Zeydan Karalar'sız 100 Gün
Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar'ın tutuklulukta geçirdiği süre bugün 100.gününü doldurdu. Bugünde büyük bir kalabalık belediye binası önünde toplandı ve başkan hakkındaki adalet taleplerini haykırmaya devam etti. Zeydan Karalar yalnızca bir belediye başkanı değil. Yarattığı siyasal ve toplumsal etki ile bir belediye başkanı olmanın çok üzerinde bir güç ve ağırlığa sahip. Bu güç ve ağırlık yıllara yayılmış
haklı bir emeğin sonucu. Adana'nın Karşıyaka gibi yoksul bir mahallesinde başlayan siyasal yolculuk büyük sabır ve emek isteyen bir siyasal çalışma sonucunda onbinlerce insanı harekete geçiren bir gönül bağına dönüşmüş. Belediyenin önünde kurulan dayanışma çadırını hergün yüzlerce insan ziyaret ediyor.
Zeydan Karalar'ın tanınırlığı Adana'nın sınırlarını çoktan aşıp bugün Türkiye'nin tanıdığı bir siyasi figüre dönüşmüş olsa da Başkan'ın aklı ve yüreği Adana için atmaya devam ediyor. Adana'dan binlerce kilometre uzakta ve çok güç ulaşılan bir cezaevinde tutukluluğunu geçirse ve yargının bir an evvel karşısına çıkıp masumiyetini ispatlamak için sabırsızlansa da her yerden gelen dostları, arkadaşları ve sevenleri onu bir an olsun yalnız bırakmıyor. Bu yalnızca belediye başkanı olmanın, kamu gücünün sağladığı olanakların verdiği bir güç değil. Zeydan Karalar şu an bu güçten yoksun ve masumiyetine hem kendi hem sevenleri inanmış olsa da hukuki sürecin nasıl ilerleyeceği ve ne zaman hakim karşısına çıkacağı belirsizliğini korumaya devam ediyor.
Zeydan Karalar'a duyulan ve her hangi bir kamu görevini yerine getiren bir siyasetçiye duyulan ilginin çok ötesine taşan bu ilgi ve alakanın temelinde her anı ilmek ilmek örülen ve uzun bir sürece yayılan siyasal-örgütsel çalışma ile üstlendiği görevin 24 saat hakkını vermeyi bir çalışma düsturu haline getirmiş; her sorun, sıkıntı, dert aktaran ile kurduğu ilişkideki samimiyet, içtenlik ve doğallık var. Zeydan Karalar kamu hafızası ve bilincindeki Adanalılık imgesinin yaşayan bir örneği adeta. Tez canlılık, sıcakkanlılık, açık sözlülük, tok konuşma, sözünü sakınmama, sinmeme Adanalılık imgesinin bilindik karakter özellikleridir. Zeydan Karalar'ın bir belediye başkanı olarak belediye meclisi tartışmalarında, katıldığı etkinliklerde verdiği enstantaneler ile bu yönleri tüm Türkiye tarafından tanındı. Örneğin onu ziyaret için Esenler otogarından Silivri Cezaevine giden belediye otobüsüne bindiğinizde ve yanınızdaki ile muhabbete başladığınızda ve kime gittiğinizi söylediğinizde karşınızdaki hemen tanıyor ve adını veriyor. Böyle bir tanınırlık ancak İstanbul ve Ankara belediye başkanları için söz konusu olabilir.
Adana tarıma dayalı sanayileşme modelinin yaşadığı kriz nedeniyle 80'lerden sonra giderek irtifa kaybetti ve şehir birçok gösterge de gerilere savruldu. Bu dönemlerde şehir üzerinde söz hakkı olanlar bu gerilemeyi okuyamadı ve gerekli önlemleri alamadı. Ancak Zeydan Karalar yönettiği şehrin irtifa kaybetmesine rağmen kendisini Adanalılık imgesinin yaşayan bir örneği haline getirerek markalaştırmayı başardı. Bu çaba ile kenti ayağa kaldırma gayretlerini uyumlu kılmayı dert edindi. Bunda da kısmen başarılı oldu. Bugün şehir Adana dışında yaşayanlar için bir ilgi ve merak konusu oluyor ise bunda bu çaba ve gayretletin önemli etkileri vardır.
Kuşkusuz bir kentin cazibe merkezi haline gelebilmesi tek başına başındaki kişinin yetenekleri ile sınırlı değil. Bu iş doğrudan sermaye birikim modelleri ve sermayenin mekansal yayılımı ile ilgili. Ayrıca merkezi idarenin kente atfettiği değer, rol ve misyonda çok etkili. Adana maalesef dışarı da çok etkili lobilere sahip değil. En başta Adanalılar şehrin özgün tarihsel değerinden habersiz ve kamu hafızasında oluşmuş imgesini nasıl değerlendirecekleri konusunda bilgisiz. Ama bugün her şeye karşılık Adana'nın markalaşmış bir belediye başkanı var. Ve onun tutsaklığı şehrin en büyük kaybı. Umarız tez zamanda özgürlüğüne kavuşur ve Adana sevgisi tartışmasız bu insan görevinin başına döner.

