1. YAZARLAR

  2. Sedat Memili

  3. Güle güle Boztaş...
Sedat Memili

Sedat Memili

Gazeteci Yazar

Güle güle Boztaş...

A+A-

Adana’da sosyal yaşamla bağlantısı olup da, Abdurrahman Boztaş ile yolları kesişmeyen insan yoktur.

Bu insanlar arasında ondan incineni de yoktur.

Belki çok incitildi; ama asla incitmedi…

Su, girdiği ortama boşluk bırakmadan dolar.

O saf, kalbi kirlenmemiş insan da Adana yaşamına bir su gibi aktı…

Aktı ve gitti…

Değerli dostum, İsmet Ramazan Selçuk neredeyse hepimizin ortak duygularını anlattı…

İzni ile paylaşıyorum…

 

d3458730-86a2-47d7-95ea-cfd1dcb096af.jpg

GÜLE GÜLE BOZTAŞ

Morgda tabutuna bakarken, “Hadi hoca biran önce kalk ve ‘sizi kandırdım. Ölü numarası yaptım’ de" diye, içimden geçirmedim desem yalan olur.

Uzun uzun süzdüm…

35 yıllık geçmişimizi düşündüm.

Belki de, benim gibi diğer dostları da aynı hayale dalmıştı.

Bilmiyorum…

Ama bildiğim bir şey vardı; o da nevi şahsına münhasır bir insandı.

Kalbinde asla kötülük yoktu. İçi neyse, dışı da öyleydi.

Kendine bir “dünya” kurmuştu, onu doyasıya yaşıyordu.

Belki de bu dünyadan değildi.

Para, pul işinden anlamazdı. Yoksa 1987 yılında kurduğu reklam ajansı batmazdı.

Yazının sonunda kaleme alacağım üzere “ekonomik” çıkmazdan gitti. İyi niyetini canıyla ödedi.

***

Bugün çok sayıda olmasa da “gerçek dostları” tarafından ebediyete uğurlandı.

Sosyal medyada çok yoğun paylaşımlarla sevenleri, ardından methiyeler dizdi. Tek kişi çıkıp da, “İyi oldu” demedi, diyemezdi. Zira, O’nun kendinden başkasına zararı dokunmadı.

“Sırdaşı” olarak çok iyi biliyorum, ne kadar sıkıntıda olursa olsun asla “sinyalci” olmadı.

Sorunlarını içinde sakladı. Veya az sayıda dostuna açtı. Onlar da imkânları ölçüsünde karınca-kararınca destek oldu. Zaten onlarda bugün musalla taşında haklarını helal etti.

Ha birde mezarlıkta “timsah gözyaşı” dökenler vardı.

Kimler mi, boş verin. Sormayın, söylemem, söyleyemem. Onlar kendilerini çok iyi bilir…

***

Hayal dünyasının büyüklüğünden, kendine özgü fikirlerinden dolayı bırakın Adana’yı Türkiye tanıdı Boztaş’ı.

Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve milletvekili adaylığı dönemlerinde “Biz Fırıldak Değiliz”, “Bu Tekere Çomak Sokmayın” sloganlarıyla adından sıkça söz ettirdi. Hamamda propaganda yaptı, eşeğe ters binip seçmenin gönlünü kazanmaya çalıştı.

Bunların sonucunda yaygın televizyonlarda canlı yayınlara katıldı. Cüneyt Özdemir’in hazırlayıp sunduğu “5 N 1 K” programında tam 18 dakika röportaj verdi. Kanal D’de Beyaz’ın konuğu oldu. Ünlü komedyen Okan Baygülgen’in programına katıldı. Bunlar hatırlayabildiklerim.

Bu kadar üne, şöhrete rağmen naifliğini korudu, ranta dönüştürme çabasına girmedi.

Gerçek siyasetçi değildi ama Adana’da Toroslar’ı aşan tek “aday adayı” özelliğine sahip oldu.

***

Evliydi, ama yalnızdı. Eşini de kaybettikten sonra tam anlamıyla çöktü. Çünkü, “bir tas çorba” verecek kimsesi kalmamıştı. Arasıra dertleştiğimizde “İsmet ben yumurta kırmasını dahi bilmiyorum. O nedenle çoğu zaman aç uyuyorum” diyordu.

Son aylarda psikolojisi iyice bozulmuştu.

Aldığı emekli maaşı normal şartlarda kendine yeterdi, ama iyi niyetini su istimal eden bir “aşağılık dolandırıcı” borca batırmıştı.

Nedenini sorduğumuzda konuşmuyordu. Gazeteci arkadaşım Ramazan Yaygın da buna şahittir. Ramazan da benim gibi çok üsteledi ancak ağzından “tek kelime” çıkmadı.

15-20 gün önce sohbet ettiğimizde aynı soruyu yönelttim. Bana, “İsmet birine, kendi adıma bankadan kredi çektim, ödemedi. Tüm borç üstüme kaldı” dedi.

Israrla kim olduğunu sordum, aldığım yanıt şuydu; “İsmet bana daha fazla soru sorma. Kim olduğunu söyleyemem. Bu isim benimle mezara gidecek”…

Öyle de oldu…

O güzel kalbi, o ağır yükü kaldıramadı...

Güle güle kardeşim…

Bedenin bu dünyadan göçtü, ama her zaman anılarımızda yaşayacaksın.

Ruhun şad, mekânın cennet olsun…

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.