1. HABERLER

  2. GÜNDEM

  3. Mazlumder: İşgalci İsrail'in savaş suçları, ifade özgürlüğü kısıtlanarak örtülmeye çalışılıyor
Mazlumder: İşgalci İsrail'in savaş suçları, ifade özgürlüğü kısıtlanarak örtülmeye çalışılıyor

Mazlumder: İşgalci İsrail'in savaş suçları, ifade özgürlüğü kısıtlanarak örtülmeye çalışılıyor

Mazlumder, ABD ve Avrupa Birliği başta olmak üzere bir çok kurum ve kuruluşu kınayan bir açıklamada bulundu

A+A-

İşgalci İsrail, kuruluşunu ilan ettiği 1948 yılından beri, Filistin halkına yönelik soykırım, insanlığa karşı suçlar, işgal ve el koyma, savaş ve saldırı suçları başlığı altındaki Uluslararası Ceza Mahkemesinin de yargı yetkisi içerisinde olan suçları sistematik olarak işlemektedir. Soykırım amacı açık olacak şekilde kimyasal ve yasak silahların kullanılması, sivillerin ve çocukların doğrudan hedef alınması ve katledilmesi, hastanelerin ve mabetlerin vurulması, nüfusun zorla sürgün edilmesi, açık hapishaneye çevrilen alanlarda seyahat imkanlarının engellenmesi, işkence ve apartheid gibi suçlar Roma Statüsünün 5. 6. 7. ve 8. maddeleri gereğince mahkemenin yargı yetkisindedir. Aynı zamanda birçok ülke hukukuna göre bu suçlar yerel mahkemelerce yargılanabilmektedir.

Uluslararası hukuk gereğince bile işgalci sayılmasına, BMGK’nın almış olduğu 60’tan fazla karara, Cenevre Sözleşmesi’nin 49. 50. ve 147. maddelerine rağmen 7 Ekim’den sonra bu suçlar yoğunluk itibariyle zirve yapmış, kayıt altına alınması dahi mümkün olmayan bir noktaya ulaşmıştır.

Dünya genelinde duyarlı insanlar işgalci İsrail’in eylemlerine karşı gerek şahsi gerekse örgütlü tepkilerini ortaya koymuştur ve koymaktadır. Ancak bazı ülkelerde Filistinlilerle dayanışma göstermek için yapılan ve yapılacak toplantı ve gösteri yürüyüşleri yasaklanmış; Filistin ve Gazze halkına yönelik insanlık dışı saldırılara tepkilerini gösteren pek çok insan, bilhassa Batılı ülkelerde çeşitli baskı ve yıldırma hareketlerine maruz kalmıştır.

7 Ekim’den itibaren -açık kaynaklarda yer alan- ifade özgürlüğünü kısıtlayıcı bazı vakalar şunlardır:

• Almanya ve Fransa’da Filistin’e destek eylemleri yasaklandı. Hukuk dışı yasaklara rağmen toplanan kalabalığı dağıtmak için polis tarafından biber gazı ve tazyikli su gibi araçlarla müdahale bulunuldu. Ayrıca bazı eylemciler gözaltına alındı.

• İngiltere ve Hollanda’da düzenlenen gösterilerde bazı eylemciler kötü muameleye maruz bırakıldı ve gözaltı işlemi uygulandı.

• Fransa İçişleri Bakanı Gerald Darmanin, Filistin’e destek mesajı paylaşan Cezayir asıllı Fransız futbolcu Karim Benzema'nın Fransa'nın terör örgütü olarak kabul ettiği Müslüman Kardeşler ile bağlantılı olduğunu iddia etti.

• Almanya'nın Bayern Münih takımında forma giyen Faslı futbolcu Noussair Mazraoui yaptığı Filistin paylaşımından sonra linç girişiminin hedefi oldu. Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) partili Milletvekili Johannes Steiger futbolcunun hem kulüple ilişiğinin kesilmesi hem de sınır dışı edilmesini istedi. Bild gazetesi de oyuncunun fotoğrafını kullanarak "Sahada terör savunucuları mı var?" başlığını attı.

• Fransız futbol kulübü Nice, sosyal medya hesabından Filistin'e destek mesajı yayınlayan ve İsrail’in katliamlarını kınayan Cezayirli futbolcu Youcef Atal'ın kadro dışı bırakıldığını duyurdu.

• Alman futbol kulübü Mainz, Filistin'e destek paylaşımı yapan Anwar Al Ghazi’nin sözleşmesini feshetti. Kulüp Filistin’in bağımsızlığını savunan paylaşımı antisemitik buldu.

• Londra metrosunda, Filistin’e destek eylemine giden yolculara "Özgür Filistin" anonsu yapan makinist görevden uzaklaştırıldı.

• İngiliz "The Guardian" gazetesinde 40 yılı aşkın süredir görev yapan karikatürist Steve Bell, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'ya yer verdiği eleştirel karikatürü nedeniyle işten çıkarıldı.

• İngiliz BBC, İsrail karşıtı oldukları ve Hamas'ı destekledikleri iddiasıyla Arapça servisinde çalışan altı muhabir ile bir serbest muhabir hakkında soruşturma başlattı ve yayına çıkmalarını engelleyerek görevden uzaklaştırdı.

• Filistin’e destek mesajı yayınlayan Filistin kökenli manken Gigi Hadid, İsrail hükümetinin Instagram hesabından yapılan paylaşımda etiketlenerek hedef gösterildi. Ayrıca Hadid ailesi, Filistin yanlısı tutumları nedeniyle telefon ve mail yoluyla pek çok tehdit aldı.

• İsrail polisi, Filistinli şarkıcı Delal Ebu Amine'yi sosyal medyada "Filistin'i desteklediği ve İsrail karşıtı paylaşımlar yaptığı" gerekçesiyle gözaltına aldı. Sanatçı iki gün gözaltında tutulup daha sonra serbest bırakıldı. Delal Ebu Amine gibi İsrail’de yaşayan 100’e yakın Arap, Filistin’e desteklerinden dolayı gözaltına alındı. Bazı öğrenciler ise üniversiteden atıldı.

• Harvard Üniversitesi’nde ortak açıklamayla Filistin’de yıllardır devam eden işgal ve şiddet olaylarından tamamen İsrail rejiminin sorumlu olduğunu ifade eden öğrenci derneklerine, okulun eski mezunları tepki gösterdi. Ayrıca açıklamaya imza atan öğrenci topluluklarının liderleri, fotoğrafları üniversite çevresinde dolaştırılarak hedef gösterildi. Öğrencilerin isimleri ve adresleri Siyonist grup tarafından internette ifşa edildi. Önemli bir fon yöneticisi de “yanlışlıkla onlara iş teklifi yapmamak için” yöneticilerin mektubu imzalayanların kim olduğunu öğrenmek istediğini açıkladı.

• Polonya’da tıp eğitimi gören Norveçli öğrenci Marie Anderson, Filistin’e desteğinden dolayı “Eye On Antisemitism” adlı grup tarafından hedef gösterildi ve öğrencilik hayatının bitirildiği iddia edildi.

• Frankfurt Kitap Fuarı'nda 'Küçük Bir Ayrıntı' romanıyla ödül alacağı açıklanan Filistinli yazar Adania Shibli'ye verilecek ödül iptal edildi.

• Dünyaca ünlü piyanist Fazıl Say, MİGROS İsviçre tarafından ülkede vereceği dört konserin iptal edildiğini, iptale gerekçe olarak ‘İsrail Filistin gerilimi konusunda’ yaptığı sosyal medya paylaşımlarının gösterildiğini açıkladı.

• TikTok içerik üreticisi Cara Watson, Filistin’i destekleyen görüşlerini değiştirmesi için bir markanın kendisine “rüşvet” teklif ettiğini açıkladı. Filistin kökenli müzisyen Issa Tweimeh’in de aralarında bulunduğu pek çok Youtube içerik üreticisine İsrail’i desteklemesi için Hostages and Missing Families Forum adlı gruptan mail atıldı.

• Instagram ve Facebook platformu, içinde Filistin, Gazze isimleri geçen paylaşımlara sansür uygulayarak görüntülenmesini engelledi. Bazı paylaşımları ise topluluk kurallarına aykırı olduğu gerekçesiyle kaldırdı.

• Starbucks, Filistin ile dayanışma mesajı içeren bir paylaşımda bulunduğu gerekçesiyle "Starbucks Workers United" adlı sendikasına dava açacağını açıkladı.

• Dünyanın en büyük teknoloji zirvesi olan Web Summit'in CEO'su Paddy Cosgrave, İsrail'i savaş suçları işlemekle ve uluslararası hukuku ihlal etmekle suçlayan açıklamalarının ardından gelen tepkiler üzerine özür diledi. Cosgrave, Facebook ve Google gibi katılımcıların zirveden çekilmesi nedeniyle istifa etmek zorunda kaldı.

•  Wix isimli şirketin Dublin ofisinde 4,5 yıldır çalışan Courtney Carey, Filistin’e destek eylemine katılması ve bunu LinkedIn hesabından paylaşmasının ardından İsrailli grupların baskısı üzerine işten atıldı.

Yukarıdaki vakalar, Filistin’de yaşanan soykırıma tepki göstermenin, bu kapsamdaki ifadelerin, toplantı ve gösterilerin nasıl yasaklanmaya çalışıldığını göstermektedir. Gelinen noktada, işgalci İsrail’in işlediği suçlara rağmen onlara açık desteğini açıklamayarak sessiz kalanların dahi “anti-semitik” tutum sergilemekle yaftalanarak toplumsal baskıya maruz bırakıldığı insanlık dışı bir cinnet hali yaşanmaktadır.

Dünya tarihinin en acımasız ve insanlık dışı katliamlarından birisi daha gözlerimizin önünde gerçekleşirken, batılı devletlerin ve uluslararası kurumların sessizliği de aşarak işgalciden yana takındığı tutum, insanlık tarihinde kara bir leke olarak yerini almıştır. Hazırladıkları raporlarla çeşitli insan hakları başlıklarında ülkelere karneler veren ve insan hakları ihlalleri konusunda eleştiriler yapan başta ABD ve AB olmak üzere, batılı devletlerin ve uluslararası kurumların konu kendi partnerleri ya da kırmızı çizgileri olunca takındıkları bu tavır da özellikle not edilmelidir.

MAZLUMDER olarak;

- Siyonist baskıya boyun eğen ülke liderlerini, ABD’yi, Avrupa Birliğini, uluslararası kurum ve kuruluşları KINIYORUZ.

- Yaşanan zulme boyun eğmeyen onurlu insanların işleriyle tehdit edilmelerini ve hedef gösterilmelerini KINIYORUZ.

- İnsan hakları adına var olan her şeyi ayaklar altına alan Siyonistleri ve destekçilerini KINIYORUZ.

- İnsan haklarını dillerinden düşürmeyen, insan hakları karnesi verme yetkisini elinde tuttuğunu iddia eden ABD, AB ve bu konularda ikiyüzlü tutum takınan bütün ülkeleri KINIYORUZ.

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.