
Tarım Platformu’ndan orman yangınlarıyla ilgili sert uyarı
Tarım Platformu, orman yangınlarına ilişkin yayımladığı açıklamada, yangınların çoğunun insan kaynaklı gerçekleştiğini ve ormanların sermaye projeleriyle tehdit altında bulunduğunu vurguladı. “Ormanlarımızı savunmak, yaşamı savunmaktır” mesajı verildi.
Tarım Platformu, son dönemde artış gösteren orman yangınlarına ilişkin kapsamlı bir basın açıklaması yayımlayarak, yangınların büyük bölümünün insan kaynaklı olduğunu, devletin müdahale kapasitesinin yetersiz kaldığını ve ormanların sermayeye peşkeş çekilmesine karşı acil önlem alınması gerektiğini vurguladı.
Orman Genel Müdürlüğü (OGM) verilerine göre, 2025’in ilk yarısında toplam 3.015 yangın meydana gelirken bunların 1.295’i ormanlık alanlarda gerçekleşti. Sadece 26 Haziran–3 Temmuz haftasında 576 yangın çıktığına dikkat çeken Tarım Platformu, bu durumun yaz aylarında daha büyük bir felaketin habercisi olduğunu kaydetti.
Platform, orman yangınlarının %98’inin insan kaynaklı olduğunu ve nedenleri arasında piknikler, kaçak kesimler, maden aramaları ve kasten çıkarılan yangınlar bulunduğunu belirtti. Yüksek gerilim hatlarının da bu tehditlere eklendiği ifade edilen açıklamada, devletin hem hazırlık hem de müdahale konusunda yeterli adımı atmadığı vurgulandı.
Gece görüşü olmayan hava araçları, yetersiz eğitim...
Tarım Platformu, yangınlarla mücadelede kullanılan araç ve personelin yetersizliğine de dikkat çekti. Özellikle gece görüş sistemi bulunmayan hava araçlarının sadece gündüz saatlerinde kullanılmasının kabul edilemez olduğunu dile getiren bileşenler, kadrolu ve donanımlı orman işçiliğinin kamusal sorumlulukla yeniden yapılandırılması çağrısında bulundu.
İki aylık dönemde en az 15 orman işçisinin yaşamını yitirdiği, 20’den fazla işçi ve gönüllünün yaralandığı belirtilen açıklamada, bu kayıpların nedeninin iş gücü, koordinasyon ve donanım eksikliği olduğuna dikkat çekildi.
Tarım ve biyoçeşitlilik ciddi tehdit altında
Yangınların sadece ormanları değil, tarım alanlarını, arı kovanlarını ve doğal yaban hayatını da tehdit ettiğini vurgulayan açıklamada, özellikle arıların yok olmasıyla tarımsal üretim ve gıda güvenliğinin ciddi risk altında olduğu belirtildi. Platform, yangın sonrası rehabilitasyon sürecinde sadece ağaçlandırma değil, ekosistemi destekleyen bitkiler ve habitat restorasyonuna da öncelik verilmesi gerektiğini söyledi.
Anayasa hatırlatması: “Her yanan ormanın yerine yeni orman kurulmalı”
Açıklamada, Anayasa’nın 169. ve 170. maddelerine atıf yapılarak, yanan ormanlık alanlarda başka bir faaliyete izin verilemeyeceği ve yeniden orman kurulmasının anayasal zorunluluk olduğu hatırlatıldı. Platform, maden, turizm ve enerji adı altında yürütülen projelerin ormanların yok edilmesinde etkili olduğuna işaret ederek, “Bu düzen doğayı sermayeye mal ederken, toplumu yoksullaştırıyor” dedi.
Tarım Platformu’ndan çözüm önerileri
Tarım Platformu, yangınlarla etkin mücadele için şu önerileri sıraladı: Orman yangın planları güncellenmeli, atık yakımı ve anız yakımı engellenmeli, eğitim merkezleri yeniden açılmalı, i̇şçiler kadrolu ve donanımlı hale getirilmel
erken uyarı sistemleri yaygınlaştırılmalı, yangın sonrası rehabilitasyon ekipleri kurulmalı, arı popülasyonunun korunması ve yeniden kazanımı için projeler başlatılmalı.
Tarım Platformu bileşenleri, ormanların ve doğanın yalnızca kamuya ait olduğunu vurgulayarak, “Ormanlarımızın her ağacı, her toprağı halkındır. Sermayeye değil, halka ait bir doğa ve yaşam için mücadeleyi büyüteceğiz” mesajını verdi.



HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.