1. HABERLER

  2. GÜNDEM

  3. Hem Türk hem de Adanalı Peygamber!
Hem Türk hem de Adanalı Peygamber!

Hem Türk hem de Adanalı Peygamber!

Mehmet Güven'in "Mehdi 2019'da gelecek" açıklamasıyla kamuoyunda tartışılmaya başlanan konuyla ilgili Adana tarihinde çıkan haberlerde Sedat Memili'nin kaleme aldığı üçüncü bölüm

A+A-

Peygamber olacaklara not: Peygamberliğinizi sakın Adana'da ilan etmeyin,

Valiler cılgazlık yapıyor.

Nitekim tarihin ilk Türk Peygamberini yine vali engelledi(!)

Hz. İsa olduğunu İddia eden adam Karaisalı Kadısı idi, bu kez yeni din tebliğ edip peygamberliğini ilan eden Adana Baro Başkanıdır.

ÖLÜMSATAN ŞARLATANLAR

 “Ölüm var ölüm…”

Adana’da semt pazarında bir adam dolaşır, siyah pardesü giyer. İnce bir kıyafetin altında beyaz kefen gibi bir entari, başında beyaz bir sarıkla dolaşır.

Elinde küçük yeşil kaplı bir risale, donuk gözler ve ruhsuz bir ses ile halk arasında dolaşarak:

“Ölüm var ölüm” diyerek elindeki risaleyi satmaya çalışır.

Onu ilk gez gören çocuklar ve kadınlar korkudan panik ile sağa sola kaçışırlar. Müşterilerini korkuttuğu gerekçesiyle pazarcı esnafından dayak yiyip kovulmuşluğu vardır.

Onu bir daha gördüğümde nasıl bu hale geldiğini sorup sizinle paylaşacağım.

Toprağına kurban olduğum Adana, inançlar yönünden çok zengin olduğu gibi, halkı yola getirmek isteyen dini bütünler açısından da zengindir.

Hatırlayın Hz. İsa Adana’ya gelmişti ama Vali Bahri Paşa onu bir tokatla tımarhaneye yollamıştı.

Va dahi, Rakı Satan İsa'yı..."

Bütün peygamberler Ortadoğu kökenli olur da, aralarında Adanalı olmaz mı?

İşte dinler tarihindeki Adanalı boşluğunu Celal Tekinel adında Bara Başkanlığı da yapmış bir avukat doldurma girişiminde bulunmuştur...

Ah vali olmasaydı...

Bir tesadüf olsa gerekir, Hz. İsa olduğunu iddia eden kişi Karaisalı Kadısı idi, bu kez yeni bir din tebliğ ederek peygamberliğini ilan eden kişi Adana Baro Başkanı olmuştur.

turksozu-gazetesi.png

GÖZÜ YUMUK İKEN GÖRME MUCİZESİ

3 Mart 1963 tarihli Türksözü gazetesi şu manşetle okuyucu karşısına çıktı:

“Türk Peygamberi olduğunu iddia eden Tekiner tevkif edildi…”

“Yeni bir din” adlı kitap neşreden Avukat Celal Tekiner “Ben peygamber olduğuma inanıyorum, siz inanmayın” dedi.

Avukat Celal Tekiner, Peygamber olduğunu nasıl fark ettiğini ve yeni dinin anahtarlarını şöyle açıklamıştır.

“Lise ve üniversite hayatımda aruzla birkaç şiir yazmış ve bırakmıştım. Neden sonra unutulmaz bir ilham ve hızla “Haksızlığa İsyan”, “Beşinci Kitap” ve “İhtilal” doğdu.

Bu belki bir mucize idi. Şimdi gözü yumuk her tarafı görmek gibi ilahi bir nura kavuşmuş bulunuyorum ki, bu muhakkak bir mucizedir.

Bu iki mucize ile birlikte gelen “Yeni Din”in esaslarını bir Türk Peygamberi sıfatı ile tebliğ ediyorum..."

Kitap yazmış olması, onu "kitaplı Peygamber" sıfatına koymaya yetmedi. 

 

KIRŞEHİR YENİ DİNİN KABESİ (!)

Dinler tarihinin ilk Türk Kökenli peygamberi, dininin 12 esasını şöyle belirlemiştir.

1 – Rabbini Tanı, 2 – Vatanını, Milletini Sev 3 – Hakkı Hakikati gözet, 4 – Hür yaşa, 5 – Medeniyete dört elle sarıl, 6 – Bir meslek ve sanat edin, 7 – Bir yuva kur, 8 – Oku, Yaz, Söyle, Konuş ve Haykır, 9 – Haksızlığa isyan, zumla kıyam et, 10 – Efendice içki ve eğlence sahibi ol, 11 – Tabiata katıl, 12 – Yüzünü göğe, yönünü (Kırşehir)’e çevirip üç defa (Allah) de, gerisine karışma… “

Şimdi ben Bu kuralları kabaca gözden geçirince Kâbe’nin Kırşehir olması dışında bütün kuralları ahlaki açıdan benimsedim. Ancak bu söylemler, peygamberlik iddiasında bulunan bir tarafından değil de, bir belediye başkanının taahhüdü veya bir filozofun felsefi görüşleri olsaydı daha doğru olurdu.

Demek ki sorun kurallarda değil, kuralları tebliğ ediş sıfatında. Mesela bütün bunları bir öğretmen kürsüden öğrencilere anlatmış olsaydı her halde kimsenin itirazı olmazdı.

 

KAFAMA TAKILMADI DEĞİL... ACABA...

Celal Tekinel Kıble'yi şöyle tarif etmektedir.

“Irkın en şanlı bir ırktır, göreyim kendini bil Kırşehir’dir sana Türk kıble;

Kudüs, Mekke değil uyar ahlakına, etvarına en sade bir dil; /

Göğe bak üç defa “Allah” de yürekten başı dik,

Var bu erkekçe ibadette bir hikmet,

Çünkü kula kul yaptı nihayet seni kör bir secdecilik…”

Yani Kıble'nin anlamına değil de, kıbleyi bekleyen Suud Kralları sülalesine bakınca, "Acaba" demekten kendimi alamadım.

d0d65265-64a0-4bca-8c7f-90643a130c75.jpg

YİNE VALİ ENGELİ

Hikâye uzun. Kısaca şöyle tamamlayım.

Polis, Avukat Celal Tekiner'in bürosunu basar. Tekinel cezaevine gönderilir.

Celal Tekinel birçok kitap yazar ama peygamberliği yine Adana Valisi tarafından engellenir.

Adanalı peygamberlerin makûs talihi...

Ama elimizde peygamber kalmadı, bol bol Mesih var...

İnanmayan sağına soluna baksın...

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.