1. YAZARLAR

  2. Hacı Hüseyin Kılınç

  3. Suhulet, Feraset ve Cesaret
Hacı Hüseyin Kılınç

Hacı Hüseyin Kılınç

Avukat

Suhulet, Feraset ve Cesaret

A+A-

Ömrünü tamamlamış bir tek adam rejimine payanda olacaklarla yolların ayrılması tekrar söylüyoruz hayırlı olmuştur. Kılıçdaroğlu’nun dediği gibi sadece Erdoğan’dan değil asıl olarak Erdoğanizm’den kurtulmak gerekiyor. Devletçi restorasyonun sözcülerinin kuyruğuna takılmak önümüze çıkmış büyük bir değişim imkanının heba edilmesi anlamına gelecekti. Demokratik güçlerin desteği ile partileşme aşamasını tamamlayıp siyasi haritada kendilerine kalıcı bir yer edindiğini zannedenler olası bir iktidarda bütün kritik mevkileri ellerine geçirmiş olacaktı. Akşener’in bütün demeçlerinden, önerilerinden ortaya çıkan sonuç budur. Akşener konuşurken merdi kipti sirkatin söylermiş meselinde olduğu gibi gerçek bir güç zehirlenmesine uğrayanın kendisi olduğunu itiraf ediyor. 

Akşener herkesin eşit paydaş olduğu bir masada kahir ekseriyetin iradesini küçümsüyor, hesaba almıyor. Potansiyel bir adayı aylardır bilinçli ve sistematik bir biçimde yıpratma kampanyası düzenliyor. Yardımcılarını önce konuşturup sonra istifa ettiriyor. Bunların basit siyaset numaraları olduğunun anlaşılmayacağını düşünüyor. Herkesi kül yutar kendini kül yutmaz zannediyor. Masanın en güçlü partisinin içini karıştırmaktan imtina etmiyor. İttifak ortağının karar süreçlerine saygı duymuyor. Büyüme stratejisini ittifak ortağının içinin karıştırılması, orada kendine muhataplar bulmak, o muhatapların toyluklarından istifade etmek üzerine kurguluyor. Bu stratejinin çökeceğini görmeyecek kadar da ufku kapanmış. 

İyi Parti seçmenini uzun uzun anlatmaya lüzum yok. Bu konuda bu sayfada yeterince  mesai yaptık. Bu seçmenin verdiği dersi Akşener hafızasından silmiş. Çok adaylı bir seçimde dahi seçmeninin 1/4’ü ilk turda İnce’yi desteklemişti. İyi Parti 2018 milletvekili seçimlerinde %9,96 oy alırken Cumhurbaşkanı adayı olarak Akşener %7,3’de kalmıştı. Kendi seçmeninin önemli bir bölümü partisel tercihleri kenara iterek en güçlü aday etrafında konsolide olmuştu. Akşener bu deneyimden hiçbir ders almamış gözüküyor. Büyük bir kumar oynadığının farkında değil. Seçimlerde yere çakılmış bir İyi Partiye Erdoğan’ın bile dönüp bakmayacağını göremiyor. Kılıçdaroğlu’nun, CHP’li belediye başkanlarının ve CHP tabanının Akşener’e gösterdiği ilgi başını döndürmüş. Bunun ittifakın, ortaklığın, ülkeyi birlikte kurtuluşa götürmenin, yol arkadaşlığının yarattığı ilgiden olduğunu unutmuş. Bunu bir çaresizlik, zorunlu bir mahkumiyet gibi algılamış. Masanın kayyumu, komiseri olarak kendini konumlandırmış. 

İyi Parti köklü gelenekleri olan bir parti değil. Çok özgün süreçlerin oluşturduğu, kırılganlığı had safhada bir parti. Asıl olarak içinden çıktığı MHP’nin AKP ile kurduğu ilkesiz ittifaka tepki olarak doğdu. Merkez sağda doğan boşluğa gözlerini dikti. Seçmen sosyolojisini Erdoğan karşıtlığı ve tek adam rejiminin devlette yarattığı kurumsal hasardan rahatsız çevrelerin farkındalığından alıyordu. İdeolojik olarak kentli, görece eğitimli, seküler bir milliyetçiliği temsil ediyor. Bu çevrelerin Cumhuriyet değerleri ile esaslı sorunları bulunmuyor. Erkler ayrılığını, güçlendirilmiş parlamenter rejimi özlüyorlar.  Erdoğan karşıtı geniş seçmen blokları ile aralarında esaslı ayrımlar yok. Ancak Kılıçdaroğlu’nun kökeninden kaynaklı önyargıların bu seçmen çevresinin daha muhafazakar bölüklerinde bir karşılığı olduğunu söyleyebiliriz. Bunu önlemek yerine başından beri bu önyargıyı körüklediler. Bunu aşılması, geride bırakılması gerekli bir takıntı olarak değil siyaseten sörf yapılacak bir alan olarak gördüler. 

Bu tabanın önemli bir bölümünün daha ilk turda Kılıçdaroğlu’na destek vereceğine inanıyoruz. Partilerin tabanları memleketin geldiği yeri liderlerden daha iyi okuyup, daha iyi görebiliyor. Yerel seçimdeki başarı halkın sağduyusunun eseriydi. En güçlü alternatif nerede ise halk tercihini oraya yaptı. Bu defa da böyle olmasının önünde hiçbir engel bulunmuyor. Yeterki siyaset yapıcılar üsluplarına, söylemlerine dikkat etsin. Kırıcı, incitici olmasınlar. İyi Parti tabanında memleketin adil, demokratik, hukuk devletine bağlı biçimde yönetilmesini isteyen milyonlarca insan olduğuna inanıyoruz. Tek adam rejimine, kurumların çökertilmesine, keyfiliğe en başta onların itiraz ettiğini biliyoruz. Partiler anlaşamayabilir, yol kazaları olabilir, siyasetçiler şuursuz davranabilir, siyasi hesaplar temel ilkelerin önüne geçebilir, ama halkın feraseti, birikmiş özlemleri bütün bu engelleri bertaraf edecek olgunluktadır.

Not: Bu yazıyı en karamsar, en umutsuz saatlerde yazmıştık, ama olguların sağlamlığına inancımızı hiç kaybetmemiştik.

Önceki ve Sonraki Yazılar