1. HABERLER

  2. YAŞAM

  3. Kıbrıs Barış Harekatı
Kıbrıs Barış Harekatı

Kıbrıs Barış Harekatı

Gazi Mengücek çıtırık yazdı...

A+A-

İkinci Dünya Savaşından sonra Yunanistan , Enosis’i gerçekleştirmek , Kıbrıs Adasının Yunanistan’a bağlanmasını sağlamak için Birleşmiş Milletlere Self Determinasyon amacıyla 1950 ve sonrasındaki başvurularından , olumsuz yanıt alınca , bu kez adada Türklerin varlığını sonlandırmak için EOKA Terör Örgütünü kurduracak, 1960’lara gelindiğinde Türklere uygulanan baskı artacak, köy boşaltmalar yaşanacak ve şiddet olayları artacaktı. Zürih ve Londra Antlaşmalarıyla, Türkiye, Yunanistan ve İngiltere’nin garantörlüğünde Ada’nın iki halkı arasında ortaklık temeline dayanan, eşit siyasi hak ve statüde Kıbrıs Cumhuriyeti kuruluyordu. Gerek antlaşmalar gerekse anayasa çok ayrıntılı bir biçimde hazırlanmıştı. Cumhurbaşkanı olan Makarios , kısa bir süre sonra anayasanın işlemez hale geldiği ve Türklere fazla hak tanındığı iddiasıyla Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fazıl Küçük’ün istifasını isteyecekti. Rum siyasetçiler ve yöneticiler, Türklerle birlikte yaşamak ve adayı birlikte yönetmek istemiyorlardı.

1963 Aralık ayında Kanlı Noel olarak tarihteki yerini alan katliamla , Rum tarafı ve Yunanistan adada Akritas Planını yaşama geçirdiler yani Türkler ,imha edilecek ve adadan atılacaklardı.

Bu tarihle birlikte Türklere yönelik sistemli saldırılar, öldürme, tecavüz olayları artacak ve 1974’e kadar devam edecekti. 1974’de dönemin Ecevit Hükümetinin yürüttüğü diplomasi sonuç vermeyecek , İngiltere adaya birlikte müdahale edilmesini kabul etmeyecekti. 15 Temmuz 1974’de TBMM’de gizli oturum ve açık oylama ile Barış Harekatının yapılması kabul edilecek , 20 Temmuz 1974’de “ Ayşe Tatile Çıksın “ parolasıyla harekat başlayacaktı. Başbakan Ecevit Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonunun çağrısı üzerine Kobane’ye insani yardım malzemesi  ve çocuklara oyuncak götürmek için , park, kütüphane ve hatıra ormanı yapmak için Suruç’da bir araya gelen üç yüzün üzerindeki gencimizin basın toplantısı yaptıkları sırada gerçekleşen canlı bomba saldırısı sonucunda, her biri ayrı dünya olan, pırıl pırıl 33 gencimiz katledildi 20 Temmuz 2015’de. Onların da hayalleri vardı.

Nitelikli, eğitimli gençlerimizdi.Üzerinden beş yıl geçmiş olmasına karşın, yargılama halen devam ediyor (!), tek tutuklu sanık var , o da Ankara Gar Katliamından tutuklu. İlçr emniyet müdürüne verilen taksitli para cezası, iki polis memurunun görevi ihmalden devam eden Asliye Ceza yargılaması, adaleti arayan ve vicdanları kanamaya devam eden aileler, yakınlar ve duyarlı kamuoyu. 20 Temmuz 2015 Suruç Katliamı ;bu ülkenin yüz karası, utanç veren sayfalarında yerini almıştır.

7 Haziran 2015 genel seçimlerinden sonra başlayan sistemli katliamlar, patlayan bombalar, yitirilen canlar, engelliye dönüşen insanlarımız,umutların kırılması, toplumsal barış ve huzur ortamının kalkması .... “ Bildiklerimi açıklarsam, sokağa dahi çıkamazlar “ diyen dönemin Başbakanı’nın milletvekilliği sıfatı sona erdikten sonra , bu beyanları ihbar kabul ederek gel bakalım , neler biliyorsun, neler yaşandı? Kim verdi talimatları ?diye soramayan Cumhuriyet Savcıları .... Cezasızlık politikalarına alışmayacağız.

Maşaların değil, tüm sorumlularının hesap vereceği Suruç Katliamını unutturmayacağız !!!, “ Biz adaya sadece Türkler için değil, aynı zamanda Rumlar’a da barış getirmek için çıkıyoruz “ açıklamasıyla harekatı dünyaya duyuruyordu. Bülent Ecevit’i, Necmettin Erbakan’ı, Fazıl Küçük’ü,Rauf Denktaş’ı, harekata kabul oyu verip , sonsuzluğa uğurladığımız 15.dönem milletvekillerini, şehitlerimizi, katledilen insanlarımızı rahmet, saygı ve özlem ile anıyorum.

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.