Fotoğraftaki özne kişi merhum Ziyaeddin Yağcı.
Ak Parti Kurucular Kurulu Üyesi, devamında Adana Milletvekili, bilahare Adana İl Başkanı.İşin aslına geçmeden hemen bir not ekleyeyim. Yapmış olduğum tüm işlerde, kullanmış olduğum ofisler, her zaman kendi zamanının standartlarının üzerindeki ofisler olmuştur. 

Kahvaltıya ev sahipliği yapan mekan, Adana Medya Gazetesinin Cemalpaşa Mahallesi’ndeki merkezi. Pejmürde, salaş bir ortam değildi. Donanımlı bir ofisti, o ofise münasip bir kahvaltı sofrası.

Ziyaettin Bey’i kahvaltıya davet etmişim. Muhtemelen takvim yaprakları 2014 yılını gösteriyor.

Fotoğrafı incelerken ilk önce arka fonda ters ışığa neden olan jaluzi perdeyi neden indirmemişim diye hayıflanırken, masanın üzerinde bulunan kahvaltı çeşitleri dikkatimi çekti.

Yemek ve kültür ilişkisi üzerine düşünen ve  yazan biri olarak, fotoğrafı kahvaltı üzerinden okumayı doğru olarak gördüm.

İlk gördüğüm husus, cv’si  şatafatlı bir konuk olmasına rağmen, kahvaltı sofrasının mütevazı unsurlardan oluşması. Sofra çok sade; zeytin, peynir, domates, salatalık, çay,ekmek.

Bugün, Adana özelinde, Ak Partili üst düzey bir yetkiliyi kahvaltıya davet eden birisi böyle bir sofra hazırlasa, densizlik yaptığı kanaati, ortamda bulunan herkesin zihninde oluşacaktır.

İnsan ve toplum yaşamı açısından çok kısa bir sürede bu denli şatafat merkezi bir değişim akıl almaz bir durum. Sosyoloji bilimi, herhalde, meseleleri açıklamada hiç bu kadar çaresiz kalmamıştı.

Meselenin başka bir boyutu da, sofrayı hazırlayan kadar, sofraya davet edilen insanın da, o tevazuyu oluşturan kişilerden birisi olmasıdır.
Davet ettiğiniz kişiye göre davranmanız usuldür, demek ki Ziyaeddin Bey, o dönem ben de böyle bir algı bırakmış.

İşin başka bir boyutu, Ziyaeddin Bey’in yanında kendisine yardımcı olan arkadaşı da sofraya oturtması. Bence bugün böyle bir durum söz konusu olamaz.

Dikkatimi çeken son nokta ise, bu kadar yetkin bir insanın, önemli bir gazeteyi ziyareti esnasında, kendisi dışında sadece bir kişinin bulunması. Şu an böyle bir görüntü komik kaçtığı gibi; zayıflık, yalnızlık, ve terk edilmişlik yorumuna neden olunacaktır.

Fotoğrafın çekildiği tarih; Yıl 2014, sadece 11 yıl geçmiş, yıl 2025, dinamikleri mukayese etmek mümkün değil.

Nereden nereye …?