Türkiye’de son yılların en geniş kapsamlı bilişim ve sahtecilik soruşturmalarından biri olarak kayıtlara geçen “sahte diploma ve e-imza çetesi” davasında yeni bir gelişme yaşandı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü dosyada, kamu kurumlarının elektronik imza sistemlerine izinsiz erişerek sahte diploma, sürücü belgesi ve resmi evrak düzenledikleri öne sürülen şüpheliler hakkında iki ayrı iddianame hazırlanmıştı. 

İlk iddianamede 134, ikinci iddianamede 65 sanık yer alırken, dosyalar birleştirilerek toplam 199 sanık hakkında yargılama başlatıldı. Süreç içinde tutuklu sayısı azalarak beşe düştü. Ancak 10 Ekim 2025 tarihinde Ankara 23. Asliye Ceza Mahkemesi, “delillerin toplanmış olması, karartma ihtimalinin bulunmaması ve tutukluluk süresinin dolması” gerekçesiyle Ziya Kadiroğlu, Mıhyeddin Yakışır, Taner Dağhan, Gökay Gülen ve Yalçın Maraşlı’nın tahliyesine karar verdi. 

Aynı gün savcılık, aynı yapıyla bağlantılı olduğu değerlendirilen yeni bir örgütlü suç soruşturması başlattı. Bu soruşturma kapsamında “örgüt lideri” olarak Ziya Kadiroğlu, “örgüt yöneticisi” olarak ise Mıhyeddin Yakışır gösterildi.  

Savcılığın tahliye kararına yaptığı itiraz, 23. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından reddedilince dosya 23. Ağır Ceza Mahkemesi’ne taşındı. Ağır Ceza Mahkemesi itirazı kabul ederek beş sanık hakkında yeniden tutuklama kararı çıkardı. Ancak kararın verildiği sırada Ziya Kadiroğlu ve Mıhyeddin Yakışır’ın firar ettiği belirlendi. 

Hakkında yakalama kararı bulunan iki isim şu anda aranıyor. Soruşturma kapsamında diğer sanıklar hakkında da işlemler devam ediyor.