Çağımızın hastalığı olarak ortaya çıkan, fiziksel ve ruhsal bozukluğu ifade etmektedir. Adına stres dediğimiz illet varlığı ile hayatları alt-üst etmeye devam ediyor. Kısaca kendinizi kontrol edememe ve kimyanızın bozulmasıdır.

Stresin kaynağı fiziksel olabileceği gibi çoğu zaman ruhsaldır. Bu gibi durumlarda kişi oldukça gergin ve huzursuzdur. Bunun sonucunda; agresif, hırçın, sinirli, diken üstünde olma, hiçbir şeyden zevk almama gibi belirtiler ortaya çıkmaktadır. Kimseyle konuşmak istemeyen, her şeyin battığı başka bir gezegende bulunma halidir.

Bu gibi durumlarda stresin kaynağını bilseniz bile en yakınlarınızla paylaşmanız bile olası değildir. Çünkü ortaya koyacakları ilk tepki meseleyi hafife almak olacağı için bu durum sizi daha da çileden çıkaracaktır. Bunu iyi niyetli ve size yardımcı olmak adına yaptıklarına şüphe yoktur fakat bu durum probleme tuz-biber ekmekten başka işe yaramadığını mutlaka deneyerek görmüşsünüzdür.

Karşı taraf, sebebi ne olursa olsun o an için bir travma yaşamaktadır, empati ile ona yardımcı olmak gerekmektedir. Sorunla ilgili olarak; dalga geçmek, hafife almak, geçiştirmeye çalışma, problem olarak görmemek ve hatta sizi azarlamaları sorunu daha da derinleştirmekten başka bir şeye yaramayacaktır.

Stresi yönetmek ve onunla başa çıkmak; çoğu zaman eğitim başlığı olarak birçok kurum ve kuruluşta kendine yer bulmaktadır. Stresle başa çıkılamadığında bu durum kişilerde performansın düşmesine neden olacağı için aynı zamanda kaynak israfı olarak da verimsizlik olarak görüldüğü için son derece önemlidir.

Uzmanlar bu illetle başa çıkmak için; fiziksel egzersiz, sağlıklı beslenme, düzenli uyku, dinlenme, insanlarla iletişim kurma ve sosyalleşme gibi tavsiyelerde bulunmaktadırlar. Bunları peş peşe sıralamak kulağa hoş gelse de uygulamada durum o kadar iç açıcı değildir. Bütün bunları yapmak için insanın kendisinde güç bulması lazım. İçinde bulunduğunuz psikolojik durum dolayısıyla kolunuz, kanadınız kırılmış gibidir. Kimse ile iletişim kurmayı bırakın insanlarla karşılaşmaktan bile çekinirken bu sosyalleşme nasıl olacak?

Bu gibi durumlarda en büyük sıkıntı; bir şeylere odaklanma zorluğu ve zevk almamadır. En etkili çözüm; problemi zamana bırakmak olmaktadır, zamanla doğru orantılı olarak stres kaynağı olan problem ya kendiliğinden çözülüyor ya da siz bu süreçte bağışıklık kazandığınız için artık o durum sizi eskisi kadar rahatsız etmiyordur.

Sonuç olarak; stresle başa çıkmak çok kolay değildir. Eğitiminiz, kültürünüz, yapınız ve de çevreniz bununla başa çıkmanızda kesin katkı sunmaktadır. Fakat çoğu zaman sınıfta kaldığımız stres yönetimini telkin ve irademizle çözmemiz olasıdır. Stresle başa çıkmanın en etkili yolu, olaylara ve insanlara bakış açımızı değiştirmekten geçtiğini de aklımızdan çıkarmamak gerekir.

Esenlik dileklerimizle,

Erol Aydın