Arap Halkı Alevileri Dayanışma Derneği (AHAD-DER) Başkanı Hamit Karaoğullarından, Suriye’de 8 Aralık’ta Esad rejiminin devrilmesinin ardından Alevilere yönelik saldırı ve katliamların artarak devam ettiğini söyledi. Karaoğullarından, özellikle sahil kentleri başta olmak üzere Suriye Geçiş Hükümeti’ne bağlı askeri güçlerin Alevi halkını hedef alan saldırılarının büyük bir insani krize dönüştüğünü ifade etti.

Suriye Alevi İslam Meclisi Başkanı Şeyh Gazel Gazel’in çağrısıyla başlayan protestoların, farklı halk kesimlerinin ortak taleplerini bir araya getirdiğini belirten Karaoğullarından, 5 günlük grev çağrısının geniş karşılık bulmasının “silahsız ancak örgütlü bir direniş hattı” oluşturduğunu söyledi. Karaoğullarından, bu sürecin halkların ortak aklının ve dayanışmasının göstergesi olduğunu vurguladı.

Türkiye’nin Suriye politikasına da değinen Karaoğullarından, yıllardır izlenen mezhepçi ve müdahaleci yaklaşımın krizi derinleştirdiğini savundu. Uluslararası kamuoyunun selefi-cihatçı yapıların meşrulaştırılmasına sessiz kaldığını belirten Karaoğullarından, “Suriye’de Alevi halkına yönelik soykırım dünyanın gözü önünde yaşanıyor ancak uluslararası kurumlar üç maymunu oynuyor” dedi.

AHAD-DER olarak hem Türkiye’de hem de uluslararası alanda kamuoyunu bilgilendirme çalışmalarını sürdürdüklerini aktaran Karaoğullarından, ortak açıklamalar, siyasi partilere çağrılar ve uluslararası raporlama girişimlerinin devam ettiğini kaydetti.

Karaoğullarından, Suriye’de Alevi halkı ve tüm sivillerin güvenliği için TBMM bünyesinde Alevi kurum temsilcileri ve İnsan Hakları Derneği’nin de yer alacağı bir Hakikatleri Araştırma Komisyonu kurulmasını, ayrıca acil insani yardım koridoru oluşturulmasını talep etti. Karaoğullarından, “Bu talepler yalnızca Alevi halkının değil, Suriye’de barış içinde yaşamak isteyen tüm halkların ortak talebidir” ifadelerini kullandı.