1. HABERLER

  2. GÜNDEM

  3. Nereye gidiyorsunuz Sayın İnce?
Nereye gidiyorsunuz Sayın İnce?

Nereye gidiyorsunuz Sayın İnce?

Mengücek Gazi Çıtırık yazdı

A+A-

Yaz sıcağının kendisini iyice hissettirdiği bugünlerde, Ayasofya’nın zaten uygulamada olan açılışı, haddini bilmeyen, saygısız, sahibinin sesi olan Diyanet İşleri Başkanının Atatürk’e , kurtuluş ve kuruluşun mimarlarına olan hakaretleri,varlığımızın tescili olan Lozan Barış Antlaşmasının yıldönümünde İstanbul sokaklarındaki hilafet çağrıları, seyircisiz , örgütsüz yapılan, yeni bir çağa çözüm önerileri sunduğunu iddia eden  CHP 37.Olağan Kurultayı, yurttaşın maske,temizlik ve sosyal mesafe kuralına uymadığı, Bilim Kurulunun önerilerinin dikkate alınmadığı, yakın bir zamanda yeniden sıkı tedbirlere dönüşün tüm sinyallerinin verildiği pandemi süreci, derleyen ve birleştiren yönüyle Kurban Bayramının tüm kurallar yok sayılarak eda edildiği bir dönemi birlikte yaşadık.

Böylesi bir süreçte , Kurban Bayramının son gününde deneyimli gazetecilerden sayın Muharrem İnce’nin yeni bir parti kurma hazırlığı içerisinde olduğu,CHP’den ayrılacağı, yeni yüzler ile ülke sorunlarına çözüm bulacağına dair haberleri okuduk. Sayın İnce’nin mevcut genel merkez yönetiminin uygulamaları ve söylemlerinden rahatsızlık duyduğu, bu uygulamalar ile kendisi ve kendisine yandaş olanların yok sayıldığı , ötekileştirildiği, parti politikalarından rahatsızlık duyduğu , Cumhuriyet’in kazanımlarının korunamadığı ve ciddi tehlikeyle karşı karşıya olduğu bir dönemde etkisiz, edilgen olan CHP genel merkezinin bu yaklaşımı karşısında ,ittifak edenlerle ya da “ dostlar “ ile değil, tek başına iktidar olunacak , yeni yüzler ve yeni söylemlerle iktidarın yollarının aranacağı ve on beş yaşından bu yana hizmet ettiği CHP ile yol ayrımında olduğunu medyadan takip ettik.Sayın Muharrem İnce on beşli yaşlarda CHP Gençlik Kolları ile başlayan, il başkanlığı ve 1995-1999 genel seçimlerindeki adaylıklarıyla bu yolda ilerlemeye devam eden, 2002-2018 arasında 5 dönem milletvekilliği, bir dönem grup başkan vekilliği yapan, grup başkan vekilliği dönemliğinde istifa ederek sayın Kılıçdaroğlu ile genel başkanlık yarışında iki kez yarışan, parti içi muhalefetin desteğini alan, milletvekilliği döneminde Seçmen Kütüklerinin Yenilenmesi, Siyasi Partiler Yasası, Milletvekilliği Yasası, Seçim Barajının 5/100 ‘e indirilmesi , meslektaşları olan öğretmenlerin sosyal ve ekonomik durumlarının düzeltilmesi ve birçok konuda yüzlerce yasa teklifi veren, iyi bir hatip, konusuna vakıf, açık, şeffaf, seçmene sıcak gelen ve 2018 Cumhurbaşkanlığı Seçimlerinde gösterdiği çalışkanlık,seçmende yarattığı olumlu hava, CHP’yi yeniden yüzde otuz bandıyla tanıştırmasıyla beğenileri üzerine toplamayı başaran bir siyasetçi.

2018 Cumhurbaşkanlığı Seçimleriyle ilgili çeşitli sorular halen sorulmaya devam etmekteyse de gerek seçmenin gerekse de partililerin gönlündeki yerini almayı başarmıştır sayın İnce. Eleştirilerini net yapan biri olsa da özellikle CHP içindeki “çete” olarak adlandırdığı kesimi, net bir şekilde ortaya koymamış, genel merkez yönetiminin uygulamalarındaki yanlışları açıkça söylemekten çekinmemiştir.Cumhuriyet’in kazanımlarındaki geriye gidişten, genel merkez ve grup yönetiminin açıklama ve uygulamalarındaki yanlışlardan, Kürt Sorunundaki “ devlet ağzı “ ile konuşulmasından, gerek dokunulmazlıkların kaldırılması gerekse de seçmen iradesinin kayyum aracılığıyla ipotek konulmasına kadar ,siyasi iktidarın öngörüsüz, maceracı, devletlerin bağımsızlığına ve toprak bütünlüğüne saygı göstermeyen, yayılmacı politikalarını sürdüren yine devleti kuran parti anlayışıyla bu yanlışlara ortak olan CHP yönetiminin bu siyasetine partililer nezdinde ciddi eleştiriler olduğu bir gerçekliktir. Buna karşın 31 Mart yerel seçimlerinde çok sayıda Anakent belediye başkanlığının kazanılması, on sekiz yıllık AKP iktidarının yıpranması ve dereyi geçerken kimsenin at değiştirmek istememesiyle sayın Kılıçdaroğlu’nun tek aday ve oy birliğine yakın bir oy ile seçilmesi ortadadır.

CHP’de parti içi demokrasinin kural ve kurumlarıyla işletilememesi, bildik, tanıdık, denenmiş isimlerle parti meclisinin oluşturulması, örgütün ve kurultay delegelerinin iradesinden geçmeyen,kimin hazırladığı belli olmayan, kimlerle tartışıldığı , önceliklerin neye göre belirlendiği anlaşılamayan ,ikinci yüz yıla çağrı adıyla büyük iddia taşısa da bilinenlerin söylenmesinden başka bir anlam taşımayan bu ve diğer konulardan partili olarak hepimiz rahatsızlık duymaktayız. Özellikle yerel seçimlerden sonra “ kazanan belediye başkanlarıyla siyasetin dizayn edilmesi ve yapılması”,belediye başkanlarının belirleyici oldukları, ellerindeki kamusal yetkiyi parti içi seçimlere kullanmaları ,ilçe ve il kongrelerinin çoğunlukla tek liste yapılması, sözde sağ seçmenin oyunu alacağız diyerek CHP’nin ana ilkelerinden uzaklaşması, ittifaklara mecburmuşuz ve olmazsa olmazımış gibi tek başına iktidar söyleminden uzaklaşılmış olması, partiyi yöneten kadroların boyunlarının “ sağa “ bükülmüş olması,kendi solundaki ve evrensel solun kazanımlarının takip edilmemesi, tek adam rejimine karşı demokratik bir cephenin oluşturulmaması, Davutoğlu, Babacan ve Gül gibi bugünlere gelinmesinde sorumlulukları olanlara karşı ses yükseltilmemesi anlayışına sahip olanlardan hepimiz rahatsızız , sayın İnce.Rahatsız olduğumuz ve iyileştirilemeyen tüm sorunlara karşın parti içinde mücadele etmeye devam etmek gerekliyken, gördüğünüz rahatsızlıkları, olumsuzlukları bu iki yıllık süreçte sayın genel başkan, sorumluluk sahibi yöneticiler, ilçe ve iş örgütlerimizle paylaşmak varken ,bu partiden tüm sıfatları almışken artık yokum, kırgınım, kimler olduğu belli olmayan isimlerle ülkeyi yönetmeye talip olduğunuzu açıklamaya hakkınız yok sayın İnce.

Nereye gidiyorsunuz sayın İnce ? Birlikte siyaset yaptığınız isimler varsın milletvekili, belediye başkanı ya da parti meclisi üyesi seçilmesinler. Ama sizi bir ümit olarak görmüş, değişimin sizinle olacağına, bu düzenin böyle gitmeyeceğine inanan ve sizi yüzde otuz bandına getiren seçmenlere borcunuz yok mu ? Heyecanınıza, sıcak kanlılığınıza,konu vakfiyetinize, samimiyetinize inanan insanlara borcunuz yok mu ? Yoksul bir ailenin öğretmen çocuğuna beş dönem milletvekilliği veren ve cumhurbaşkanı adayı yapan CHP tüzel kişiliğine hiç mi borcunuz yok ?

Gönüllerde yerinizi almışken, görebileceğiniz tüm makam, mevkiileri görmüşken, haklı olduğunuz yönler de olsa kırgınlık ile, kızgınlık ile, aklın önüne geçen hırs ile ben yokum, yeni parti kuruyorum, ayrılıyorum demeye lüksünüz var mı sayın İnce ?Sorular ve yanıtları uzatılabilir elbette. Parti içinde rahatsız olunan konularla ilgili iyileşmesi doğrultusunda emek harcamadan, mücadele etmeden, partiliye bunları anlatmadan nereye gidiyorsunuz sayın İnce ? Önce yapıcı , yol gösteren öneriler, teklifler, özeleştiri süreci sonrasında eleştiriler. Türkiye siyasi tarihine bakarsanız, mezarlıklarda siyasi partiler ve genel başkanları yatmaktadır. Kimler gelmiş, kimler geçmiştir. Tek adam rejimiyle hukukta, basın ve ifade özgürlüğünde, insani gelişmişlik düzeyinde, eğitimde, tarımda, ulusal gelirin paylaşımında, temel hak ve özgürlüklerde nerede olduğumuz ortada.

Bu süreçte siz ve arkadaşlarınız parti içinde mücadele etmek yerine, bu mücadelenin isimsiz kahramanları olmak yerine makam, mevki,sıfat elde etme kaygısında olduğunuzu üzülerek gözlemliyorum. Size inanarak, yetkinliğinize güvenerek 2018 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde size oy verdim. Sizin öncelikle bu yoksul, yalnız fakat onurlu , saygın Cumhuriyet’e borcunuz var. Ödediğinize emin misiniz sayın İnce ?

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.