1. YAZARLAR

  2. Sedat Memili

  3. Reha Ören'den feyz alınacak yazı
Sedat Memili

Sedat Memili

Gazeteci Yazar

Reha Ören'den feyz alınacak yazı

A+A-

Değerli dostum Reha Ören, Söz Gazetesi'nin son sayısında yayınlamış olduğu yazıyı, sizlerle paylaşıyorum.

Sadece bu sıkıntılı günler için değil, bütün zamanlar için feyz alınması gereken bir yazı.

 

BELEDİYE BAŞKANLARI YARDIM EKİPLERİNİZİ UYARIN

Uyarın da hayır dua yerine İslam'a göre şu aziz ve mübarek günlerde beddua almayın.

İlenç ile anılmayın...

Sokağa bir kamyonet girmiş. Çevresinde birkaç kişi. Bas bas bağırıyorlar.

“…. …. “ falanca amca…

“… …” falanca deyzee nerdesin ya ?

“Nerdeysen kimliğini al da çık”

Birkaç kişi birden bağırınca feveran ahalinin dikkatini çekiyor.

 Kimi sokak kapısından, kimi penceresinden bakıyor. Üstü örtülü kamyonetin etrafındakiler bağırmaya devam ediyorlar.

“Nerde bu adaaam…”

“Nerde bu kadınnn”

Millet ne olduğunu anlayamadığı için ismi haykırılanların nerede oturduğunu bile söylemiyor.

 Sonunda tahta bir sokak kapısı aralanıyor.

Utana sıkıla yaşlı bir adam başını uzatıyor.

“Hayrola?”

“Sen de kimsin be amca?”

“Adımı söylemiştiniz de..”

“Haaaa eyi o vakit kimliğini al da gel bakalım”

“….. Belediyesinden sana gıda yardımı yapılıyor. Hadi çabuk ol bakalım.”

Adamın yüzü kızarıyor.

Yokluğunun, yoksunluğunun herkes tarafından bilinmiş olması onu bir kez daha sefaletin rezilliğinin anaforlarına gönderiyor.

Elinde kimliği, kamyonetin yanına gidiyor.

Öne geç öne. Ön tarafa gitsene be adam”

Kimliğini oraya verecen”

Adam utana sıkıla, ezile büzüle kimliğini uzatıyor. Kayıtlar yapılıyor.

 Adamın gözleri buğulu.

 Ağlayamıyor, yoksa göz pınarları kurudu mu?

Bir koli veriyorlar titreyen ellerine.

 Hadi bakalım afiyetle ye…”

Belediye başkanımız  … … ‘ın hediyesi bu size”

Ey anlı şanlı insaflı, şefkatli, hamakatli ve dahi liyakatli belediye başkanları yaptığınız yardımın veriliş tarzı aynen bu!

İmdi size bir soru.

 “Sağ elin verdiğini sol elin bilmeyecek”

Şimdi bu sizce nedir?

Ayet mi, Sure mi, hadis mi?

Haa, anladım!

İslami bilginizi sınamanın yeri ve zamanı değil öyle mi?

Siz dağarcığınızı yoklarken ben size ulamalar yaparak aydınlatmış olayım.

Der ki: “ Yapmanız gereken doğru işleri gösteriş için insanların gözü önünde yapmayın….”

Devam eder:

“Bu nedenle birisine sadaka vereceğiniz zaman bunu ilan etmek için önünüzde borazan çaldırmayın.”

”İkiyüzlü kişiler, insanların övgüsünü kazanmak için …. ve sokaklarda böyle yaparlar.”

 Anladım tenvir de olmadınız.

 Bliyorum ki aydınlanmadınız!

Hadi sizi fazla yormayayım.

 “Sağ elinin verdiğini sol elin bilmeyecek.” Hadis falan değildir.

Tem tersi İncil 6. Bölüm Yoksullara Yardım’da geçer.

 İyi ve güzel olanı bunu bütün Müslümanların benimsemiş olmalarıdır.

Çünkü; olması gereken insanlık gereğidir. Hangi dinin söylemiş olduğunu benim için çok da önemli değildir.

 O yüzdendir ki eski Türk topluluklarında “ Zimem defteri” ve “Hayır kutuları” vardı.

Onların ne olduğunu anlatmaktan dilimizde tüy kalmadı!

Ne demek istediğimizi anlayanlar zaten uygulamaya başladı…

Ey, anlı şanlı, görkemli, kudretli belediye başkanları hadi diyelim ki yaptığınız yardımları basın bültenleriyle paylaşmanız çağın gereği…

Allah Virüs Corona’dan razı olsun da, en azından bu sene halkın parasıyla reklam aracı olarak kullandığınız iftar sofraları düzenleyerek reklam yaptıramadınız.

İnsanları bir, iki kap yemek uğruna meydanlarda kuyruklara sokamadınız!

Anladık, sizler politikacısınız.

Siyaset uğruna her yapılanı hayrıyla, şerriyle mübah sayanlardansınız.

Yapmayınız, insanların onuruyla bu kadar oynamayınız.

Hadi bakalım, şimdi inandığınız dinin ve/veya kutsadığınız herhangi inanç sisteminin

Ahlak kurallarıyla baş başa kalınız…

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum