ATA’SININ İZİNDE
“Çocuklar, milletimizin geleceğidir. Onları en iyi şekilde yetiştirmek, en önemli görevimizdir.” (M. Kemal Atatürk)
Hani, boyundan büyük işlerle uğraşıyor denir ya, tam da öyle bir durumdu. Bu kadar rahat ve bu kadar başarılı bir piyanisti dinleyeceğimi hiç beklemiyordum doğrusu. Tam da Ata’sına yakışır; pırıl pırıl, güleç yüzlü bir cumhuriyet kızı olarak! Hem de 10 Kasım’da Atatürk’ü anma gününde.
Nasıl da tutku ve heyecanla yapıyordu işini! Parmakları tuşlar üzerinde ustalıkla kayıyor, müziğin büyülü ortamında kendinden geçiyordu. Yarım saatlik piyano dinletisiyle izleyicilerini mest etti.
Üç gündür Çukurova Sanat Girişimi (ÇSG)’nin paylaşımı sık sık karşıma çıkıyordu.
Program 10 Kasım’da saat 15.00’te başlayacaktı. ÇSG’nin organize ettiği “Atatürk’ün İzinde Piyano Dinletisi” için Yazarlarevi’nin yolunu tuttum. Biraz erken gidip dostlarla da sohbet etme fırsatı yakalamış oldum.
Saat 15.00’te zil çaldığında programın başlama saatinin geldiğini anlamış olduk. Yerlerimizi aldık. Küçük salon dolmuştu. İlk sıraları Sarıyakup Mahallesinin küçükleri doldurmuş, çıt çıkarmadan bekliyorlardı. Hülya Hanım, sunuş konuşmasının ardından sahneye davet ettiği sempatik kızı bize tanıttı.
Konservatuvar 6. sınıf öğrencisi Selin Meva Ceylan, tatlı bir heyecan içinde ama kendinden emin olarak konuşmaya başladı. Sanki karşımızda yirmi yaşında olgun bir üniversite öğrencisi vardı. Rahat bir tavır içindeydi. Atatürk için bestelediği iki parçasının dışında Mozart’ın Türk Marşı’nı da kusursuz çaldı ve İzmir Marşı ile final yaptı. Alkışlar içinde programını tamamladı.
Selin Meva Ceylan da İdil Biret, Fazıl Say ve Gülsin Onay gibi “Harika Çocuk” denilecek yetenekte bir değerimiz. Neden onlar gibi ünlü bir piyanist olmasın?
Selin, polis memuru bir anne ve babanın kızı. ÇÜ Devlet Konservatuvarı 6. sınıf öğrencisi. Henüz 12 yaşında ama hüzünlü bir öyküsü var. İki yıl önce babasını yitirmiş. Programa annesi, dayısı ve küçük kardeşiyle geldi.
Atatürk’le ilgili iki bestesi de çok beğenildi ve ayakta alkışlandı. Bestelerinin adları bile çok şey anlatıyordu: Diktiğin Fidanlar Meyve Verecek, Atatürk Esintileri.
Selin Meva Ceylan; bu yaşta, böylesine anlamlı iki beste yapacak kadar müziğe ve Ata’sına bağlı harika bir kişilik olarak gönlümüzü fethetti. Karşımızdaki duvarda ise onu sessizce ve gururla izleyen biri daha vardı. Bir ulusu yeniden ayağa kaldıran kurucu lider, diktiği fidanların meyve verdiğini görmenin sevincini yaşıyor gibiydi.
Annenin heyecanı ve gururu gözlerinden okunuyordu. Dinleti süresince yerine oturmadı ve kızının her anının videoya çekti.
Bilimde, sanatta, sporda; kısacası hayatın her alanında kadının başarısını görmek, Atatürk’ün en büyük hayaliydi. Cumhuriyetin sağladığı olanaklar içinde kadınlarımız da başarılarıyla kendilerini kanıtlıyor ve onu mahcup etmiyorlar.
Türkan Saylanlar, İdil Biretler, Filenin Sultanları… üstün başarılarıyla adlarını tüm dünyaya duyurdular. Selin Meva Ceylan da üstün yeteneğiyle aynı yolda hızla ilerliyor.
10 Kasımlar bir yas günü değil, büyük bir devrimciyi anma ve anlama günüdür!..



YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.