Adana’nın Yumurtalık ilçesinde yer alan, küçük bir bölümü ise Karataş sınırlarında bulunan Yumurtalık Lagünleri, Çukurova sulak alan sisteminin en önemli parçalarından biri. Bölge; lagünleri, sazlıkları, bataklıkları, tuzlu çayırları ve Halep çamı ormanıyla hem ekolojik hem de görsel açıdan eşsiz bir doğal yapıya sahip.
1991 yılında mesire alanı, 1993’te doğal sit, 1994’te ise Tabiatı Koruma Alanı olarak ilan edilen bölge, 2008’de Milli Park statüsüne kavuştu. 2009’da alınan yürütmeyi durdurma kararı 2016 yılında kaldırıldı. Bugün 16.979 hektarlık geniş bir alanı kapsayan Yumurtalık Lagünleri, 2005’ten bu yana Ramsar Sözleşmesi kapsamında uluslararası öneme sahip sulak alan olarak korunuyor.
Yaklaşık MÖ 2500 yıllarında Ceyhan Nehri’nin taşıdığı alüvyonlarla oluşmaya başlayan Yumurtalık Deltası, 4500 yıllık bir süreçte menderesler, göller ve bataklıklarla şekillendi. Nehrin 1932’de yatağını değiştirmesiyle bugünkü halini alan delta, Türkiye’nin en verimli ekosistemlerinden biri olarak kabul ediliyor.
Nehir üzerindeki barajlar, taşkınları ve sediment taşınmasını büyük ölçüde engellediğinden deltada son yıllarda kıyı kayıpları yaşanıyor. Buna rağmen lagün sistemi hâlâ birçok canlı türüne yaşam alanı sunuyor.
Lagünler, göller ve doğal zenginlikler
Milli parkta iki büyük lagün sistemi bulunuyor: Çamlık Lagün Sistemi (Yapı, Ömer, Darboğaz, Arapboğazı gölleri) ve Yelkoma Lagün Sistemi (Eşemen ve Avcıali gölleri). Bu göller kış aylarında birleşerek tek bir su kütlesi oluşturuyor. Lagünlerin derinliği 20 ila 60 santimetre arasında değişiyor.
Lagünler, tatlı suyu Ceyhan Nehri ve yağışlarla, tuzlu suyu ise deniz bağlantılarıyla alıyor. Bu doğal denge, bölgeyi hem tatlı hem tuzlu su canlıları için yaşanabilir kılıyor.
Kuş cenneti: 211 kuş türü
Yumurtalık Lagünleri, Anadolu üzerinden geçen kuş göç yolları üzerinde bulunuyor ve her yıl binlerce göçmen kuşa ev sahipliği yapıyor. Geçmişte 70 bini aşkın su kuşunun kışladığı parkta, günümüzde bu sayı 18–45 bin arasında değişiyor.
Alanda 50 kuş türünün ürediği, fiyu ve flamingoların en kalabalık kışlayan türler olduğu belirtiliyor. Ayrıca turna, karabatak, çamurcun, suna gibi türler de sıkça gözlemleniyor.
Park, yeşil deniz kaplumbağasının (Chelonia mydas) Akdeniz’deki tek kışlama alanı olarak da büyük önem taşıyor. Ayrıca caretta caretta ve Nil kaplumbağası (Trionyx triunguis) türleri de burada üreme ve beslenme faaliyetlerini sürdürüyor.
Eşsiz bitki örtüsü ve Halep çamı ormanları
Türkiye’nin 112 Önemli Bitki Alanı’ndan biri olan parkta şimdiye kadar 301 bitki türü tespit edildi; bunların 12’si korumada öncelikli türler arasında.
Ömer Gölü ile Çamlık Dalyanı arasındaki Halep çamı ormanı, Türkiye’de bu çam türünün orman oluşturduğu yalnızca iki bölgeden biri. Bu alan, 102 hektarlık büyüklüğüyle parkın floristik açıdan en değerli kısmını oluşturuyor.
Yumurtalık Lagünleri’nde 37 balık, 29 sürüngen, 34 memeli, 10 iki yaşamlı ve 211 kuş türü yaşıyor. Bölgede görülen canlılardan bazıları; su samuru, oklu kirpi, yaban tavşanı, çakal, leylek, flamingo, kara semenderi, yılan balığı ve firavun faresi (kuyruksüren).
Doğal mirasın korunması gerekiyor
Yumurtalık Lagünleri, ekolojik zenginliği kadar karşı karşıya olduğu tehditlerle de dikkat çekiyor. Tarım alanlarının genişlemesi, kumulların bozulması ve barajlar nedeniyle su akışının azalması, bölgenin doğal yapısını olumsuz etkiliyor.
Henüz rekreasyon ve ziyaretçi altyapısı tam olarak oluşturulmayan milli park, Adana’ya 70 kilometre, Yumurtalık’a 30 kilometre uzaklıkta bulunuyor.
Yumurtalık Lagünleri, hem bilim insanları hem doğaseverler için Türkiye’nin en değerli doğal laboratuvarlarından biri olmayı sürdürüyor.