Pozantı’nın yeni pazar yeri
Bugün Pozantı’nın pazarı. Öğleye doğru eşimle Fındıklı’dan yola çıkıyoruz. Gaz pedalına basmama gerek yok, araç yokuş aşağı kendiliğinden gidiyor. Hatta bazı yerlerde frene dokunmasam hız limitini aşacağım.
Başımı kaldırıp karşı tepelere bakıyorum. Tepemde yel değirmeni gibi dönen RES’lerin (Rüzgâr Enerjisi Santrali) dev kanatlarını görüyorum. Bir an İspanyol yazar Cervantes’in Donkişot’u olmak geçiyor içimden.
“Kendine gel, oğlum. 21. yüzyıldasın, dellenme!” diyorum içimden. Eşim telefonuyla meşgul.
RES’ler bu yıl çoğalmış mı ne? Saymaya başlıyorum. Belli bir hızda dönen yedi rüzgâr gülüyle birlikte benim de başım dönmeye başlıyor. Bu kez Cahit Külebi’yi anımsıyorum:
“Orda, derenin içinde
İki üç akçakavak,
Tekerler döner, başım döner,
Kavaklar yeşeriyor dön geri bak.”
Burada kavaklar yok, yer-gök çam ve sedir ağaçlarıyla kaplı. Yaz, kış yemyeşil!
Adana ve Mersin’e doğru giden yoğun trafikten ayrılıp sağ tarafa, Pozantı’nın tek ana caddesine giriyoruz. Bu caddede park yeri hariç her şeyi bulabilirsiniz. Caddenin sağ tarafı park yeri olarak kullanılıyor ama boş yer bulmak mümkün değil.
Bu yıl çarşıda bir yenilik(!) görüyorum. Cadde boyunca sağ tarafa park süresinin 10 dakika olduğu uyarı levhaları asılmış. Bunu nasıl denetlediklerini merak ediyorum. Sürenin aşıldığı nasıl anlaşılıyor ve cezası ne oluyor? Zaten araçların çoğu da büyük bir olasılıkla esnafa ait.
Sol tarafa park etmeye de cesaret ister. Cesaretin ölçüsü ise cebindeki para kadardır. Çünkü köşe başını tutmuş trafik polisi aracının çakarları, “Sıkıyorsa park et!” dercesine yanıp yanıp sönüyor.
Belediye başkanı değişince pazarın yeri de değişmiş. Dolmuş garajı, kapalı pazar yerine dönüştürülmüş. Eski yerinden iki yüz metre kadar beride ve üstünün kapalı olması, herkesin beğenisini kazanmış ama park yerinin olmaması en büyük sorun. Önceki pazar yerinde böyle bir sorun yaşanmıyordu.
Belediye Başkanı, bu konudaki eleştirilere çözüm bulmak yerine vatandaşlara, ciddi mi şaka mı olduğunu anlayamadığım nasihatlerde bulunuyor:
“Aracınızı eski park yerine bırakıp pazar yerine yürüyerek gidin. Aynı zamanda size spor yapma olanağı da sağlıyoruz. Bu kıyağımızı da unutmayın!..”
Pazara gelen yaylacıların daha çok orta yaşın üstünde olduklarını unutuyor. Yaşlı insanların iki yüz metreyi ellerindeki poşetlerle yürümeleri spordan çok işkenceye dönüyor.
Pozantı Belediye Başkanı Sayın Ali Avan’ın,
“Peki, ne yapsaydık? Kapalı Pazar Yeri’ni yapmasa mıydık?” dediğini duyar gibiyim.
Elinize sağlık, Başkan! Halka hizmete karşı çıkılır mı? Ama bir hizmetin kalıcı ve uzun ömürlü olması için önce fizibilite çalışması yapılır.
Nedir fizibilite çalışması?
Bir işe başlamadan önce yapılan ve yapıldıktan sonra ortaya çıkabilecek her türlü durumu önceden değerlendiren ve çözümleyen çalışmadır.
Bu pazar yerinin fizibilite çalışması yapılsaydı otopark sorunu gündeme gelirdi ve sorunu çözmek için daha uygun bir yer aranıp bulunurdu.
Umarım yeni çalışmalarda buna dikkat edilir.
Yaylacı da olsak yılın neredeyse yarısını Fındıklı’da geçirdiğimizden yarı Pozantılı sayılırız. Fındıklı’nın ve Pozantı’nın sorunu bizim de sorunumuzdur.
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.