı talebinde bulunmadım. Siyasetçi olduğum için tarafıma siyasi komplo kurulduğu kanaatindeyim. Mezuniyet kaydıyla ilgili herhangi bir faaliyette bulunmadım. Mezuniyetin 1,5 yıl önce oluşturulduğu anlaşılmaktadır, herhangi bir icraatım olmamıştır” dedi.
Abdullah D., “Sanıklardan Ziya Kadiroğlu benim arkadaşımdır, birkaç defa evimde misafir olarak kalmıştır. Atatürk Üniversitesi’nin bilişim sistemine o sırada girmiş olabilir. Evime gelen herkese internet şifremi veririm, sisteme ben girmedim” diye konuştu.
Mehmet B., “Sahte mezuniyetimle ilgili işlem yapılması için kimseden talebim olmadı. Müteahhitlik yapmaktayım, yanımda çalışan mühendisler bulunmaktadır. İnşaat mühendisliği diplomasına ihtiyacım yoktur. Adıma sahte mezuniyet belgesini kimin oluşturduğunu bilmiyorum” dedi.
Doğukan Fırat Ö., “Suçlamayı kabul etmiyorum. Yıldız Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği bölümünde öğrenciydim, daha sonra ayrılıp başka fakülteden mezun olarak psikolog oldum. Kimseden notumun değiştirilmesi için talepte bulunmadım. Bu olay nedeniyle kişisel verilerimin kullanılmasıyla ilgili şikayette bulundum” beyanında bulundu.
Mehmet Ü., “Adıma sahte mezuniyet kaydı oluşturulduğundan soruşturma aşamasında haberdar oldum. Bu yönde bir talebim olmadı, ilgim yoktur” dedi.
Mıhyeddin Yakışır: Suça sürüklendim
Mıhyeddin Yakışır, “Ayhan Ateş tarafından suça sürüklendim. Beni kandırarak bu olaylara bulaştırdılar, pişmanım. Tahliyemi talep ediyorum” ifadelerini kullandı.
Gökay Celal Gülen, “Üzerime iki diploma yapıldığı söyleniyor. Sistemlere kendi faturalı hattımla girdiğim iddia ediliyor, böyle bir şey olsa kendi hattımla girmezdim. Diğer sanıklardan yalnızca birkaçını tanıyorum. Son günlerde bu olayın devamı niteliğinde bir operasyon yapıldı, ifadem alındı. 'Örgüt müsünüz?' diye soruldu. Bizim 10 ay sonra mı örgüt olduğumuz anlaşıldı? Buradaki 2-3 kişiyi tanıyorum, nasıl örgüt olabiliriz?” dedi.
Yalçın Maraşlı, “Ayhan Ateş'le tanıştıktan sonra bana güven verdi. e-Devlet şifremi verdim, talebi üzerine e-imza çıkarttım. Ayrıntılı ifademi daha önce verdim. Ateş’in talebiyle cep telefonumdaki mobil veri üzerinden kendisine izin verdim ama ne yapacağını bilmiyordum” şeklinde konuştu.
Eski YÖK Eğitim Öğretim Daire Başkanı Sibel İrkey, “E-Devlet’ten gelen uyarı sonrası durumu kurula bildirdim ve Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na şikayette bulundum. E-imzam kullanılarak YÖK sistemine giriş yapılmış, işlem yapılmadan gezinti sağlanmış. Şikayetçiyim, davaya katılmak istiyorum” dedi
6 Şubat Depremi'nde hayatını kaybeden avukatlar için katılma talebinde bulunan barolara ret
6 Şubat depremlerinde hayatını kaybeden avukatların diplomalarının kullanılması nedeniyle katılma talebinde bulunan Kahramanmaraş Barosu ve Türkiye Barolar Birliği’nin katılma talebi suçtan doğrudan zarar görmedikleri gerekçesiyle reddedildi.
Duruşma 16 Ocak'a ertelendi
Savcı, katılma taleplerinin kabulünü ve tutukluluk hallerinin devamını istedi. Mahkeme, delillerin toplanmış olması, karartma ihtimalinin bulunmaması ve tutukluluk süreleri gerekçesiyle Ziya Kadiroğlu, Mıhyeddin Yakışır, Taner Dağhan, Gökay Celal Gülen ve Yalçın Maraşlı’nın tahliyesine hükmetti. Duruşma 16 Ocak 2026’ya ertelendi.
3. Dalga Operasyonda 23 Tutuklama
Ankara merkezli 22 ilde yapılan 3. dalga operasyonlarda 94 şüpheli gözaltına alındı. "Suç işlemek amacıyla örgüt kurma", "resmi belgede sahtecilik ve bilişim sistemlerine hukuka aykırı girme" suçlarından gözaltına alınan şüpheliler Ankara Adliyesi'ne sevk edildi. İfadelerin ardından 23 şüpheli tutuklanırken, 69 şüpheli adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. 2 şüpheli ise ev hapsi cezası aldı.



HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.