1. YAZARLAR

  2. Cengiz Yıldırım

  3. Âşık Veysel’in Yaşamı, Felsefesi, Âşıklık Geleneğindeki Yeri
Cengiz Yıldırım

Cengiz Yıldırım

Âşık Veysel’in Yaşamı, Felsefesi, Âşıklık Geleneğindeki Yeri

A+A-

5. Bölüm

2. Âşık Veysel I. Sivas Âşıklar Bayramında, Halkevleri ve Âşık Veysel, Atatürk’e Yazdığı Destanla Ankara Yolculuğu, Âşık Veysel İstanbul’da, Âşık Veysel İstanbul’da Plak Dolduruyor,Köy Enstitüleri ve Âşık Veysel,Âşık Veysel’e TBMM’de Maaş Bağlanıyor, Son Konseri, Hastalığı, Vasiyeti ve Ölümü,Sivas’ta Yasaklanan Heykeli.

 

2.1. Âşık Veysel I. Sivas Âşıklar Bayramında

 

Mecburî hizmet için 1930’da Sivas’a gelen öğretmen Ahmet Kutsi (Tecer), burada Sivas Lisesi edebiyat öğretmeni Vehbi Cem (Aşkun) ve müzik öğretmeni Muzaffer (Sarısözen) ile tanışır. Ahmet Kutsi Tecer ve arkadaşları “Halk Şairlerini Koruma Derneği”ni kurarlar ve başkanlığına da Belediye Başkanı Hikmet (Işık) Bey’i getirtirler. Bu dernek 5-7 Kasım 1931 tarihinde başlayacak ve üç gün sürecek olan I. Sivas Halk Şairleri Bayramı düzenler. Bayrama davet edilen âşıklardan biri de Veysel’dir. Bu bayram, Sivrialan’dan Sivas’a gelen Âşık Veysel’i keşfedecektir. I. Sivas Halk Şairleri Bayramı, aynı zamanda bir “Cumhuriyet Projesi’dir.” Bu bayram, Cumhuriyet’ten sonra yetişecek yüzlerce aşığın ufkunu açacaktır. Âşık Veysel burada, Ahmet Kutsi Tecer ile tanışır. Böylece Âşık Veysel’in yaşamında önemli bir dönüm noktası işlemeye başlamıştır (Makal, 1993: 25).

 

Halkın oldukça ilgi gösterdiği Âşıklar Bayramı’na; Veysel Ulu (Şatıroğlu), Revani, Suzani, Âşık Süleyman, Karslı Mehmet, Hikâyeci Ali Dayı, Âşık Müştak, Yarım Ali, Halili, Talibi (Coşkun), Yusuf, Sanatı ve Âşık Ali katılmışlardır. Görüldüğü gibi, Âşık Veysel’in soyadı o tarihlerde “Ulu”dur. Daha sonra Şatıroğlu olarak değiştirmiştir.

 

Bu tarihe kadar usta malı türkü çalıp söyleyen Âşık Veysel’in I. Sivas Halk Şairleri Bayramı’nda söylediği şiirler, kendisine ait değildir. Âşık Veysel, Karacaoğlan, Dertli, Pir Sultan Abdal ve Ruhsati vs. ustaların şiirlerinden 5 parça okur. Söz konusu okunan türkülerin ilk dörtlükleri şöyledir:

 

Seherde ağlayan bülbül

Sen ağlama ben ağlayım

Ciğerim dağlayan bülbül

Sen ağlama ben ağlayım

***

Takdirden gelene tedbir kılınmaz

Ne kılayım çare ben şimden geri

Yaram türlü türlü merhem bulunmaz

İstersen merhem çal şimden geri

***

Ne ötersin dertli dertli

Dayanamam zara bülbül

Hem dertliyim hem firkatli

Yakma beni nara bülbül

***

Mecnunum Leylamı gördüm

Bir kerece baktı geçti

Ne sordum nede söyledi

Kaşlarını yıktı geçti

***

Ben meylimi üç güzele düşürdüm

Biri şemsi biri kamer ille Elif

Bunların aşkıyla aklım şaşırdım

Biri şemsi biri kamer ille Elif

 

Program sonrasında Âşık Veysel’e 10 lira harcırah verilmek istenir. Âşık Veysel, “Siz bize değer verip buralara kadar çağırdınız; asıl bizim size vermemiz gerekir” diyerek almak istemez, zorla eline 5 lira verirler. Âşık Veysel, bu davranışı ve yarışmada, gösterdiği içtenliği, dürüstlüğü ve yeteneği ile Ahmet Kutsi Tecer’in dikkatini üzerine çeker ve aralarında derin bir dostluk başlar.

 

Üç gün süren bayram sonrası Tecer, iştirak eden âşıklara “Halk Şairi” olduklarına dair bir belge (ÂşıklıkBelgesi) verir. Bu belge, gezici âşıklara gittikleri yerlerde çok kolaylıklar sağlar. Yapılan bu etkinlikle, Ahmet Kutsi Tecer Âşık Veysel’in hem ayağının hem dilinin bağını çözer. Âşık Veysel, bu bayramla ile ilgili hatıralarında şunları anlatır:

 

“Bayram üç gün devam etti. Üç gün çaldık çağırdık. Sonra serbestledik, Ahmet Kutsi Bey, işte o geceden sonra “Halk Şairi” olduğumuza dair bize birer kâğıt verdi.  O zamanın zihniyeti dolayısıyla elimizde sazla bir kasabaya bile gidemiyorduk. Hem ayıp, hem günah sayılıyordu. Sadece köylerde dolaşıyorduk. Düğün ve eğlence olduğu zaman alıp bizi götürürlerdi. Ayağımızın bağını Ahmet Kutsi Bey çözdü. Elimize verdiği kâğıtla serbestçe dolaşma imkânına sahip olduk” (Aslanoğlu, 1964: 8).

 

Âşık Veysel ilerleyen yıllarda da “Halk Şairleri” etkinliklerineusta sanatçı olarak çağrılır. İşte yapılan etkinliklerdenbazıları.30 Ekim 1964’te Sivas’ta General Fuat Doğu’nun girişimleriyleII. Sivas Halk Şairleri Bayramı düzenlenir. Bubayrama tamamı Sivaslı âşıklardan olan; Dertli Haydar(Haydar Özdemir), Seyit (Seyit Türk), Ali (Ali Akış), Cehdi(Veysel Cehdi Kut), İzzeti (Ali İzzet Özkan), Feryadi(Mustafa Feryadi Çağıran), Ali (Ali Tozkoparan), Derdiment(Fatma Ofloz), Veysel (Veysel Şatıroğlu), Hamit(Hamit Şeker) iştirak etmişlerdir (Özen, 1998: 20).

 

***

1967’de yine Sivas’ta TCDD sinema salonunda Halkbilimci İbrahim Aslanoğlu’nun sunuculuğunu yaptığı kalabalık bir âşığın katıldığı bir bayram yapılır. Bayrama; Âşık Veysel, Bekir Kılıç, Derdiment (Fatma Ofloz), Haydar Aslan, Seyit Yalçın, İcazet, Sefil Selimî, Sanatî, Şevki Esen, Veysel Cehdi Kut katılmışlardır.

 

***

Âşık Veysel, 28-30 Ekim 1967 yılında yapılan Konya II. Âşıklar bayramına davet edilen yirmi altı âşıktan birisidir. Âşık Veysel bu bayramda yarışmamış, yaşı ve mesleğine saygıdan dolayı jüri üyesi olarak bulunmuştur (Özder, 1967: 461-462).

 

***

Sivas’ta bir başka faaliyet de 23 Haziran 1969 Salı günü saat 21.00’de Esen Sineması’nda yapılmıştır. Geceye, Ali İzzet, Âşık Veysel, Devranî, Derdiment (Fatma Oflaz), Feryadî, Feymanî, Hasan Yüzbaşıoğlu (Mihmanî), Hüdaî, İsmet Namlı ve Selmanî katılmışlardır.

 

    2.2.Halkevleri ve Âşık Veysel

 

19 Şubat 1932’de resmen açılan halkevleri, Atatürk’ün direktifleriyle kurulmuş ve kısa zamanda Türkiye’nin dört bir yanına yayılmış çok önemli bir kültür kurumudur. Halkevleri bünyesindeki Dil, Tarih, Edebiyat, Folklor şubeleri bir yandan folklor ürünlerini derlemiş, yayımlamış, diğer yandan da oyun ve müzik toplulukları kurarak, halk şairlerini halka dinleterek, gölge-orta oyunu temsilleri yaparak, el sanatları kursları, sergiler açarak folklor değerlerimizin yaşamasını sağlamıştır (Tan, 200: 36-37).

 

Halk kültürü ile iç içe olan ve kültür malzemelerinin derlenip yayımlanmasında büyük emeği geçen halkevleri, Âşık Veysel’in şiirlerinde hak ettiği değeri bulmuştur. Âşık Veysel, halkevleri ile ilgili olarak iki müstakil şiir söylemiştir. Halkevlerinin kuruluşu ve gayesinin ele alındığı bu şiirinde halkevlerinin halkın ortak malı olduğu, ilim, irfan ve faziletle dolu olduğu ve kuruluş gayesinde Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün emeği olduğu dile getirir (Oğuzcan, 1973: 281).

 

Sarsılmaz halkevi sağlam temeli

Işık tutar halka yorulmaz eli

Halka hizmet kuruluşu emeli

Atatürk sesi var halkevlerinde

 

Konu ile ilgili bir başka şiirinde de, halkevlerinin kuruluşundaki yapılanması (Teknik Araştırma Kolu, Spor Temsiller Kolu, Edebiyat Kolu, Güzel Sanatlar Mimari Kolu vb.) ele alınmıştır.

 

Bir kolu var edebiyat

Bir cevher ki yetmez fiyat

Ehli aşka verir kuvvet

Halkın evi hakkın evi

 

E-posta: [email protected]

e-posta [email protected]

Cep Tel: +90 533 351 74 60

Ankara/Türkiye

 

5.Bölüm Sonu…

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.