
Adana’da en çok hangi yöreden insan var? Kim nereli?
Türkiye’nin dört bir yanından gelen insanlara yıllar boyunca ev sahipliği yapan Adana, adeta Türkiye’nin küçük bir özeti haline gelmiş durumda.
Kaynak: 5 Ocak Gazetesi
Türkiye’nin Dört Yanından Adana’ya Göç
Adana'nın sanayi hamleleri, tarımsal üretim kapasitesi ve konumu nedeniyle özellikle 1950’li yıllardan itibaren yoğun göç almaya başladı. Özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu’dan gelen yurttaşlar, kentin bugünkü demografik yapısının temel taşlarını oluşturdu. Şanlıurfa, Mardin, Siirt, Diyarbakır, Van ve Bitlis gibi illerden gelen aileler, başta Seyhan, Yüreğir ve Sarıçam ilçelerinde büyük topluluklar halinde yaşıyor.
Balkanlardan Toroslara
Cumhuriyetin ilk dönemlerinde, Balkanlar’dan gelen muhacirler de Adana’ya yerleştirildi. Makedonya, Kosova, Bulgaristan ve Bosna Hersek’ten gelen bu topluluklar bugün hâlâ Çukurova bölgesinde önemli bir nüfus kitlesi oluşturuyor. Toros Dağları’nın eteklerinde ise Türkmen kökenli yörük nüfusu hâlâ geleneksel yaşamlarını sürdürüyor.
Karadenizliler, İç Anadolulular, Egeliler…
Adana’da her mahallede farklı bir memleket kültürüne rastlamak mümkün. Karadenizli nüfus, özellikle inşaat ve ticaret sektörlerinde etkin rol oynarken; İç Anadolu’dan gelen yurttaşlar, tarım ve kamusal alanda önemli görevler üstlenmiş durumda. Ayrıca Ege illerinden gelen aileler, Çukurova’nın verimli topraklarını kendi tarım alışkanlıklarıyla buluşturdu.
Arap Aleviler, Kürtler, Romanlar, Ermeniler…
Adana, çokkültürlülüğü ve dini çeşitliliğiyle de öne çıkan bir kent. Tarsus’tan Hatay’a kadar uzanan Arap Alevi nüfusu, özellikle bazı mahallelerde kültürel varlığını yaşatıyor. Kürt nüfusu, kentin birçok ilçesinde hem toplumsal hem siyasal yaşamda aktif. Roman toplulukları, özellikle müzik kültürüyle kente eşsiz bir katkı sunuyor. Tarih boyunca Adana’da yaşamış olan Ermeni ve Süryani nüfusun da izleri, hâlâ bazı semtlerde mimari ve sosyal yaşamda hissedilebiliyor.
Kentlilik Kimliği Gelişiyor
Farklılıkların bir arada yaşadığı Adana’da zamanla bir “Adanalı” kimliği oluştu. Nereli olursa olsun, uzun süredir bu kentte yaşayan insanlar, kebap, şalgam, sıcağa dayanıklılık ve “Adanalı gibi konuşmak” gibi ortak özelliklerle bütünleşti. Yerel deyimle ifade edersek:
“Aslen nerelisin?” sorusuna cevaben artık çok sayıda kişi gönül rahatlığıyla ‘Adanalıyım’ diyebiliyor.”
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.