“Kazanan Adana: Toprağın, Suyun ve Umudun Yükselişi”
Adana…
Bir şehir düşünün: toprağı bereketli, güneşi cömert, suyu hem geleceğe hem umuda akıyor. Bir şehir düşünün: geçmişte tarımın merkezi olan, gelecekte ise tarım teknolojilerinin kalbi olmaya hazırlanan. İşte tam da bu nedenle bugün rahatlıkla şunu söyleyebiliriz: Kazanan Adana.
Vali Yavuz Selim Köşger’in öncülüğünde Karataş’ta yürütülen iki dev proje –Su Ürünleri Organize Tarım Bölgesi ve Sera Organize Tarım Bölgesi– aslında sadece yatırım değil; Adana’nın kaderini değiştirecek bir dönüşüm hikâyesidir. Bu hikâye, bataklık niteliğinde görülen toprakların, doğru planlama ve devlet aklıyla dünya ölçeğinde bir üretim merkezine dönüşmesinin hikâyesidir.
Dünyada İlk: Karataş Su Ürünleri OTB
Vali Köşger’in basın mensuplarıyla yaptığı inceleme sırasında sarf ettiği “Bu alanda dünyanın ilk organize su ürünleri bölgesiyiz” cümlesi hafife alınacak bir söz değil.
Bugün Karataş’ta atılan adımlar, yalnızca bir proje başlangıcı değil, Türkiye’nin su ürünleri ihracatındaki liderliğini pekiştirecek küresel bir vizyonun ilanıdır.
6.5 milyon metrekarelik dev bir alandan bahsediyoruz.
Ceyhan Nehri'nin tatlı suyu ile Akdeniz’in tuzlu sularını aynı üretim modeline entegre eden benzersiz bir sistem…
Bu hem mühendislik hem tarımsal planlama hem de ekonomik vizyon açısından olağanüstü bir başarıdır.
Yıllık 70 bin tonluk üretim hedefi, Türkiye’nin kabuklu su ürünlerinde yıllardır yürüttüğü ithalat yükünü tersine çevirecek bir potansiyel sunuyor. Minimum rakamlarla bile 700 milyon dolara yakın bir piyasa değerinden söz ediliyor.
Bu proje sadece üretim demek değil; ithalatı azaltan, ihracatı büyüten, Türkiye’ye döviz kazandıran stratejik bir hamle demek.
Ve en önemlisi:
Devlet yatırımcının yükünü sırtından alıyor.
Metrekare maliyetlerine baktığınızda 1.200–1.300 TL’lik altyapı yükünün yatırımcıya sadece 200 TL olarak yansıması, Cumhuriyet tarihinde tarıma sunulmuş en güçlü teşviklerden biridir.
Sera Organize Tarım Bölgesi: 365 Gün Üretim, 4 Bin Kişiye İş
Karataş’ın ikinci büyük sıçraması ise modern seracılıkta geliyor.
Topraksız tarımla 3.200 dekarlık alanda yıllık 100 bin ton üretim hedefi…
Bu, Adana'nın iklim avantajını teknolojiyle birleştirip Türkiye’nin gıda arz güvenliğine dev bir katkı sunması anlamına geliyor.
Sadece üretim değil; işleme, paketleme, konservasyon gibi sanayi birimlerinin de kurulacağı bu alanda en az 3.000–4.000 kişilik bir istihdam öngörülüyor ve bunun yarısının kadınlardan oluşacak olması, bölgedeki kadın emeğinin güçlendirilmesi açısından da son derece kıymetli.
Her yıl 250 milyon dolarlık ekonomik katkı sağlayacak bir projeden bahsediyoruz.
Bu rakam bir bölgenin değil, koca bir şehrin geleceğine yön verecek büyüklükte.
Karataş Artık Bir Kavşak Noktası
Yıllardır balıkçılığıyla bilinen Karataş, şimdi bilgi, teknoloji ve üretimin kesiştiği bir merkez hâline geliyor.
Denizel alanlardaki kafes balıkçılığı süreçleri, karasal alandaki modern üretim modelleriyle birleşerek uluslararası ölçekte bir tarım üssü oluşturuyor.
Vali Köşger’in ifade ettiği şu tespit ise çok kritik:
“Gelişmiş ülkelerle yarışacaksak denizde de karada da hiçbir alanı atıl bırakamayız.”
Bugün Karataş, işte bu anlayışın ete kemiğe bürünmüş hâlidir.
Kazanan Yatırımcı Değil, Kazanan Adana
Bu projeler elbette yatırımcıya büyük fırsatlar sunuyor ama aslında asıl kazanan Adana’dır.
Çünkü:
Şehrin tarımsal kapasitesi katlanıyor,
İhracat potansiyeli büyüyor,
Kadın istihdamı artıyor,
Gençlere yeni meslek alanları doğuyor,
Atıl arazi ekonomiye kazandırılıyor,
Devlet üretimi bizzat destekliyor,
Türkiye’nin gıda güvenliği güçleniyor.
Bu tabloya baktığımızda tek bir gerçek ortaya çıkıyor:
Adana artık sadece bir tarım şehri değil, tarım teknolojilerinin başkenti olmaya aday bir şehir.
Adana’nın Geleceğinde Bir Işık Yanıyor
Bugün Karataş’ta başlatılan bu büyük dönüşüm, yarın Adana’nın ekonomik, sosyal ve kültürel gelişiminin tetikleyicisi olacak.
Bataklık diye görülen toprakların milyar dolarlık projelere dönüşmesi, aslında iyi yönetilen bir vizyonun eseridir.
Bu nedenle “Kazanan Adana” sözü kulağa hoş gelmekle kalmıyor, hakikat oluyor.
Şimdi görev yatırımcılara, üreticilere ve Adanalılara düşüyor:
Bu fırsatı görmek, değerlendirmek ve bu büyük yürüyüşe omuz vermek.
Çünkü bugün Karataş’ta atılan her imza, her temel, her yatırım…
Yarın Adana’nın alın yazısını değiştirecek.
Kazanan Adana…
Kazanan Türkiye…
Anekdot; Bu projenin Babası, Abisi Fikir edeni değerli Üstadımız Vedat Kâhyalardır. Bu hamuru yıllarca yoğurdu. Bugün bu tohum işk verdi. Eyvallah emeği olan herkesten.


YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.