Ankara- İstanbul arasındaki 425 kilometrelik yolu 25 günde yürüyerek tamamlayan CHP Lideri Kılıçdaroğlu, İstanbul Maltepe'ye vardığında arkasında milyonlarca vatandaş "Adalet" sloganları atıyordu. Dünya siyaset tarihine damga vuran yürüyüş, geniş halk kitleleri tarafından destek görmüş, dünyada yankı uyarmıştı.

CHP Adana İl Başkanı Mehmet Çelebi'nin açıklaması:

Adalet yürüyüşü sadece Türkiye değil dünya siyaset tarihine geçen önemli bir hak arayış mücadelesidir. Bu yürüyüş sadece bir başlangıçtı ve her vatandaşımızın adaletsizlik haykırışı bitinceye kadar devam edecek. Sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu ‘’Dereler nehirleri oluşturur; nehirler okyanusa akar, adaleti sağlamak için artık okyanusa akmak zorundayız! ’’ sözleriyle vatandaşlarımızı haksızlıklara, hukuksuzluklara ve adaletsizliklere karşı mücadeleye ve bize katılmaya davet etti. Beş yıl önce genel başkanımızın öncülüğünde başlayan Adalet Yürüyüşü halkın ortak talebini dile getiren bir haykırış, adaletsizliklerden usanmış bir milletin sesi ve hiçbir ayrım gözetmeden toplumun tüm kesimlerini kucaklayan genel başkanımızın çağrısıydı. Bugün biz de gittiğimiz her yerde, yaptığımız her çalışmada genel başkanımızın bu çağrısını yineliyoruz. Toplumun ortak taleplerini dile getiren o yürüyüş, bugün 6’lı masanın oluşmasına sağladığı katkıyla da siyasi tarihimizdeki anlamını ve önemini derinleştirmiştir.

HALKIMIZIN DESTEĞİ İLE BU SOYGUN DÜZENİNE SON VERECEĞİZ

Hak-Hukuk-Adalet şiarıyla 20 yıllık AKP iktidarında kaybettiklerimizi yerine koyabilmek için; kurulan baskı, korku ve soygun düzeninden kurtulup, daha özgür, daha mutlu, daha huzurlu bir geleceği birlikte kurabilmek için; hayat pahalılığı ve geçim sıkıntısından bunalan yurttaşlarımızın, hak ettikleri şekilde geçinebilmeleri için; beşli çetenin ve bir avuç mutlu azınlığın yerine tüm halkımızın refah içinde yaşaması için, artık bu düzene son vereceğiz. Yapılacak olan ilk seçimde halkımızın da desteğiyle Millet İttifakının iktidarını kuracağız. İşte o zaman Adalet Yürüyüşünün tarihteki yeri, bugün olduğundan çok daha büyük bir anlam kazanmış olacak. Her alanda gerileyen ülkemiz ve giderek yoksullaşan halkımız bu değişimden sonra kazanmış olacak.