Adana'da yaşam kalitesi düşüktür.

Kendi yaşam alanına saygısı olmayan bir insanın, çevresine saygı göstermesini beklemek saflıktır.

Kalitenin yükseltilmesi konusunda özellikle Meslek kuruluşlarının görevlerini yapmadığı ve maalesef, Valilik ve Büyükşehir Belediye Başkanlıkların da yeterince denetim yapmadığı açıktır.  

Yaklaşık bir ay sonra Hem Sayın Valimize hem de Sayın Büyükşehir Belediye başkanımıza, Adana'da yaşam kalitesini düşüren olayların bir listesini vereceğim.

Çoğu kabahatler Kanunu kapsamında da olan bu hareketlerin denetimi yapılamadığı için Adana 'da yaşayanlar, kalitesiz bir yaşama mahkûm edilmişlerdir. (Bu arada bu kalitesizliği Mars'tan gelenler değil, yine biz yapmaktayız.)

BİR ÖRNEK: HAMALLAR KONUSU

1937 yılının Ekim ayında belediyeye bir şikâyet gelir: Şehirde ekmeğini sırt hamallığı ile kazananlar vardır. Ancak bu kişiler, ücretlerini pazarlık yoluyla almaktadır, vatandaş bazen mağdur olmaktadır.

Belediye Meclisi toplanır ve üç gün içinde bir karar alır.

Sırt hamalları kayıt altına alınacak ve tek tip kıyafet giyme zorunda olacaklardır.

Ayrıca hamallar kayıt altına alınacaktır.

Hamal ücretleri için de bir tarife yayınlanacak ve bu tarifeye uyma zorunluluğu getirilecektir.

Önce en çok şikâyetin yaşandığı Yeni İstasyon Hamalları için uygulama acil olarak devreye girer.

Değerli arkadaşlar, 1937 yılında Belediye aldığı karar ile hamallara tek tip kıyafet zorunluluğu getirmiş: "Hamallar kapalı yakalı ve yerli bezden bir elbise ve aynı bezden de bir kasket giyeceklerdir. Kasketin üzerinde 'Hammal' ibaresi yazılmış olacak ve yakalarında numaraları olacaktır..."

Bunun arkasından ücret tarifesi yayınlanmıştır ve uymayanlara da verilecek cezalar belirtilmiştir.

SAYIN VALİM SAYIN BŞ BELEDİYE BAŞKANIM;

Şimdi gelelim bu güne:

Sayın Valim, Sayın Büyükşehir Belediye Başkanım...

Halk otobüsleri şoförleri - az sayıda olanları tenzih ederek - çoğunlukla disiplinsiz, kulaklıklarında telefon düşmeyen, sesleri hiç kesilmeyen, saç sakal birbirine karışmış, saygısız, yaşlıları almayan gerekirse de onlara bağıran ve çağıran insanlarla dolu... Devletin ücretsiz yolculuk yapmasına hak tanıdığı insanlar, çoğu zaman hakarete uğramaktadırlar. (Bazıları ücretsiz hak sahibi olduğu halde, utancından ücret ödemek zorunda kalmaktadır. Bu yaşlı insanların duasını kazanın lütfen...")

Oda başkanlarının bu işi disiplin altına alamayacakları belli. Alsalardı bu kadar şikâyete kulaklarını tıkamazlardı. Bu iş Sayın Valimizin denetimine kaldı.

Tanık olduğum olayların etkisiyle Arz ediyorum Sayın Valim, Sayın belediye Başkanım;

Şoförler Odası, Esnaf Odaları Başkanları sanki Japon yapıştırıcıları ile koltuklarına yapışmış, Devletin ve üyelerin olanakları ile o koltukta oturduklarını unutmuş vaziyetteler. (Onları ancak siz sorumlu davranmaya davet edersiniz)

Bir kez, otobüslerde yolculuk yapan, zorunlu olmadıkça bu otobüslere binmemeye yemin eder...

Neden bunların tek tip kıyafeti olmasın? Neden yaka numaraları olmasın? Polisin, askerin yaka numarası var da bunlar ali kıran baş kesen mi? (Zaten de öyle davranıyorlar) İşi olan istediği adamı mı oturtuyor şoför koltuğuna. Bunların kaydı var mıdır?  Sigortalı mıdır? Canımızı teslim ettiğimiz bu kişiler kimdir?

153'ün daha verimli çalışması Belediye Başkanının bu şehre borcudur.

Halk bu konulardan çok muzdarip;

Diyeceğim budur.