1. HABERLER

  2. GÜNDEM

  3. Sağlıker ve gizli katil: Hipertansiyon
Sağlıker ve gizli katil: Hipertansiyon

Sağlıker ve gizli katil: Hipertansiyon

Dünyanın çok, Adana'nın az bildiği Adanalı: Prof. Dr. Yahya Sağlıker

A+A-

Gözlerimiz dışa dönük çok uzaklara bakıyor ama yanı başımızı göremiyoruz. Kilimanjaro Dağları'nın yüksekliğini bilir, Döşekevi Köyü'nden haberimiz yoktur. Dr. Barnard'ı biliriz, Dünya Tıp Literatüründe bir hastalığa adı verilen Hulisi Behçet'ten haberimiz yoktur.

Bu kadar mı? Hayır? Dünya Tıp Literatürüne adını "Sağlıker Sendromu" olarak yazdıran ikinci Türk olarak tarihe geçen bir tıp doktorumuz var, hem de tam bir Adanalı: Prof Dr. Yahya Sağlıker...

s1-005.jpg

Prof. Dr. Gözde Ramazanoğlu'ndan br davet aldım. Başa büyük harflerle "kaçırılmayacak bir program" notuyla: "Prof.Dr. Yahya Sağlıker'in GİZLİ KATİL HİPERTANSİYON VE TEDAVİSİ" konferansı...

Sayın Sağlıker'in adını duyunca, tarihe mal olacak bu değerli bilim insanı ile tanışmak onuruna ulaşacağım için sevindim. Aynı gün TV A Programı vardı. Zaman kısıtlıydı.

 

DÜNYANIN BİLDİĞİ ADANALI

Sayın Gözde Ramazanoğlu, her çalışması uluslararası alanda yankı bulan bu değerli insanın yaşamöyküsünü kısaca anlattı. Başarıları ard arda dinlerken, bilimsel çalışmaların dünyaya kazandırdığı bu dev adamın, toprak gibi mütevazı halini izliyordum.

Gözde Ramazanoğlu: "Dünya Tıp tarihinde sade 2 Türk adını yazdırabilmiştir, biri Hulisi Behçet, Behçet Hastalığı olarak, diğeri de Yahya Sağlıker, "Sağlıker Sendromu" olarak.

Ve bu iki değerli insandan biri Adanalı...

Dünya tıp literatüründe 10.000 sendrom içerisinde tek Türk adı sayın hocamızın adını taşımaktadır. Avrupa Birliği Hipertansiyon Uzmanı ünvanına sahiptir" dedi.

Çok sayıda ülkeden ödül ve madalyalar almıştır.

Dünyada görmediği ve konferans vermediği ülke kalmamıştır. Gezmesinin amacını: "Çalışmak ve kavga etmek için" diye özetlemektedir.

 

FELSEFE İLE ANLATILAN TIP

Sağlık konularını dinlemek bana daima itici gelmiştir. Ancak, Sayın Sağlıker, tıbbi bilgilerini anlaşılmaz teknik ifadeler yerine felsefe ve edebiyatı tercih edince olağanüstü yararlı bir konferans oldu. Zaten bunu da şöyle ifade etti: "Burada siz değerli misafirlerin doktor olmadığını düşünerek konuşacağım..."

Beş dakikadan fazla dinleyemediğim sağlık konferansı beş saat te sürseydi dikkatim dağılmadan dinlerdim.

Sözü Sayın Prof. Dr. Yahya Sağlıker'e bırakıyorum. (Konferans konuşmasından pasajlar vermekle yetineceğim)

DOĞADA HER ŞEYİN TANSİYONU VAR

"Bazılarınızla tanışık olmasam bile kalbimizin ve ruhumuzun aynı yönde çalıştığını hissediyorum.

İşte bu evren, yıldızlar kümessi, güneş gezegen sistemi, dünya, Türkiye, Adana, Seyhan, Ramazanoğlu Konağı ve içinde biz... Küçüğüz... Belki de çok küçüğüz. Dünyanın gelmiş geçmiş en büyük düşünürleinden Aristo'ya sormuşlar: "Sen ne çok şey biliyorsun?" Aristo: "Ben zannettiğiniz gibi çok şey bilmiyorum. Bildiğim tek şey var o da hiç bir şey bilmediğim" demiş.

Tabiatta her şeyin bir tansiyonu var. Havanın, suyun... Sesin... Şu odada da bir basınç var. Buradaki hava basıncını iki misline çıkarırsak, camlar kırılır. Ben sürüklenirim, bir başkası yere düşer... Yani basınç çok önemli. Suyunki de, havanınki de, ortamınki de, beyninki de, kalbinki de tabi ki tansiyonunki de... Tansiyon zaten basınç demektir.

İnsana bakıyorsunuz, kılcal, damar ve kemiklerden oluşmuş, hücrelerden oluşmuş, DNA'dan hep atomlardan oluşmuş. (...) Bu yüzden insan öldüğü zaman ölmüyor. Atomlar çalışıyor. Ha sonra insan değişiyor, kemiklerimiz, etlerimiz... Ama atomlar kalıyor. Zaten atomu kendi oluşumlarına ayırırsanız, hidrojen bombası olur, nötron bombası olur, kimse yapamamış bunu.

s2-005.jpg

"HİPER TANSİYON"

kalp dakikada 70 - 80 kere atar; bu basınçtır. Nereye gönderiyor kanı, damarlara... Damarda diyor ki, 'sen beni itekledin ama ben de seni itekleyeceğim'. Etki - Tepki Kanunu.

 

Bir güneydoğu atasözü var: "Ciddiyeti ve dürüstlüğü anlamak istiyorsanız bir dağın tepesine çıkın ve orada bağırın: Ben seni seviyorum... Dağlardan cevap alırsınız: "Ben seni seviyorum..." Etki - tepkidir bu. Kalbin kan pompalamasına karşı damar diyor ki; ben sana direnç gösteririm." Kalbin basıncı ile damarın basıncı bir araya geliyorlar, işte biz buna hiper tansiyon deriz.

s3-005.jpg

KUTSAL KİTAPLARDA HİPERTANSİYON

Her şeyin bir tarihi vardır. Göbeklitepe kazıları sonucunda tansiyonun 5.000 seneden beri bilindiği iddia edilmektedir. Nerede yazıyor? Bir sürü yerde yazıyor. Homeros'un kitabında, Menelaos'un ölümünde... Kuran-ı Kerim'de, İncil'de Zebur'da, Allah'ın bazı insanları birden cezalandırmasında. O ceza, tansiyonlarının birden yükselmesi, düşüp ölmeleridir.

Hipertansiyonla ilgili ilk kayıtlar M.Ö 3.000 yıllarında Mısır'da prtaya çıkmıştır. Sonra Çin'de M.Ö 2.000'li yıllarda, ama adı tansiyon değil, başka bir şeydi. Allahın Gazabı anlamına gelen bir adı vardı.

Şimdi dünyamıza ve bu güne dönelim.

Hiper tansiyon dünyada var mı? Var...

Ne kadar var Nüfusun %25'i...

Yani Türkiye'de 20 Milyon, Adana'da 500 Bin ve bu odada 15 kişi...

 

Diğerini 2. Bölüme bırakalım...

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.