1. HABERLER

  2. KÜLTÜR SANAT

  3. Taner Talaş anlattı, Sedat Memili Yazdı - 1
Taner Talaş anlattı, Sedat Memili Yazdı - 1

Taner Talaş anlattı, Sedat Memili Yazdı - 1

Fildişi kulesinin yalnız padişahı: Refik Halid Karay

A+A-

Makalelerinin kitaplaşması ile birlikte 70 kitabı olup da Türkiye'de hiç bir sokak ve caddeye adı verilmeyen adam; Refik Halid Karay

Taner Talaş

Geçen hafta, Taner Talaş beni "Refik Halid Karay" ile tanıştırdı. Edebiyat ile ilgili olmama karşın, Refik Halit ile ilgili zihnimde hiç bir anı yok. Sadece Cumhuriyet Dönemi roman ve hikâye yazarlarından biri olduğunu biliyorum. Bütün bilgim bu kadar.

Son günlerde Taner Talaş ile bir araya geldiğimizde konuyu dönüp dolaştırıp Refik Halid’e getiriyor. Konu hakkında bilgim olmadığı için de sadece dinliyorum ve her seferinde de hayrete düşüyorum. Böyle bir edebiyatçıyı ben neden tanımadım diye.

4-004.jpg

Taner Bey yerinde duramayan bir kişiliğe sahip, sosyal yönden aktifliğini kültürel olarak da zenginleştirmek için sinema kulübü, kitap kulübü gibi oluşumlar kurmuş. Güzel. Sosyal ve kültürel her hareket, kahvede pişpirik oynamaktan veya sağda solda boş lakırdı etmekten evladır.

Kitap Kulübü faaliyeti kapsamında bir konu ve bir konuşmacı belirliyor. Bu ayın konuşmacısı Taner Talaş, konusu da Refik Halid Karay. Ben de ilk kez davetli olarak katıldım. Orada uzun süre görmediğim dostlarımı gördüm, çok mutlu oldum.

6-002.jpg

KENDİ YOLUNUN YOLCUSU

Sayın Talaş'ı dinledikten sonra şunu anladım, Refik Halid gibi sosyal, siyasal ve kültürel iniş çıkışlı bir dönemde yaşamış, devletlerin yıkılıp yenilerinin kurulduğu ortama tanıklık etmiş aktif bir insan böyle bir kaç saatte anlatılamaz. Ayrıca, bir kaç sayfada da yazılamaz. Burada yazacaklarım, Sayın Taner Talaş’ın konuşmalarından aldığım ara başlıklardır. Yorumlar tamamen kendisine aittir.

 3-004.jpg

SÖZ TANER TALAŞ'TA...

"Son yıllarda, en çok okuduğum kişi Ahmet Hamdi Tanpınar'dı, son iki yıldır da Refik Halid Karay okudum. Hemen hemen bütün eserlerini okudum, okumadığım bir kaç tane kalmıştır.

İlk okuduğum kitabı kadınlar tekkesi.

Bugünkü sohbetimizin konusu Kadınlar Tekkesi'dir.

Refik Halid Karay'ın kahramanı kadınlar olan birçok kitabı vardır. "Makyajlı Kadın, Doğuştan Kadıncıl, Yüzen Bahçe, 2000 yılın Sevgilisi, Dişi Örümcek, Yezidin Kızı, Yerini Seven Fidan, İki Cisimli Kadın, Makyajlı Kadın, Bugünün Saraylısı "bu eserlerden bazılarıdır. Elbette ki bu eserler arasında üst düzeyde ve derin anlamlar içeren kitapları vardır. Özellikle Kadınlar Tekkesini seçmemin nedeni, neredeyse bu güne gelen bir bağlantı kurmamızdan kaynaklanmaktadır. Bu eser, sadece yazıldığı dönemi anlatmakla kalmayıp bu güne uzanan mesajları ile de ilgimizi çekmiştir. İçerisinde Kadın, Tarikat, Tasavvuf var.

Refik Halid, anlatım tarzı hem çok kolay hem de çok zor bir edebiyatçıdır. Ama Türk Edebiyatında hakkında en laubali davranılan kişi olmuştur. Bana kalırsa ciddiyetsizliği hiç hak etmemiştir. Herkesin bir müridi ve yaslandığı bir yer vardır. Biri sağcıdır, biri solcudur, biri milliyetçidir. Yaslanılan bu yere bazen inanç denir, bazen ideoloji...

Refik Halid, ne sağcı ne solcu ne milliyetçidir. Peki, liberal midir? Hayır! Liberal de değildir.

Peki, dava adamı mıdır? O da değil. Yaşadığını tek başına yaşamış, nimetini tek başına yemiş ve külfetini tek başına çekmiştir.

Dediğim Laubalilik şudur. Bütün kitapları İnkılap Yayınevi'nden çıkmıştır.

İnkılap yayınevi ile Karay ailesi birbirine değer veren ve köklü dostlukları olan kimselerdir. Yayınevi bastığı kitabın girişindeki biyografide, Karay'ın doğum tarihini, 1888 olarak yazmıştır. Aynı kitabın içinde Refik Bey bir dostuna dert yanıyor: "Elli defa söyledim, ben 1888 değil, 1889 doğumluyum diye. Yine doğum tarihimi yanlış yazıyorlar." Demek ki okumuyorlar.

Yine başka bir kitapta eşi Nihal Hanım ile Röportaj yapıyor: "Aman Nihal, söyle ben 1889 yılının Martında doğdum" diyor Cumhuriyet gazetesi yine biyografisinde 1888 olarak yazıyor.

Bu sunumu yapacağım diye, interneti dolaştım. Üzülerek şunu gördüm, ister üniversiteler olsun, ister edebiyat ve sanat siteleri, yayınevleri vesaire, biyografiler yanlışlıklarla dolu. Aynı yanlışlık kopyala yapıştır yöntemiyle yapılmış ve doğru seviyesine yükseltilmiş. Üniversite yanlış yapar mı? Yapmış.

Mesela sitelerde "150'likler listesine girmiş ve sürgün edilmiş" diye yazıyor. Esasında öyle bir şey yok. 150'likler listesi hazırlandığında zaten yurt dışındaydı. Ben biraz bu dağınık bilgileri toplamaya çalışacağım.

 5-002.jpg

"ANNEMİN BABASI RUM'DUR"

 Refik Halit Karay 1889 yılının Mart ayında İstanbul'da doğdu. Babası serveznedar, Şu an kime denk gelir. O zaman Maliye Bakanı var. O halde paranın başındaki kimse yani Merkez Bankası Başkanı'na denk gelir. Babası, dönemin maliye bakanından fazla maaş alıyor. Kardeşi darphane müdürü, zengin. Bir sürü konakları var. Beylerbeyi'nde kendi konaklarında doğuyor.

Doğduğu günden büyüdüğü güne kadar özel hizmetçisi olan bir adam. Pantolonunu giydiren ayrı bir kişi, evin temizliğini yapan ayrı bir kişi, yemeği pişiren ayrı, getiren ayrı. Zaten bir çocukluk fotoğrafı var. O fotoğrafı gören de tam anlamıyla zengin bir yaşantı içerisinde olan bir çocuğa ait olduğunu hemen fark eder.

Annesi, Bolu / Mudurnu'dan gelmiş, Karakayış Ailesi diyorlar. Babasının akrabalarının bir kısmı Arnavutlara dayanıyor. Mehmet Akif Ersoy'un akrabası. Aslı konusunda zaman zaman tartışmalar yapılır; Ermeni midir, Yahudi midir diye? Refik Halit 1954 yılında açıklama yapar: "Benim Annemin Babası Rum'dur ve Sakız'dan gelmiştir. Nedir, Sakız'dan gelmiş ve ihtida etmiştir. O gün, çoğunluk olan Müslüman ahali içerisinde yer almak  için Hıristiyanlıktan Müslümanlığa geçen bir adam. Net olarak Annesinin Babası Sakızlı bir Rum. Annesinin Annesi ise Osmanlının ileri gelenlerindendir. Refik Halid kendi ailesini anlatırken "Tevazua gerek yok. Benim ailem güzel giyinir, güzel yemesini bilir, güzel içmesini bilir, güzel konuşmasını bilir" der.

 2-005.jpg

BU ADAMDAN ŞİİR ÇIKMAZ

Şiirle hiç alakası yok. Esasında duygusuz bir adamdır ama Halk edebiyatını ve Karacaoğlan'ı çok seviyor. Zaten ben bir kaç kitabını okuduğumda: "Bu adamdan şiir çıkmaz" dedim. Dümdüz bir adam.

 

EŞLERİ

İlk eşi bir paşanın kızı. Sinop'ta sürgün iken tanışıyor. Eşi o dönemde beş altı dil biliyor.  İlk eşinin adının olmamasının nedeni bence ikinci eşidir. İkinci eşinin, birinci eşin adını, var olan bütün kaynaklardan silmiş gözüküyor. Çünkü Nihal Hanım genç bir kadın. Zor zamanda Refik Bey ile evleniyor hem de 15 yaşında, bu arada Refik Halid bey 40 yaşındadır. Sanki öyle biri yaşamamıştır. Ben şahsen torunu Aslıhan Karay ile görüştüm, biraz zor oldu ama bazı bildiler aldım. O anlattı, ben dinledim. İlk eşinin ismini yine bulamadım. Ben birçok araştırma yaptığım halde ilk eşinin adını bulamadım. Refik Halid Karay hakkında yazılmış birçok doktora tezlerini okudum diyebilirim. Yine yok... Yine yok...

İlk eşinden bir oğlu var; Ender Karay. İş Bankası'nda Hukuk Baş Müşaviri imiş.

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.