1. YAZARLAR

  2. Prof.Dr. Atabay Düzenli

  3. Bavyera Yollarında (1)
Prof.Dr. Atabay Düzenli

Prof.Dr. Atabay Düzenli

Doğa ve Yaşam Bilimci

Bavyera Yollarında (1)

A+A-

Bavyera Almanya'nın güneydoğusunda bir eyalet. Yüzölçümü bakımından Almanya'nın en büyük eyaleti. Başkenti Münih. Diğer önemli kentleri ise Augsburg, Nürnberg, Regensburg, Ingolstadt, Bamberg ve Würzburg. Alanı 70.550 m2. Nufusu yaklaşık 14 milyon. Nerdeyse dümdüz. Her taraf orman yeşili. Çoğu zaman yağışlı.

h1-001.jpg

CENNET BU DÜNYADA  
Bir dostumuzun da üye olduğu Münih teki'' Halkların  Demokrasi Federasyonu Avrupa Şubesi'' nin davetlisi olarak eşimle beraber 10 günlük bir program için Bavyera eyaletindeydik. Program gereğince federasyon üyelerine önce ''Doğa ve Yaşam'' konusunda bir konferans verdim. Benim açımdan beklentimin üzerinde çok ilgi ve bilgili bir buluşma oldu. Buradan bir kez daha vesile olan,düzenleyen ve katılan tüm üyelerine her şey için teşekkür ediyorum. Programa'' Münih Botanik Bahçesi''ni ziyaretle devam ettik. Bahçeye gelen konuklar için çok uygun ve güzel bir araba ve bisiklet park yeri yapılmış. Tabii ki ücretli. İçeri girince hemen bir karşılama bürosu görüyorsunuz. Buradan biletinizi alırken bahçe ile ilgili broşürlere sahip oluyorsunuz ve  bahçeyi dolaşma turunuza yol haritasına uyarak  başlıyorsunuz. Bizim için en büyük şans bitkilerin çoğunun çiçeklenme zamanına denk gelişimizdi. Zaten programda buna benzer nedenler ve zamanlara göre yapılmıştı. Bahçe bilimsel ve görsel olarak çok güzel tasarlanmış. Cenneti aramaya gerek yok. Cennetin bir köşesi burası. Demek ki cennet bize bu dünyada sunulmuş ama biz bunu anlayamıyoruz veya bilmiyoruz. Yorulduğunuzda dinlenebileceğiniz bilimsel isim ve ifadelerle donatılmış yerin ve konunun anlamını belirten mekanlar oluşturulmuş. Çocuklar için doğayı ve varlıklarının önemini anlatan çok eğitici ve eğlenceli oyun alanları oluşturulmuş. Gördüğümüz kadarıyla çocuklar burada çok mutlu. Hatta gitmek bile istemiyorlar. Büyükler içinde  doğaya çok uyumlu ve görselliği müthiş bir restoranı var. Burada Almanya'nın ün yapmış bira veya şaraplarından yada dondurma ve pastalarından tatmak mümkün. Çıkarken mağazasına uğruyorsunuz. Hediyelik eşyalarına bakıyorsunuz. Fakat bize göre çok pahalı.Artık dişinizden tırnağınızdan artırmak şartıyla günün anlam ve önemini taşıyan bir şeyler alıyorsunuz. Ayrılmak vakti geliyor. Mecburen cennetin bu köşesini terk ediyorsunuz. Düşünüyorsunuz. Karşılaştırıyorsunuz. Üzülüyorsunuz. İçiniz burkuluyor. Her neyse. Siz ne demek istediğimi anladınız.........

h2-001.jpg

GÜL ADASI...
Daha sonra Starnberg gölündeki tek ada olan ''Gül Adası''na gittik.Bir ormandan geçerek göle ulaştık. Ormanın içinde golf sahasına uygun alalar oluşturulmuş. Genci yaşlısı çoluğu çocuğu ya golf öğreniyor yada golf oynuyordu. Ormanı ne güzel koruyarak değerlendirmişler. Gel de üzülme. Yaban hayatını rahatsız etmesinler diye bir elektrikli kayıkla gittik. Ne yazık ki güller tomurcuktaydı. Bu nedenle adanın gül çiçekleriyle donanmış halini göremedik. Ama müzedeki resimlere bakınca buranında cennetin başka bir köşesi olduğunu Alman halkının da bunu bildiğini yaptıklarından ve önem verdiklerinden anladık. Programımızın son durağı da Füssen oldu. Köylerini gezdik. Doğasını gördük. Göller bölgesine gittik. Çayır meralarını gördük. Biliyor musunuz meralarda inekler su tanklarının musluğunu kendileri susayınca ağızlarıyla açıyor ve su içiyor. Çayır mera değil sanki acem halısı. İçindekilerde temiz eğitimli şık ham fendiler ve bey fendiler. Hemen hemen her evin çatısı yağmur suyunu toplama ve değerlendirme düzeneği ile donatılmış. Bilinen bir gerçek vardı. Dünyada ilk çiçeklerle donanmış ve süslenmiş yerler dini mekanlar ve alanlardı. Bavyera aynen öyle. Kiliselerin bahçesinde o semtte oturmuş her yönüyle önemli kişilerin mezarları var. Bütün mezarlar çok güzel tasarlanmış ve çiçeklerle donatılmış. Pırıl pırıl. Dini nedenlerden ötürüde çok bakımlı ve donanımlı. Normal mezarları da öyle. Orman açıklıklarına mezarlar yapılıyor. Bu mezarlar çok sade doğaya ve çevreye uyumlu ve de
çiçeklerle donatılmış. Demek ki ormanın korunmasının bir yöntemi de dini alanlara sahip olunması... Ormana mı hayran olsam, mezarlara mı hayran olsam yoksa oradaki çiçek dokusuna mı hayran olsam bilemedim? Parkları da o kadar büyük ve planlanmış ki bizdekiler olsa olsa ancak bahçe olabilir.

h3-001.jpg

Birinci Bölümün Sonu 
2. Bölümde: "Kaliteli Yaşamın Fotoğrafları" ve "Ülkem Değeri Ama..." Görüşmek dileğiyle... 

Prof.Dr.Atabay Düzenli
Doğa ve Yaşam Bilimci
E_Posta [email protected]
 

Önceki ve Sonraki Yazılar